Allah’ın şefkati ahireti gerektirir
Denizde boğulmakta olan birisini görsek, herhalde biraz merhametimiz varsa, yüzmeyi de biliyorsak hemen denize atlarız ve onu kurtarırız.
Acaba onu binler zahmet ile kurtardıktan sonra dar ağacını diker de asar mıyız?
Elbette hayır. Zira merhametimiz buna müsaade etmez. Eğer etseydi, onu denizden kurtarmaz, oracıkta ölüme terk ederdik.
İşte onu denizden kurtarmamız, bizdeki merhameti, bizde ki merhamet de onu asla dar ağacında asmayacağımızı ispat eder.
Aynen bunu gibi, Cenab-ı Hak da bizi yokluk denizinden kurtararak bu aleme getirdi.
Ve bu alemde bizi şefkatiyle bir çocuk gibi besledi.
Acaba hiç mümkün müdür ki, bu rahmet insanı diriltmemek üzere öldürsün?
Haşa ve kella. Eğer öldürecek kadar merhametsiz olsaydı zaten bizi yokluktan varlığa çıkarmaz ve bizi böyle nazeninane beslemezdi.