Allah'ın İsimleri

El-Kavî

El- Kavî; Hakkında acz düşünülemeyen tam ve kâmil kudret sahibi olan demektir.

“Kavi” kelimesi, Arapça “kuvvet” masdarından bir fiil olup “kuvvetli,  güçlü” anlamına gelmektedir.

Allah-u Teâlâ, tam bir kuvvete sahip olmak bakımından kavi, gücünün çok şiddetli olması itibarı ile de Metindir!

Rabbimizin el Kavi ismi Kur’an da birçok ayeti kerimede de geçmektedir. Bu ayetlerin hiçbirinde yalnız başına kullanılmayan el Kavi ismi iki ayette “şedîdü’l-‘ikâb” (cezası pek şiddetli) nitelemesi ile zikredilmiş diğer tüm ayetlerde ise “Aziz” yani (Mağlup olmayan galip) terkibiyle kullanılmıştır. Rabbimiz Kur’an’da bu ismi şerifini genelde peygamberleri yalanlayan kavimlerin helak edilmesinde, savaşta müminlere yardım etmek gibi hadiselerde zikretmiştir.

Şimdi bizler bu ismin tecellilerini ayeti kerimelerde zikredildiği şekliye görelim.

“(Bu müşriklerin âdeti) Fir’avun ehlinin ve onlardan öncekilerin âdeti gibidir.(Onlar da) Allah’ın âyetlerini inkâr etmişlerdi; Allah da onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Şübhesiz ki Allah, Kavî’dir, azâbı pek şiddetli olandır.”( Enfal suresi 52. Ayet)

Bunun sebebi şu idi: Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getiriyorlardı da onlar inkâr ediyorlardı. Bu yüzden Allah da onları yakalayıverdi. Şüphesiz O, Kavî’dir, azâbı pek şiddetli olandır. (Mümin suresi 22. Ayet)

Nihâyet emrimiz gelince, Sâlih’i ve berâberindeki îmân edenleri tarafımızdan bir rahmetle (hem o azabdan), hem de o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz senin Rabbin O, Kavi’dir, Azîz’dir. (Hud suresi 66. Ayet)

Hâlbuki Allah, inkâr edenleri (kendi) öfkeleriyle geri çevirdi; hiçbir hayra (zafere) eremediler. Allah ise, savaşta (galip gelmeleri için) mü’minlere yetti. Çünki Allah, Kavî’dir, Azîz’dir. (Ahzab suresi 25. Ayet)

Allah Kavi’dir, kudreti sonsuz kemâldedir. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Nihayetsiz kudreti ile yokluktan varlık âlemine çıkan ve emrine itaat edip kudretine karşı gelemeyen tüm mahlûklar üzerinde El- kavi isminin tecellileri gözükmektedir. Güneş için ışık verme konusunda damla ile denizin, bir çiçekle yıldızın farkı olmadığı gibi, Kavi olan Rabbimizin kudretine nisbeten de az-çok, küçük-büyük farkı yoktur. Bu hakikatin misallerini bu âlemde her an müşahede etmekteyiz. Şimdi bizler âlemde bir gezinti yapalım ve Kavi isminin tecellilerini âlem aynalarında görmeye çalışalım.

Bir baharı yaratmak, bir çiçek kadar ona kolaydır. Cenneti yaratmak, bir bahar kadar ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda yeniden yeniye icad ettiği hadsiz mahlûklar, Rabbimizin nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler.

Evet, yeryüzünü insana beşik, güneşi bir lamba, ayı bir kandil yapan, yeryüzünü ölümünden sonra diriltip, süsleyen ve o yeryüzünü mahlûkatına bir sofra yapıp baharı bir gül destesi gibi o sofranın üzerine serpen zat elbette kavidir. Kudretine hiçbir şey ağır gelmez.

Güneşleri, yıldızları tespih taneleri gibi evirip çeviren onları emir ve iradesine boyun eğdiren zerre kadar vazifelerinden geri bırakmayan zat kavidir kudretine hiçbir şey karşı gelemez.

İnsanın bu ismi şerife karşı vazifesi ise şudur.

Tüm mahlûkların ne derece külfetsiz ve kolay bir şekilde yaratıldığını görüp rabbimizi Ya Kavi, Ya Kavi diyerek zikretmektir.

Atomlardan galaksilere kadar her şeyin O sonsuz kudrete karşı nihayet derecede itaatlerini görüp O sonsuz kemaldeki kudrete karşı itaat ederek hayret ve muhabbetle secdeye kapanmaktır.

Yine insan kendine bakmalı kendi aczini görüp hissederek o acizliğin sevkiyle sonsuz kudret sahibi olan Rabbine dayanmalıdır.

O sonsuz kudreti tanımayıp Allaha ve peygamberine savaş açan kavimlerin nasıl helak olduğunu görüp ibret almalı. Bir mikroba yenik düşecek kadar acizken, işlediği günahlarla nasıl bir zata karşı geldiğini bilip titremeli. Hemen ayılıp, tövbe etmelidir. Günahları sebebiyle Allah’ın her an onu yakalayıp azap edebileceğini unutmamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu