4-) Kabir hayatı hakkında ayet-3
B- Mümin suresi 45 ve 46. ayet-i kerimelerde şöyle buyrulmuştur: “Allah o mümini, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun’un adamlarını ise, o kötü azap kuşattı. Onlar, sabah-akşam ateşe arz olunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: “Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine sokun!” (denilecektir).
Şimdi bu ayet-i kerimeyi beraber tahlil edelim: Ayet-i kerimede, Firavun ve adamlarını kötü bir azabın kuşattığından bahsedilmektedir. Bu azap, onların denizde boğulmasıdır. Ayetin devamında ise, Firavun ve adamlarının sabah-akşam ateşe arz olunduğundan haber verilmektedir. Şimdi sana soruyorum: Eğer kabir azabı yoksa, Firavun ve adamlarının sabah-akşam sokuldukları bu ateş ne ateşidir?
A- Bu ateş, kıyamet koptuktan ve hesaplar görüldükten sonra sokulacakları Cehennem ateşidir.
B- Ama senin dediğin gibi olamaz. Zira ayetin devamında: “Kıyamet kopacağı günde: “Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine sokun!” (denilecektir).” buyrulmuş. Bu ifadeden anlaşılıyor ki, Firavun ve âlinin sabah-akşam sokuldukları azap, Cehennem azabından başka bir azaptır. Zira Cehennem azabından, senin de gördüğün gibi ayetin sonunda zaten hususi olarak bahsedilmiş. Yani bu ayette iki farklı azaptan bahsediliyor. Birincisi: Sabah akşam sokuldukları azap… İkincisi ise: Kıyamet koptuktan sonra sokulacakları azap… Ayetin beyanından açık bir şekilde anlaşılmaktadır ki: Onların sabah-akşam sokuldukları azap, daha kıyamet kopmadan önce onlara yapılmaktadır. Şimdi sana tekrar soruyorum: Eğer bu azap kabir azabı değilse, hangi azaptır?
A- Şey… Yani ne diyeyim şu an bilmiyorum. Evet, sabah-akşam sokulacakları azabın Cehennem azabı olmadığı ayette açıkça gözüküyor. Zira Cehennem azabı zaten ayetin sonunda açıkça zikredilmiş. Acaba bu azap Cehennem azabı olmazsa, hangi azap olabilir… Hıımmm… İtiraf edeyim, bunu bilmiyorum.
B- Bilmeyecek bir şey yok, bu azap kabir ve berzah azabıdır. Ayette ilk olarak bahsedilen “Onları kuşatan azap” denizde boğulmalarıdır. Kıyamet gününde onların sokulacağı azap da Cehennem azabıdır. Onların boğulmasıyla, Cehennem azabı arasında kalan, sabah-akşam onlara verilen azap da kabir azabıdır.
Bu ayet-i kerimenin kabir azabına dair açıkça beyanından dolayı, İmam Mücahid, Hz. İkrime ve Muhammed bin Ka’b hazretleri: “Bu ayet-i kerime, kabir azabına delil teşkil etmektedir.” derler. Ve bu kanaat, Cumhurun yani ehl-i sünnet dediğimiz hak mezheplerin savunucusu olan İslam alimlerinin bütünün kanaatidir.
Şimdi, yine inat mı edeceksin, yoksa bu ayetin apaçık beyanına teslim olup kabir azabına iman mı edeceksin?
A- Aslında biraz ikna oldum, ama daha tam değil… Sen anlatmaya devam et. Bakalım, daha hangi ayetleri delil olarak göstereceksin. Diğer ayetler de bu ayet gibi ikna edici olursa kabir hayatına inanırım.
B- O halde şimdi başka bir ayetin beyanına geçelim. Bakara suresinin 28. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmuştur: