Allah'ın İsimleri

Er-Rakib

Sizce şu fiillerde Rabbimizin hangi ism-i şerif tecelli eder?..

Karanlık bir gecede, bir kayanın üzerinde bulunan karıncanın halini bilmek…

Denizlerin diplerinde, ışığın olmadığı, gözün görmediği yerlerdeki mahlukatın her halini bilmek ve onlardan haberdar olmak…

Her an her halimizi; aldığımız nefesi, gönlümüzden geçenleri, fikrimize düşenleri, niyetlerimizi, amellerimizi, her şeyimizi bilmek…

Bizi korumak, muhafaza etmek, gözetlemek…

Bütün bu fiiller, Rabbimizin Rakib ism-i şerifinin tecellisidir. Elbette bu fiillerde daha birçok ismi şerif tecelli eder. Ancak bizler bu makamda ism-i Rakib’ten bahsetmek istiyoruz.

Rakib ismi şerifi; gözetleyen, muhafaza eden, koruyan ve bilen manalarına gelir. Bütün bu manalarla Allah-u Teala Rakib’tir. Her şeyi bilir, şanına yakışır bir manada gözetler, korur ve muhafaza eder.

Hiç mümkün müdür ki, bizi yoktan var eden, nimetleriyle bizi besleyen, bütün mahlûkatın yardım ellerini bize uzattıran ve bizim ihtiyaçlarımızı karşılayan bir Zât-ı Zülcelâl, bizi bilmesin, tanımasın, görmesin?

Madem bizi biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Biz de Onu bilip, hürmetle bildiğimizi bildirmeliyiz.

Evet Her an O’nun gözetiminde; her lahza O’nun muhafazasında ve her dem O’nun murakabesindeyiz. Hiçbir halimiz O’ndan gizli kalmaz.

Hal böyleyken ey nefsim, sen nasıl olur da binler hayasızlık ve isyanla kendini Rabbine arz edersin?… Bir çocuğun yanında dahi işlemekten haya ettiğin işleri, nasıl olur da Rakib-i zülcelalin huzurunda işlersin?… Her halini bilen ve her işinde seni gören Allah’a karşı nasıl olur da edebi terk edersin?..

Ey nefsim! Rakip ism-i şerifinin tecellisiyle, Rabbin seni bilmekle kalmıyor, bir de seni koruyor, kolluyor, muhafaza ediyor. Eğer Rakip isminin tecellisi bir an kâinattan çekilse, yıldızlar bomba olup başında patlar; sema üzerine düşer, Dünya başını bir seyyareye çarpar; denizler taşıp yeryüzünü istila eder. Seni bütün bu musibetlerden koruyan ve muhafaza eden, Rakip ism-i şerifinin tecellisidir.

Hal böyleyken ey nefsim, sen nasıl olur da şükrü bırakıp şekvaya başlarsın; niyazı terk edip naza dönersin, ibadeti bırakıp isyana düşersin… Senin hakkın, bu muhafaza ve korumaya karşı şükür ve hamd değil midir?

Ey nefsim bil ki, şu alemdeki bütün korumalar ve muhafazalar, Rakib ism-i şerifinin bir tecellisidir. Amellerin muhafazasından tutun; hayatların muhafazasına, hukukların muhafazasından tutun, musibetlerden muhafazaya kadar her bir muhafaza ve koruma bu ismin bir tecellisidir.

Size çarpacak bir arabadan ani bir refleksle kurtulmanız, Rakib isminin bir tecellisidir.

Denizde boğulmak üzereyken size uzanan bir el, Rakib isminin bir tecellisidir.

Hastayken şifa bulmanız Rakib isminin bir tecellisidir.

Göz kapağının gözü korumak için açılıp kapanması, Rakib isminin bir tecellisidir.

Hayatlarını muhafaza etmeleri için mahlukata verilen bütün cihazlar, Rakib isminin bir tecellisidir.

Göktaşlarının dünyamıza düşmesini önleyen atmosfer, Rakib isminin bir tecellisidir.

Elektriği tutmamamız; kendimizi ateşe atmamamız, ve tehlikeli şeylerden kaçınmamız, Rakib isminin bir tecellisidir.

Sözün özü: Bütün muhafazalar ve korumalar ve bu korumalarda gözüken her halimizin bilinmesi Rakib isminin bir tecellisidir.

İnsanın bu ism-i şeriften hissesi şu olmalıdır: Kişi her vakit Rabbisinin, ilim ve şuhud dairesinde olduğunu bilmeli; ona layık bir edep ve hürmeti takınmalı; ve Allah onu bildiği gibi, o da Allah’ı bilmeli ve Allah’tan gaflet etmemelidir.

Yine kendisine karşı yapılan bütün muhafaza ve korumalara karşı şükürle mukabele etmeli, her hıfz ve güveni Allah’tan bilmelidir.

Ya Rab! Rakib ism-i şerifinle bizleri bu dünyada her türlü beladan ve musibetten koruduğun gibi, bizleri kabir azabından ve Cehennem azabından da koru. Mahşerin ve hesabın bütün sıkıntılarından bizleri muhafaza et. Her vakit senin murakebe ve şuhudunda olduğumuzu bilmeyi ve bu bilmekle sana karşı edep ve haya göstermeyi bizlere nasip et. Amin.

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu