Sebep – netice münasebeti
Kanun ve sebeplerin kendileri gayet aciz, zayıf, basit, fakir, cahil, iradesiz olmalarına rağmen neticeleri son derece mükemmel, sanatlı, kıymetli ve önemlidir.
Demek oluyor ki, sebeplerle neticeler arasında illet-malul, sebep-netice münasebeti görülse de uygunluk ve tenasüb yoktur.
Nasıl ki, elli kiloluk bir adamın beş yüz kiloyu kaldırdığı veya bir çocuğun parmağına taktığı bir iple treni çekip götürdüğü görülse hayrete düşülür ve böyle bir şey inkâr edilir.
O halde şimdi ağacın programını bünyesinde taşıyan çekirdeğin basitliğine ve küçüklüğüne bak, sonra kafanı kaldır, onun neticesi olan dağ gibi ağaca bak, sonra en mükemmel bir yaratık olan insanı, bütün istidat ve kabiliyetleriyle birlikte çekirdek halinde ihtiva eden ve şeriat dilinde necis kabul edildiği için bulaştığı yerin yıkanması şart olan spermleri ve neticesi olan insanı düşün, daha sonra tatlı ve lezzetli şeker konservelerine benzeyen meyvesiyle incir ağacının çekirdeğine ve ondan çıkan incir ağacına bak.
Daha sonra alemi sebep ve netice cihetinde tefekkür et.
Sonra da gür bir ses ile Allahu Ekber de!