Uykuda hareket etmenin önemi
Kur’an’da bahsi geçen Ashab-ı Kehf kıssası birçok bilimsel gerçeğe işaret etmektedir. Bu bilimsel gerçeklerden bir kısmını diğer videolarımızda işlemiştik. Bu videoda bu kıssanın, uykuda hareket etmenin önemine dair işaretini inceleyeceğiz.
Kehf suresi 18. ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
Sen onları uyanık sanırsın, hâlbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağ ve sol yana çeviriyorduk. (Kehf Suresi: 18)
Bu ayet-i kerime, üç asır uykuda kaldıkları bildirilen Ashab-ı Kehf’den bahsetmekte ve Allah-u Teâlâ’nın onların bedenlerini sağ ve sol yanlarına çevirdiğini bildirmektedir.
Acaba “sağa ve sola çevirmek” ifadesinin ne önemi vardır ki, ayet-i kerimede bu detaydan bahsedilmiştir?
Herhalde bu ifadenin bir önemi olmalıdır; zira önemsiz hiçbir şeyin içine giremediği Kur’an’ın içine girmiş…
Peki, uykuda sağa ve sola dönmenin hikmeti nedir?
Uykuda sağ ve sol tarafa çevrilmenin hikmeti çok yakın bir tarihte keşfedilmiştir. Uzun süre aynı yatış pozisyonunda kalan insanlar ciddi sağlık problemleri ile karşılaşırlar. Kan dolaşımında komplikasyonlar meydana gelmesi, deride yaraların oluşması, yatılan yüzeye temas eden bölgelerde kanın pıhtılaşması gibi… Uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında meydana gelen yatak yaralarına “basınç yaraları” denir. Çünkü çok uzun süre aynı pozisyonda yatıldığında, vücudun belli bir bölgesine uygulanan sürekli basınç, kan damarlarının sıkışıp kapanmasına neden olabilir. Bunun sonucu olarak kan yoluyla taşınan oksijen ve diğer besinler deriye ulaşamaz ve deri ölmeye başlar. Bu durum vücutta yaraların oluşmasına sebep olur. Eğer bu yaralar tedavi edilmezse derinin katmanları, yağ ve kas dokuları da ölebilir. Hatta hayati tehlikeye sebep olabilirler. Bu nedenle deri üzerindeki basıncı azaltmak için her 15 dakikada bir pozisyon değiştirmek en sağlıklısıdır. Kendi kendine hareket edemeyen felçli hastalar da bu nedenle özel bir bakıma tabi tutulurlar ve her 2 saatte bir başkasının yardımıyla hareket ettirilirler.
Herhalde bilim adamlarının yaptığı bu izahlardan sonra, ayet-i kerimede geçen “Biz onları sağ ve sol yana çeviriyorduk“ ifadesinin hikmeti çok daha iyi anlaşılmaktadır. Evet bu ifade, ancak asrımızda keşfedilebilen bilimsel bir gerçeğe işaret etmektedir.
İşte Kur’an öyle bir kitaptır ki, her kelimesinde bir çok gayeler ve her ayetinde bir çok hikmetler vardır. Her ilim erbabı, fennine ait birçok meseleyi onda bulur, ondan ders alır.
Elbette böyle bütün ilimlerin hülasalarını toplayan bir kitap, bundan 1400 sene önce yaşamış ve okuma-yazma bilmeyen bir beşerin eseri olamaz.
Bu kitap, ancak ve ancak bütün âlemleri yaratan ve ilmi her şeyi kuşatan zatın kitabıdır. Hz. Muhammed (s.a.v) de o zatın resulü ve peygamberidir.