Hassas denge
Vücudumuzda 60′a yakın element bulunmaktadır.
Vücudumuzda belli ölçülerde demir, magnezyum, krom gibi elementler bulunmaktadır ki, bunların azlık veya çokluğu hastalıklara sebep olur.
Mesela, bakır kan yapıcı özelliğe sahiptir. Eksikliğinde sinir hastalıkları baş gösterir.
Mangan beyin fonksiyonlarını işlettirir. Eksikliği man kafalığa sebep olur.
Kadminyumun görevi ise tansiyonu ayarlayıp, düzgün çalışmasını sağlamaktır. Eksiklik veya fazlalığında tansiyon rahatsızlıkları baş gösterir.
Vücudun herhangi bir yerine elementlerin yığılması ise hormonâl bozuklukları meydana getirir.
Acaba en basit bir ilaç dahi tesadüfen oluşmazken, bu derece dengeli insan vücudu tesadüfün neticesi olabilir mi?
Bütün dünya toplansa bir aspirinin, cam kavanozdaki ilaçların tesadüfen dökülmesi sonucunda oluştuğuna bizi ikna edemez. Hâl böyle iken bu haptan milyon derece daha hassas bir yapısı olan insanın tesadüf sonucu ortaya çıktığına bizi nasıl inandırabilirler? Ve böyle batıl bir fikre inanana akıllı denilir mi?
Vücudumuz aynı zamanda daima yenilenen bir sarayı andırır. Öyle bir saray ki, hem taşları hem malzemeleri yenilenecek, hem de değişikliğe uğramayacak. Taşı tahtası düşüp de yerine yenisi gelen ve eski şeklini bozmayan bir saraya şimdiye kadar rastlanmadı. Ama vücudumuz müstesna.
Bir sene boyunca bağırsaklarımızda ölen toplam hücre ağırlığı 90 kg. dır. Ölen deri hücrelerimizin ağırlığı ise 45 kg. dır. Her gün vücudumuzda 200 milyar alyuvar ölüyor. Saniyede ise 10 bin alyuvar yaratılıyor. Vücudumuz 6 ayda bir tamamen yenileniyor. Fakat asıl şeklini hiç değiştirmiyor.
Acaba bu sarayın sanatkârsız olması mümkün mü?