Bir binanız var lakin direkleri temelleri sağlam olmadığı için her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyasınız, bununla beraber sizin o binanızı yıkmak isteyen bunun için fırsat kollayan sinsi düşmanlarınız var, böyle bir durumda yapılacak tek şey binanın temellerini sağlamlaştırmak ve o düşmanlara karşı koyacak silahı temin etmektir. Aksi halde binayı süsleyip güzelleştirmek manasız olduğu gibi düşmana bağırıp çağırmakta faydasızdır. Siz bu durumda iken birisi size gelip o direkleri sağlamlaştıracak malzeme ve düşmanları alt edecek silah bende var dese elbette böyle bir adama karşı lakayt kalmak akıl kârı değildir.
İşte her binanın direkleri olduğu gibi, bir Müslüman’ı ayakta tutanda iman direkleridir. Fakat şu asırda iman direkleri zayıftır, hem o kadar zayıftır ki az bir şüphe karşısında dayanamayıp yıkılacak kadar zayıf, bununla beraber düşman amansızdır. Elindeki küfür silahı ile İslam binamızın temeli olan imanın rükünlerine saldırmaktadır. Bu halde olan bir Müslüman’ın yapacağı en önemli iş imanını taklitten kurtarıp, tahkike çıkarıp sağlamlaştırmak ve düşmanının küfür kokan fikirlerini alt edecek bilgi silahını temin etmektir. Aksi takdirde yıkılmak üzere olan bu İslam binamıza karşı bigane, kayıtsız kalmak ve hala onu süslemeye çalışmak veya düşmana bağırıp çağırmak hem manasız hem de faydasızdır.
İşte Kadir-i Rahim böyle bir zamanda Kuranın nurundan süzülen, imanı kavileştirip terakki veren ve küfrün tüm kalelerini ve silahlarını tarumar edecek nur risalelerini hazineyi rahmetten şu asrın insanına ihsan etmiştir. Halimiz ortadadır, risaleler önümüzdedir, ve kaybedecek vakit yoktur.
