1- Allah’a ve Resulüne savaş açanlar
Allah’a ve resulüne savaş açtılar… Allah onlara lanet etmiştir… Rızıklarındaki bereket kaldırılır… Kabirlerinden şeytanın çarpıp delirttiği kimse gibi kalkarlar… Cehenneme atılırlar… Karınları ev gibi büyüktür ve içlerinde yılanlar vardır… Kanlı bir nehirde bekletilirler. Dışarı çıkmak istediklerinde çenelerine taşlar atılır ve tekrar nehrin ortasına döndürülürler…
Evet, Kur’an’ın ayetleri ve hadis-i şerifler, faiz yiyenleri saymış olduğumuz sıfatlarla vasfetmiş ve onların uğrayacağı cezaları bu şekilde bildirmiştir. Bizlerin bu eseri hazırlamasındaki maksat, faizin ne kadar büyük bir günah olduğunu ayet-i kerime ve hadis-i şerifler ile anlatmak ve faiz yiyen Müslümanları bu günahtan menetmektir. Amacımız, Rabbimizin hükümlerini duyurmak ve faiz yemenin nasıl bir günah olduğunu bilmeyenlere, işlerinin akıbetini göstererek bu günahtan uzaklaştırmaktır. Zira insan bazen bir günahı, cezasını ve büyüklüğünü bilmeden, günahı küçümseyerek işler. Günahı küçümsemek haddi zatında küfürdür; ama maalesef bu asrın birçok Müslümanı günahı küçümsemekte ve günaha pervasızca dalmaktadır. Bu günahlardan biri de faizdir. Maalesef faiz, namaz kılan müminlerin bile bir kısmını kuşatmış; bir kısım müminler faiz yerken, bir kısmı da kredi adı altında faiz almakta ve işlemiş oldukları günahın büyüklüğünden ve bu günahın cezasından gaflet etmektedirler.
İşte bizler bu eserde faiz günahının büyüklüğünü beyan ederek, dünyevi ve uhrevi cezalarından bahsedeceğiz. Umuyoruz ki bu eser, faiz günahına bulaşanların tövbe etmesine ve bir daha bu günaha düşmemelerine sebep olur. İnayet ve tevfik Allah’tandır.
Şimdi, faiz günahına bulaşanları Allah’ın ayetleriyle ve Efendimiz (s.a.v)’in hadis-i şerifleriyle baş başa bırakıyoruz. Rabbim hepimize hisse almayı nasip etsin!
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve eğer müminlerseniz faizden kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah’a ve Resulüne karşı savaş açmış olduğunuzu bilin.” (Bakara 278-279)
Bu ayete dikkat etmek gerek! Şöyle ki: Kur’an’da hiçbir günah için, “Allah’a ve Resulüne karşı savaş açma” tabiri kullanılmamıştır. Allah’a ve Resulüne karşı savaş açma ifadesi sadece faiz yiyenler için kullanılmıştır. Faizin Allah-u Teâlâ katında ne kadar büyük bir günah olduğunu açıklamaya herhalde bu kadarı yeter. Şimdi ey faiz yiyen kişi! Yemiş olduğun faiz sebebiyle nasıl bir savaşın içine girdiğinin farkında mısın? Sen faize bulaşarak Allah’a ve Resulüne savaş ilan etmiş oldun. Allah ile savaşan hiç galip gelir mi? Resulüne savaş açan hangi yüzle O’ndan şefaat ister?
İbni Abbas hazretleri tefsirini yapmış olduğumuz ayet-i kerime hakkında şöyle der: Kıyamet günü faiz yiyen kimseye: “Savaş için silahını al.” denilecektir. “Böyle yapmasanız -yani faizi terk etmezseniz- Allah’a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin.” ayet-i kerimesi bunun delilidir. Şimdi ey faiz alan veya veren kişi, o gün, “Savaş için silahını al.” sözüne muhatap olduğunda hangi dünya malın seni kurtaracak? Allah ile savaşmaya gücün var mıdır? O günkü pişmanlığını tasavvur edebilir misin? Gel, o gün bu pişmanlığı yaşamadan önce bugün tövbe et ve hak sahiplerine hakkını teslim et.