Allah'ın İsimleri

El- Muhsi

El- Muhsi, kâinatta ne varsa gizli aşikâr hepsinin sayısını ve her şeyin adedini bilen demektir. O’nun ilmi nihayetsizdir, her şeyi kuşatmıştır. Ezelden ebede kadar her şey, her an O’nun ilmindedir. El- Muhsi ismi bu cihette her ne kadar Alim ismine benzeyip ona dahil olsa da her şeyin adedini, sayısını bilmek muhteşem bir kemal olduğundan müstakil bir isim olarak zikredilmiştir. El- Muhsi isminin tecellisini ve kemalini daha iyi anlamak için şu âlemde bir yolculuk yapalım.

Sizce şu anda yeryüzüne kaç tane yağmur tanesi düşmektedir? İlmi sınırlı olan bizler için bu rakam idrak etmekten aciz olduğumuz ve ihata edemediğimiz bir büyüklüktedir.

Peki, 1 yıl içerisinde kaç tane yağmur tanesi düşmektedir desek? Ya da âlemin yaratılışından bugüne kadar yağan yağmur tanelerinin adedini sorsak? İşte tüm bunların adedi El Muhsi olan rabbimiz tarafından ihata edilmekte ve bilinmektedir.

Ya da şu anda yeryüzünde bulunan tüm ağaçların üzerinde kaç tane yaprak var diye sorsak?

Ya da yeryüzündeki çöllerde ve kumsallarda kaç adet kum tanesi var desek? Ya da yaşayan tüm insanların saçında kaç tane kıl var desek? Ya da nefes alan tüm canlıların aldığı nefes âdeti ne kadardır desek? Sema’nın yüzündeki galaksilerde kaç tane yıldız var desek?

İşte tüm bu sayılar El- Muhsi olan rabbimiz tarafından bilindiği gibi en küçük varlık olarak nitelendirdiğimiz atomların, zerrelerin sayısı dahi bilinmektedir.

Perdesiz güneşe karşı yeryüzündeki eşyanın gizlenmesi mümkün olmadığı gibi, Muhsi olan rabbimizin nur-u ilmine karşı eşyanın gizlenmesi de mümkün değildir. Çünkü her şey şuhud dairesindedir, her şeye nüfuzu vardır.

Bu ism-i şerifle nazarımız adetler ve sayılar âlemine çevrilir ve bunların tamamının Allah tarafından bilindiğine dikkatimiz çekilir. Adetler ve sayılar âlemi dediğimizde aklımıza gelen ise matematiktir. Gelişen matematik bilimi ile kâinatın hatasız matematiksel hesaplamalar barındıran sonsuz bir ilmin eseri olduğu ispat edilmiştir.

Akıllara durgunluk verecek kadar hassas olan matematiksel düzen elbette El- Muhsi isminin bir tecellisidir. Kendi zamanında keşfedilen astronomik denge ve intizam karşısında hayrete düşen Galileo kâinatın matematik diliyle yazılmış büyük bir kitap olduğunu söylüyordu. Yine İngiliz fizikçi ve matematikçi olan Sir James Jeans ise şöyle diyordu.

“Evren, matematik bilgisi sonsuz bir varlık tarafından dizayn edilmiş görünüyor.” (Sir James Jeans, The Mysterious Universe, Cambridge University Press, 1932, s. 140)

Âlemdeki muhteşem denge, intizam, sanat ne tesadüfle ne sebeplerle ne de evrimle asla izah edilemez. Evet, akılları hayrete düşüren bu matematiksel düzen elbette her şeyin sayısını bilen sonsuz ilâhî bir ilmin tecellisidir.

Sayılar âlemi dediğimiz ve sayı altına girmiş olan her şeyde Alîm ve Muhsî isimleri sonsuz kemâliyle muhteşem bir şekilde tecelli etmektedir. Yine matematik ile hesap yapan bir mimardan bir mühendise, koyunlarını sayan bir çobandan sayıların hesabını tutan bir muhasebeciye matematiğin olduğu her yerde ve herkeste bu isim az çok tecelli etmektedir. Aslında bu cüz-i ilim dahi Allah’ı Alim ve Muhsi isimleriyle bilmek için verilmiştir.

İnsan kendine verilen bu kabiliyet ile mesela; bir mimar şunu demeli “Ben sayılarla iş görüyorum. Yapacağım binada kaç tane tuğla ne kadar demir kullanacağımı biliyorum. Demek şu âlemi bina eden de bu âlemde kullandığı ve kullanacağı her şeyin sayısını bilir demeli. Kendine verilen bu cüz-i ilim ile sonsuz ilim sahibi olan, her şeyin sayısını bilen rabbini tanımaya bir kapı açmalıdır.

Bizler, her ne kadar bazı şeyleri bilip sayabilsek de pek çok şeyi bilip sayamayız. Çünkü mahlûkatın ilmi sonradan kazanılmıştır, noksandır, sınırlıdır. Cenâb-ı Hakk’ın ilmi mahlûkatın ilmi ile hiçbir cihetle mukayese edilemez. Bu isim; ihata edemediğimiz şeylerin sayısını bilmekteki acziyetimizin Allah hakkında düşünülemeyeceğini, mutlak Muhsi olanın ancak Allah olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca şunu da hatırdan çıkarmamak gerekir ki Allah’ın her şeyi sayması bizim gibi tek tek saymak manasında değildir. İnsan için saymak acizlik ve kusurdandır. Bir şeyin sayısını bilmediği için sayar. Sonra neticeye ulaşır. Allah ise ezeli ve sonsuz ilminde her şeyin sayısını zaten bilendir ki El- Muhsi isminin tam karşılığı budur.

Peygamber Efendimiz (sav) de bu manayı ifade ederek Cevşen-ül Kebir duasında Rabbimizi şöyle vasfetmiştir: Ey gaybların âlimi! Ey ilmi her şeyi kuşatan! Ey en gizli ve en bilinmez sırları bilen, Ey ilmi geçmiş ve gelecek her şeyi ihata eden! Ey dağların ağırlıklarını, denizlerin ölçüsünü, yağmur damlalarının adetini, ağaçların yapraklarının sayısını, gecenin kararttığı ve gündüzün aydınlattığı her şeyin adetini bilen!

Bu ism-i şerife karşı vazifemiz ise şudur; İnsan şu âleme baktığında yağmur damlalarından kar tanelerine, denizlerin damlalarından kumsaldaki kum tanelerine, hava zerrelerinden aldığımız nefeslerin adedine, vücudumuzdaki hücrelerin sayısından gökteki yıldızlara kadar her şeyin sayısını adedini bilen bir rabbi olduğunu tefekkür ederek El Muhsi, El Muhsi diyerek Rabbini zikretmelidir.

Bu isimde aslında Rabbimizin dostlarına bir teşvik, düşmanlarına da bir tehdit vardır.

İyi kötü, güzel çirkin, hayır şer ne yaparsak hepsinin bir bir yazıldığını ve bir gün hesap vakti geldiğinde bütün işlerin bir bir sayılarak ortaya konulacağını bilmeli ve ona göre hareket etmelidir.

Her şeyin sayısını adetini bilen bir Rab’den hiçbir şeyin gizli kalamayacağını düşünmeli her an onun huzurunda ve murakabesinde olduğunu unutmamalıdır. Madem her an o kendisini biliyor ve görüyor o huzura layık bir hale bürünmelidir.

Ey ilmi her şeyi kuşatan her şeyin sayısını bilen Rabbimiz!

Huzurunda bulunmaktan gaflet edip işlediğimiz tüm günah ve kusurlarımızı affet bizlere merhamet et. Her an senin huzurundaymış gibi sana kul olanlardan eyle. Amin…..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu