1. “Mümin bir mideye içer, kâfir ise yedi mideye içer.” hadisinin izahı
Bu dersimizde şu hadis-i şerifin manasını izah edeceğiz:
Peygamberimiz (a.s.m.) kâfir bir misafiri ağırlamıştı. Hemen onun için bir keçinin sağılmasını emretti. Keçi sağıldı, kâfir sütünü içti. Sonra Peygamberimiz (a.s.m.) diğer bir keçinin daha sağılmasını emretti. Adam doymadı. Bu suretle tam yedi keçinin sütünü içti. Adam yatıp sabah olunca Müslüman oldu. Peygamberimiz (a.s.m.) bir keçi sağılmasını emretti. Sütünü adam içti. Sonra başka bir keçi daha sağıldı. Fakat bunun sütünü tamamen içemedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
عن أبى هريرة ، إِنَّ الْمُؤْمِنَ لَيَشْرَبُ فِي مِعًى وَاحِدٍ وَالْكَافِرَ يَشْرَبُ فِي سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ
Şüphesiz mümin bir mideye içer. Kâfir ise yedi mideye içer. (Buhârî, Et’ime, 12; Müslim, Eşribe, 186; Tirmizî, Et’ime 20; Muvatta, Sıfatu’n Nebiyy, 10)
Hadis inkârcıları bu hadisi gösterip diyorlar ki:
— Bu hadis nasıl sahih olur? Kâfirlerden daha çok yiyip içen müminler var. Bu da bu hadisin sahih olmadığını ispat eder.
İşte onlar böyle nakıs bir muhakemeyle bir anda hadisin üstünü çizip içinde birçok mana barındıran bu hadisi uydurma bir söz derecesine indiriyorlar.
Şimdi bu hadisinin manasını izah edelim. Edelim de bu hadis inkârcılarının nasıl bir cinayet işlediklerini gösterelim!
Hadiste geçen, “Mümin bir mideye içer, kâfir ise yedi mideye içer.” beyanı hakkında âlimler farklı izahlar yapmışlardır. Bu izahlardan bazıları şu şekildedir:
1. izah: Hadisin manasında mecaz olmayıp hakiki manası murad edilmiştir. Bu görüş sahipleri şöyle der:
Bu hadis bütün kâfirler hakkında değil, belli bir şahıs hakkında varid olmuştur. Hadiste geçen الْكَافِرُ kelimesinin başındaki الْ takısı ahdiye edatıdır, cinsiye edatı değildir. Ahdiye edatı, özel birisinin kastedildiğini ifade eder. Cinsiye edatı ise cinsin kastedildiğini ifade eder.
Buradaki edat cinsiye olmadığından mezkûr hadis-i şerif bütün kâfirleri ifade etmek için söylenmemiştir.
Bu durumda, hadiste zikredilen, “Kâfir yedi mideyle içer.” sözüyle kastedilen şahıs hadisteki şahıstır. Bu söz sadece onun için söylenmiştir. Yani şöyle denilmek istenmiştir:
— Bu adam kâfirken yedi mideye yemekte idi. Müslüman olunca yedikleri onun hakkında bereketlendirildi. Böylece kâfirken yediğinin yedide biriyle doydu.
2. izah: “Mümin bir mideye içer, kâfir ise yedi mideye içer.” sözüyle murad edilen zahirî mana değildir. Burada bir mecaz vardır ve kinaye yapılmıştır.
Peygamberimiz (a.s.m.) bu hadis-i şerifinde, Müslüman ve onun dünyadaki zühdü ile kâfir ve onun dünyaya olan hırsını göstermek için bir benzetme yapmıştır. Yani mümin dünyevi şeylere kıymet vermemesi sebebiyle tek bir mideye yiyen kişi gibidir. Kâfir ise dünyevi şeylere çok kıymet vermesi ve dünyalığı çok yığması sebebiyle yedi mideye yiyen kişi gibidir.
Bu izaha göre, burada ne gerçek mideler vardır ne de yeme hususu asıldır. Asıl kastedilen şey, dünyalık ile doymakta azlık ve çokluktur. “Mümin tek mideye içer.” denildiğinde bu sözle, “Müminin dünyaya karşı hırsı yok, az bir şeyin peşindedir.” denilmek istenmiştir. “Kâfir yedi mideye içer.” denilmekle de “Dünyaya çok rağbet eder, çok şeylerin peşine hırsla düşer.” denilmek istenmiştir.
3. izah: Hadisten murad mümini az yemeğe teşviktir. Çünkü çok yemek kâfire has bir sıfattır. Mümin az yemeği esas yapmalıdır. Bu hadis-i şerif, işte bu teşvik makamında söylenmiştir.
4. izah: Hadiste kastedilen müminden murad, kâmil seviyede olan ve tam bir imana sahip olan mümindir. Zira kimin imanı kemale ermişse, onun fikri ölümle ve ölüm sonrası işlerle meşgul olur. Bu da onu nefsani arzuların peşinde koşmaktan ve çok yemekten alıkoyar.
Buna göre, hadisin manası şöyle olur: Kâmil mümin bir mideye yer. Kâfir ise yedi mideye yer.
5. izah: Mümin yemesi ve içmesi esnasında besmele çeker; şeytan ona yeme içmede ortak olmaz. Böylece az bir yiyecek ona kâfi gelir. Kâfir ise besmele çekmez. Bu sebeple şeytan ona ortak olur; az bir yiyecek ona kâfi gelmez. İşte bu hadis-i şerif ile besmelenin bereketine dikkat çekilmek istenmiştir.
6. izah: Hadis-i şerif çokluğu ifade etmek için beyan olunmuştur. Bununla gerçek adet kastedilmemiştir. Hadisteki “yedi” tabiri çokluktan kinayedir. Zira Arapçada “yedi”, “yetmiş”, “yedi yüz” gibi ifadeler çokluğu temsil eder.
Buna göre, hadisin manası şöyle olur: Müminin yemesi kâfire kıyasla çok azdır.
7. izah: Yemek şehveti yedidir: Tabiat şehveti, nefis şehveti, göz şehveti, ağız şehveti, kulak şehveti, burun şehveti ve açlık şehveti. Müslüman’ı yemeğe sevk eden şehvet bu sonuncusudur. Müslüman sadece açlığını gidermek için yer. Kâfir ise sayılanların hepsi sebebiyle yer. İşte hadis-i şerif bu manaya işaret etmektedir.
Hadis-i şerifin manası hakkında daha başka izahlar da var. Biz yedisiyle iktifa edelim.
Şimdi şunu gördünüz mü: Hadis inkârcılarının bir çırpıda çöpe attığı ve üzerine uydurma damgası vurduğu sözün ne kadar hikmetli manaları varmış!
Lakin bu manalar ancak hadis âlimleri tarafından istinbat edilebilir. Bizim ne kadar aklımız var ki bu manaları bulup çıkaracağız. Zaten hadis inkârcılarının problemi de bu: Bu işi yapabilecek akılları yok; aklı olanlara da kibirlerinden dolayı tabi olmuyorlar.