El-Hakîm
İnsanın her bir azasının birçok görevleri vardır. Mesela, karaciğerimizin 400’den fazla vazifesi vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Vücudun ısısını ayarlar… Yağ, protein, şeker ve kan yapımı için gerekli olan maddeleri depolar… Kanda bulunan toksin, alkol, ilaç ve yaşlanmış kan hücrelerini temizler… Salgıladığı safra ile vücuttaki atıkların atılımını sağlar… Enfeksiyonlara karşı vücut bağışıklığını sağlar… Albûmin ve pıhtılaşma faktörleri başta olmak üzere çok sayıda protein üretir… Ve saymakla bitiremeyeceğimiz 400’den fazla görev görür. Şimdi sorumuz şu: 1,5 kg. Ağırlığındaki bir et parçasına bu kadar vazifeleri gördüren ve ona bu kadar menfaatler takan kimdir? Ve bu faaliyetler, o zatın hangi isminin tecellisidir?…
Hakîm: Her işinde faydalar gözeten; her şeye menfaatler takan, mahlukatına hikmetli vazifeler gördüren ve hiçbir şeyi abes olarak yaratmayan manasındadır. Cenab-ı Hak Hakîm’dir. Her işinde faydalar gözetmiş; her şeye menfaatler takmış, mahlukatına hikmetli vazifeler gördürmüş ve zerre miskal abes iş yapmamıştır. Şimdi gelin, şu alem seyrangâhında, Rabbimizin Hakîm isminin bir kısım tecellilerini tefekkür edelim:
Zehirli bir böceği bal yapma vazifesinde çalıştırmak; onun karnında balı pişirmek ve bu vazifeyi görebilmesi için yüzlerce cihazla onu teçhiz etmek, Hakîm isminin bir tecellisidir… Koyun, deve ve keçi gibi hayvanları bir süt fabrikası yapmak ve o süte onlarca menfaat takmak, Hakîm isminin bir tecellisidir… Kocaman bir ağacı, küçücük bir çekirdekten çıkarmak; o ağacın elleri hükmünde olan dallarına meyveler takmak ve o meyvelerin içine onlarca fayda koymak, Hakîm isminin bir tecellisidir… Bulutlardan yağmurları boşaltmak; yağmur damlalarına, yer çekimine meydan okutmak; o yağmurla ölü bir toprağı diriltmek ve yağmura yüzlerce menfaatli işleri gördürmek, Hakîm isminin bir tecellisidir… Göze gördürmek; kulağa işittirmek, buruna koklatmak ve dile, bütün lezzetleri fark edebileceği bir kabiliyeti vermek, yine Hakîm isminin bir tecellisidir…
Televizyonlarda sağlıklı beslenme uzmanlarını dinleriz. Sebze ve meyvelerin faydalarını anlatırlar. Aslında onların bütün anlatımları, Hakîm isminin bir tecellisinin anlatımıdır. Mesela derler: Bakla, idrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir… Bezelye, B1 ve C vitaminlerini, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir… Ceviz yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici hem de tedavi edicidir… Enginar, kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler…
Daha saymakla bitiremeyeceğimiz sebzeler ve saymakla bitiremeyeceğimiz menfaatler… İşte bütün bu faydalar ve hikmetler, Hakîm isminin bir tecellisidir. Onlar neyi anlatırsa anlatsın; nasıl anlatırsa anlatsın, Arif-i billah için, Allah’ı anlatıyorlar ve O’nun Hakîm isminden bahsediyorlar…
Yine televizyonlarda doktorları dinleriz. İnsanın azalarını anlatırlar. Aslında onların bütün anlatımları, Hakîm isminin bir tecellisinin anlatımıdır. Mesela derler: Kalp, günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan atar ve yaklaşık 8 ton kanı vücuda pompalar… Karaciğer, şekeri depolar ve kanda bulunması gereken şeker miktarını ayarlar… Akciğer, Atmosferdeki oksijeni kan dolaşımına nakleder ve kan dolaşımındaki karbondioksiti atmosfere çıkartır… Böbrek, proteinlerin parçalanması sonucunda oluşan üre gibi zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Diğer yandan vücudun sıvı, mineral ve asit-alkali dengesini de düzenler…
Daha saymakla bitiremeyeceğimiz azalar ve saymakla bitiremeyeceğimiz menfaatler…
İşte bütün bu faydalar ve hikmetler, Hakîm isminin bir tecellisidir. Doktorlar hangi uzvu anlatırsa anlatsın; nasıl anlatırsa anlatsın, Arif-i billah için, Allah’ı anlatıyorlar ve O’nun Hakîm isminden bahsediyorlar. Diğer bütün ilimlerin mütehassıslarını, tıp ilminin doktorlarına ve sağlıklı yaşam uzmanlarına kıyas edin ve bilin ki: Her kim; her neyi anlatıyorsa, hangi eşyadan bahsediyorsa, ondaki hangi menfaati gösteriyorsa; ancak ve ancak Hakîm isminin küçük bir tecellisini anlatıyordur. Bilerek veya bilmeyerek…
Bize düşen vazife; bütün bu anlatımları Allah hesabına dinlemek, Allah hesabına okumak ve her eşya ve hadise üzerinde, Hakîm ismini tefekkür etmektir… Bir diğer vazife de şudur: Bu ismin ahlakıyla ahlaklanmak ve malayani işleri terk etmektir. Abes ve boş şeylerle meşgul olmamaktır. Cenab-ı Hak bizleri, Hakîm isminin tecellilerini okuyabilen ve bu isimle ahlaklanan kullar zümresine dahil etsin. Amin…