Otuz İkinci Söz
-
Sendeki nihayetsiz muhabbet kabiliyetini, çirkin ve noksan ve şerûr ve sana muzır olan nefs-i emmarene verme.
Sözler/ Otuz İkinci Söz/ Üçüncü Mevkıf Hem de Kur’an’ın hakikati der ki: Ey mü’min! Sendeki nihayetsiz muhabbet kabiliyetini, çirkin ve…
Devamını Oku » -
Kabir kapısını kapamadığınız için siz kat’î olarak bu yolun yolcususunuz.
Hem bu vaziyette iken insaniyet itibarıyla nev-i insanî ile ve dünya ile alâkadar olduğu halde, dünyayı ve insanı Hakîm, Alîm,…
Devamını Oku » -
Sebeplerin hiç mi tesiri yok?
İşte ehl-i dalaletin vekili, buna karşı diyeceği kalmıyor. Yalnız diyor ki: “Şirke emare, kâinattaki tertib-i esbabdır. Her şeyin bir sebeple…
Devamını Oku » -
Eğer onu dinlersen hasâretin o kadar büyük olur ki, tasavvurundan ruh, akıl ve kalb ürperir.”
İkinci Nokta’nın İkinci Mebhası Ehl-i dalaletin vekili, tutunacak ve dalaletini ona bina edecek hiçbir şey bulamadığı ve mülzem kaldığı zaman…
Devamını Oku » -
Dünyanın üç yüzü var: Birinci yüzü: Cenab-ı Hakk’ın esmasına bakar.
Birinci Nokta: Ehl-i dalaletin vekili der ki: “Ehadîsinizde dünya tel’in edilmiş, ‘cîfe’ ismiyle yâd edilmiş. Hem bütün ehl-i velayet ve…
Devamını Oku » -
Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme.
Otuz İkinci Söz/ İkinci Nokta’nın İkinci Mebhası/ Mühim bir sual; Elhasıl: Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle…
Devamını Oku »