Deizm-7. Deizme göre yaratıcı kendini tanıtmak istemiyor
Deizm hakkındaki bu 7. dersimizde, yine bir deistle konuşacak ve onu kendimize muhatap yapacağız. Şimdi deist olan kişiye diyoruz ki: Bu alemdeki her bir varlık, ilahi bir kitap hükmünde olup, sahibinin çok isim ve sıfatlarını kendinde okutmaktadır. Şimdi dilersen bir çiçeği beraber okuyalım. Bu okumakla anla ki, yaratıcımız her bir varlığı bir kitap gibi yaratmış ve çoğu isimlerini bu kitaplarda yazmış.
Bu çiçek yoktan yaratılması cihetiyle, Allah’ın Hâlik, Mübdi ve Mucid isimlerini gösterir.
Güzelliğiyle Mücemmil ismini; ziynetiyle Müzeyyin ismini gösterir.
Mükemmelen rızıklanması ve ihtiyacının karşılanmasıyla Rezzak, Mukit ve Vehhab isimlerini gösterir.
Rengiyle Mülevvin ismini; suretiyle Musavvir ismini gösterir.
Kendisine takılan hikmetlerle Hakîm ismini; bütün programının tohumunda yazılmasıyla Hafiz ismini gösterir.
Hayatıyla Muhyi ismini, ölümüyle Mümit ismini gösterir.
Sanatıyla Sâni ismini, yavaş yavaş kemal bulmasıyla Mükemmil ismini gösterir.
Çiçek olup açmasıyla Fettah ismini, şekilden şekile girmesiyle Muhavvil ismini gösterir.
Bu çiçeği yapan elbette bilecek, bununla Alim ismini; Ve gücü her şeye yetecek, bununla Kadir ismini gösterir.
Daha bunlar gibi onlarca ismi gösterir. Adeta bu çiçek, Esma-ül Hüsna’nın bir kitabıdır, tezgâhıdır ve aynasıdır. Biz uzun kaçmasın diye bu kitabı daha fazla okumuyoruz. Yoksa hakkıyla okumaya kalksak üzerinde saatlerce konuşulur.
Malumdur ki, bir kitap anlaşılmaz olsa, onu izah edecek, anlayacak birisi gerekir. Eğer hem kitap anlaşılmaz, hem de açıklayacak biri olmazsa, kitabın yazılması boşuna olur. Biraz önceki tefekkürümüzden anladın ki, her varlık bir kitaptır. Ancak bizler bu kitabın yazılarını okuyamıyoruz. Belki de sen biraz önce anlattıklarımızı ilk defa duymuşsundur. Şimdi sana sorumuz şu: Bu varlık kitaplarının üzerindeki yazıları bize kim okuyacak, kim ders verecek? Akıl bu yazıları tek başına keşfedemez. Madem keşfedemez, o halde bu yazıları bize okuyacak ve ders verecek peygamberler lazımdır.
Yol iki: Ya peygamberler gönderilecek, ve peygamberler varlık kitapları üzerinde yazılan ilahi isim ve sıfatları, ve diğer yazıları bize okuyacak. Ya da bu kitaplardaki yazılar okunmadan öylece kalacak. Sence Allah hangisini tercih eder?
Yazmış olduğu kitapların okunmadan kalmasına razı olur mu ve hikmeti müsaade eder mi? Eğer okutmayacak olsaydı, varlıkları böyle kitap hükmünde yaratır mıydı? Hem Allah’a bir peygamber göndermek ve kitap indirmek zor mudur ki, bu kitapları muallimsiz bıraksın ve manasızlığa mahkum etsin?
Bak, biraz önce bir çiçeği bir parça okuduk. Ama muhtemelen sen böyle bir okumayı daha önce hiç yapmamışsındır. Bunun sebebi, senin, bir peygamberin dersini dinlememen; bizimse bir peygamberin dersini dinlememiz ve Ona iman etmemizdir. Bize böyle okumayı Hz. Muhammed (asm) ve Ona indirilen Kur’an öğretti. Eğer Onun dersine kulak vermeseydik, biz de senin gibi çiçeği basit bir varlık zannederdik. Sadece dış güzelliğine bakar ve koklar geçerdik. Ama gördün ki, çiçek sadece çiçek değilmiş, ilahi bir kitap ve şiir gibiymiş. Madem her bir çiçek ve her bir varlık böyle bir kitaptır; üzerinde çok ilahi isimler ve sıfatlar yazılmış; elbette bu kitaplardaki yazıları bizlere ders verecek muallimler gerekir. Bu muallimler de peygamberledir. Peygamberlerin gönderilmesi, varlık kitaplarının varlığı kadar katidir.