El- Metin
EL Metin: Kuvveti çok şiddetli olan demektir. Allah Metindir. Gücü her şeye yeten, kudreti sonsuz olandır. Şu âlem gibi milyarlarca âlemi yaratmak o kudretin nazarında bir çiçeği yaratmak kadar kolaydır. Hiçbir şeyin Metin olan o kudreti âciz bırakması düşünülemez.
El-Kavî ism-i şerifi, kudretin kemâlini ifade ettiği gibi, “El-Metîn” ismi de kuvvetin şiddetini bildirmektedir. Efendimiz (sav) Allah’ın Metin isminin hakikatine nüfuz ederek onu şöyle vasfetmiştir;
Ey azametine her şeyin boyun eğdiği, Ey kudretine her şeyin teslim olduğu, Ey izzetine karşı her şeyin zelil olduğu, Ey heybetine her şeyin huşu içinde boyun eğdiği, Ey saltanatına her şeyin teslim ol duğu, Ey korkusundan her şeyin alçaldığı, Ey haşyetinden dağların parçalandığı, Ey emriyle göklerin ayakta durduğu, Ey izni ile yeryüzünün istikrar bulduğu…
Şimdi El- Metin isminin tecellilerini kendimiz ve mahlûkat üzerinde görmeye çalışalım.
Günümüzdeki ilmî tespitlere göre her gün beş yüz bin kadar insan yaratılıyor. Buna göre yaklaşık olarak 1 saatte 14.400, bir saniyede ise dört insan yaratılıyor. İnsanın yaratıldığı o saniyede mikroplardan, bakterilerden, karıncalardan, sinek ve böceklerden, balıklardan hadsiz varlıkların da yaratıldığı, yine o saniyede bir milyona yakın bitkiler nevinden sonsuz fertlerin yaratıldığı göz önüne alınırsa, saniyenin patladığı, zamanın ortadan kalktığı görülür, bir anda sonsuz mahlûkat yaratmanın, O kudreti aciz etmediği açıkça anlaşılır.
Yaratılan bu sayısız mahlûkata daha ince bir nazar ile baktığımızda onlardaki intizam, denge, besleme, terbiye etme, yaşatma, öldürme gibi, hadsiz fiillerin de birlikte icra edildiğini müşahede ederiz. Bu fiillerin tümü birlikte düşünüldüğünde El Metin olan Allah’ın kudretinin azamet ve nihayetsizliği güneş gibi ortaya çıkar.
Aynı anda sema denizindeki, şu hadsiz yıldızlar, şu uçsuz bucaksız sistemler, hep O Metin olan Allah’ın kudretinin tecelligâhıdır. Her an böyle milyarlarca kâinatı yaratsa, bunların tümü o kudret nazarında yine bir zerre kadar da olamaz. Haşmetli bir dağın ayinedeki tecellisinin bir çakıl taşı ağırlığında bile olmaması gibi, varlık âlemindeki bütün kudret tecellilerinin de O Kadir-i Mutlak’ı yorması, âciz bırakması düşünülemez.
Allahu Teâlâ, El-Metin ismi ile kuvvet ve kudretinin şiddetini mahlûkat aynalarında göstermektedir. Tüm varlıkların külfetsiz, süratle, kolaylıkla ve her şeyin kendine lâyık bir surette sanatla yaratılmasında El Metin ismi tecelli ettiği gibi her şeyin varlığında, devam ve bekasında da El Metin isminin tecellileri gözükmektedir. Her şey o ezelî kudrete muhtaçtır. Mahlûkatın yaratılması veya yaratılmaması, O’nun mutlak kudretinde hiçbir değişiklik meydana getirmez. Yaratılan bütün varlıklar, O’nun kudretine mahkûm ve muhtaç, O ise her şeye hâkim ve her şeye kadirdir. Bu ismi şerife karşı vazifemiz ise şudur;
İnsan âleme ibret nazarıyla bakmalı; Her şeyin varlık âlemine çıkmasında, devam ve bekasında o sonsuz kudretin tecellisini görmelidir. Bu kadar çok mahlûkatın bu kadar kolay ve süratle, karıştırmadan, sanatla yaratıldığını görüp Ya Metin, Ya Metin diyerek Rabbini zikretmelidir.
Yine insan El Metin isminin şu âlemdeki tecellilerini gördükçe aşk ile hayret ile secdeye kapanmalı ona kul olmayı en büyük şeref ve devlet bilmelidir.
Hadiseler karşısında hiçbir zaman metanetini kaybetmemeli, Metin olan Rabbine dayanarak kuvvet ve kudreti ondan bilmeli ve ondan istemelidir.