5. Cennet bir nüzül ise, asıl olan Allah’ı görmektir.
Allah’ın ahirette görüleceğine dair Dördüncü Delilimiz, Kehf suresinin 107. ayetidir. Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ Şüphesiz iman edip salih amel işleyenler كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ onlar için Firdevs Cennetleri vardır نُزُلاً bir nüzül olarak…
Cenab-ı Hak bu ayet-i kerimede, Firdevs Cennetlerinin bir nüzül olduğunu beyan buyurmuştur. Nüzül: Asıl ikramdan önce yapılan küçük ikram demektir. Bir hükümdarın kendisine gelen misafirine, asıl ikramdan önce yaptığı ilk ikramdır.
Şimdi, cennetin en üst makamı olan Firdevs Cennetleri bir nüzül ise, bu nüzule göre bir asıl olmalıdır. Aklınıza asıl olarak, Allah’ı görmekten başka bir ikram geliyor mu? Herhalde gelmiyordur. Çünkü cennetin üstünde, Allah’ı görmekten başka bir ihsan yoktur.
Cennet ve içindeki bütün nimetlerin bir nüzül olduğu, Kur’an’da 4 yerde geçmektedir. İşte bu nüzül ifadeleri ispat eder ki, Allah’ı görmek haktır ve hakikattir.
Bu makamda şöyle bir soru sorulabilir:
Kehf suresinin 102. ayetinde, cehennemin de kafirler için bir nüzül olduğu bildirilmektedir. Peki, cehennem kafirler için bir nüzülse, onlar için asıl olan nedir?
Büyük müfessir Fahrettin-i Razi Hazretleri bu konuda şöyle der:
Kafir için cehennemden başka daha büyük bir azap vardır. Bu azap, kafirin Allah’ı görememesidir. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: Hayır! Şüphesiz onlar o gün Rablerinden perdelidirler. (Yani Allah’ı göremezler.) Sonra onlar muhakkak o alevli cehenneme gireceklerdir. (Mutaffifin, 83/15-16) Bu ayette Cenab-ı Hak, cehenneme girmeyi, Allah’ı görememeden sonra zikretmiştir. Bu da ispat eder ki, Allah’ı görememek, cehennemden daha büyük bir azaptır. Dolayısıyla cehennem nüzül ise, Allah’ı görememek asıldır.
Demek hem cennet hem de cehennem, sakinleri için bir nüzüldür. Asıl olan ise, müminler için Allah’ı görmek, kafirler için ise Allah’ı görememektir.
Sevgili kardeşlerim, Dördüncü Delilimizi burada noktalayalım. Bir sonraki derste Beşinci Delili işleyeceğiz. O derste buluşuncaya kadar Allah’a emanet olun…