Yeryüzü mü? Gökyüzü mü? Hangisi önce yaratıldı? Çelişkili görülen iki ayetin izahı
Sevgili kardeşlerim,
Bu tefsir dersimizde bir sorunun cevabını vereceğiz. Sorumuz şu:
Bakara suresi 29. ayette mealen şöyle buyrulmuştur:
O (Allah) ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı. Sonra göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi.
Bu ayet-i celilede, semanın yaratılmasının, yeryüzünün yaratılmasından sonra olduğu beyan edilmiştir.
Nâziat suresinde ise: “Semayı bina etti. Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu. Gecesini kararttı ve kuşluğunu çıkardı. Bundan sonra da yeryüzünü döşedi.” buyrularak, yeryüzünün, gökyüzünden sonra yaratılmış olduğuna işaret edilmiştir.
Bu iki ayet, zahirde birbirine zıt gibi gözükmektedir. Zira Bakara suresinde yeryüzünün önce yaratıldığından, Nâziat suresinde ise gökyüzünün önce yaratıldığından bahsedilmektedir.
Meselenin izahına geçmeden önce şu noktaya dikkat çekmek istiyorum:
İslam düşmanları, Kur’an’da birbirine zıt gibi gözüken bu noktaları, Kur’an’ı bilmeyen Müslümanların gözüne sokarak, onların imanlarını çalmaya çalışmaktadır. Bu sebeple, bu tip soruların cevaplarını çok iyi bilmek ve ehli imana yetiştirmek zorundayız…
Şimdi meselemizin izahı geçelim:
Bakara suresinde yeryüzünün, Nâziat suresinde ise gökyüzünün önce yaratılmasından bahsedilmiştir. Birbirine zıt gibi görünen bu iki ifadenin izahı şudur:
Yeryüzünün yaratılması, gökyüzünün yaratılmasından öncedir. Lakin yeryüzünün döşenmesi, yani dağlarının, denizlerinin ve içindeki mahlûkların tamamıyla yaratılması ve yeryüzünün son şeklini alması, gökyüzünün yaratılmasından sonradır. Demek ilk önce yeryüzü yaratılmış, sonra gökyüzü yaratılmış ve daha sonra da yeryüzü döşenmiştir.
Bu şuna benzer: Mesela iki kitap yazacaksınız, bir kitaba başladınız ve bir bölümünü yazdınız. Daha sonra bu kitabı tamamlamadan, ikinci kitaba geçerek onu yazdınız ve bu ikinci kitabı bitirdiniz. Sonra da birinci kitaba tekrar dönerek kaldığınız yerden onu da tamamladınız.
Burada ilk önce başlanan birinci kitap, aynı zamanda son olarak tamamlanan kitaptır. Evet, ilk başlanan kitap birinci kitaptır, ancak ilk tamamlanan kitap ikinci kitaptır. O halde şöyle desek: “Siz ilk önce birinci kitabı yazdınız.” Bu söz doğrudur, çünkü ilk önce ondan başlamıştınız. Eğer şöyle desek: “Siz ilk önce ikinci kitabı yazdınız.” Bu söz de doğrudur, zira ilk önce ikinci kitabı bitirdiniz.
Demek birbirine zıt gibi görünen iki farklı söz, farklı açılardan bakıldığında ikisi de doğru oluyor.
Aynen bunun gibi, yeryüzü ve gökyüzü de Allah Teâlâ’nın iki farklı kitabıdır. Cenab-ı Hak ilk önce kudret kalemiyle yeryüzü kitabına başlamış ve bu kitabın bütün fasıl ve bölümlerini tamamlamadan ikinci kitabı olan gökyüzü kitabına geçmiştir. Gökyüzü kitabını kudret kalemiyle yazdıktan sonra da iradesiyle tekrar yeryüzünü kitabına yönelmiş ve bu kitabın son şeklini vermiştir. Hikmet-i ezeli böyle tecelli etmiştir.
İşte bu durumda hem yeryüzünün hem de gökyüzünün ilk olarak yaratıldığından bahsedilebilir. Yeryüzünün ilk olarak yaratılması, ona ilk olarak başlanmasından dolayı; gökyüzünün ilk olarak yaratılması ise, onun ilk olarak tamamlandığından dolayıdır.
Demek Nâziat suresinde zikredilen, yeryüzünün yaratılması değil; döşenmesidir. O halde ayetler arasında bir çelişki ya da muaraza söz konusu değildir. Her bir ayet, yaratılışın farklı bir safhasından haber vermektedir…