Şefaat

17. Bölüm: 7. Soru-Cevap

Sevgili kardeşlerim, şefaate dair eserimizin On Yedinci Bölümünde, şefaati inkar edenlerin sözde delillerine cevap vermeye devam ediyoruz. Cevap vereceğimiz Yedinci Delilleri şöyle:

– Onlar diyorlar ki: En’am suresi 94. ayette şöyle buyrulmuştur: “…Hakkınızda Allah’ın ortakları olduğunu zannettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz? Artık aranızdaki bağlar tamamen kopmuş ve iddia ettikleriniz sizi bırakıp kaybolmuşlardır.”

Onlar bu ayeti gösterip derler ki: Ayet-i kerimede, şefaatçi zannettiklerimizin o gün yanımızda olmayacağı açıkça bildirilmiştir. Bu da şefaatin yokluğunu ispat etmektedir.

İşte onlar böyle diyorlar. Onlara göre ayetteki, “Şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz…”  ifadesi, şefaatin yokluğuna delildir. Onlara şu soruyu sormak istiyoruz:

–  Bu ayet-i kerimede kimlerden bahsediliyor?..

Herhalde kimlerden bahsedildiğini anlamak için ayetin bir önüne bakmak lazım. Bakalım ayetin bir önü ne diyor:

وَلَوْ تَرَى إِذِ الظَّالِمُونَ فِي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ أستعيذ بالله  O zalimleri ölüm şiddeti içindeyken bir görseydin!   وَالْمَلآئِكَةُ بَاسِطُوا أَيْدِيهِمْ  Melekler onlara ellerini uzatmış,   أَخْرِجُوا أَنفُسَكُمُ  Onlara diyorlar ki: Canlarınızı verin!   الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ  Bugün aşağılık bir azapla cezalandırılacaksınız,  بِمَا كُنتُمْ تَقُولُونَ عَلَى اللّهِ غَيْرَ الْحَقِّ Allah hakkında haksız şeyler söylediğinizden dolayı,  وَكُنتُمْ عَنْ آيَاتِهِ تَسْتَكْبِرُونَ ve Onun ayetlerine karşı kibirlendiğinizden dolayı…

İşte ayetin önü bu… Melekler zalimlerin canını alır ve onlara şöyle der:

“Allah hakkında haksız şeyler söylediğinizden ve Onun ayetlerine karşı kibirlendiğinizden dolayı bugün aşağılık bir azapla cezalandırılacaksınız.”

Bu ayetten sonra 94. ayete geçilerek denilir ki:

“And olsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geldiniz. Size verdiğimiz nimetleri de arkanızda bıraktınız. Hakkınızda Allah’ın ortakları olduğunu zannettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz?..”

İşte bu ayette kendileriyle konuşulanlar, önceki ayette “zalim” olarak vasfedilen kişilerdir. Kur’an’da zalim kelimesi mutlak zikredildiğinde bununla kafir ve müşrik kastedilir. Bunların günahları da Allah hakkında haksız şeyler söylemek ve ayetlerine karşı kibirlenmektir.

Bu ayet müşrikler hakkında inmiştir. Ayette geçen, “Allah hakkında haksız şeyler söylemenin” manası da şudur:

Müşrikler, meleklerin Allah’ın kızları olduğunu söylüyorlardı. İşte bu sözleri, Allah hakkında hak olmayan bir sözdür. Yine bu zümreye, Allah’a eş ve evlat isnat eden diğer kafirler de dahildir.

Bütün bu izahlardan sonra, şimdi, mezkur ayeti şefaatin yokluğuna delil yapanlara şu soruları sormak istiyoruz:

– Ey insanları Kur’an’la aldatanlar! Ve ey ayetlerin önünü arkasını saklayıp, batıl fikirlerine ayetleri uyduranlar! Şimdi bize söyleyin, En’am 94 kimden bahsediyor? Ayetin evvelini siz bilmiyor musunuz?

Hayır, biliyorsunuz… Bile bile müşrikler hakkında inen ayetleri Müslümanlara teşmil ediyorsunuz.

Hadi diyelim ki, ayetin evvelini bilmiyorsunuz; önceki ayette geçen “zalim” ifadesini görmediniz ve Kur’an’da “zalim” kelimesi mutlak zikredildiğinde kafirden bahsedildiğinden de habersizsiniz. Ancak bunlar yine de mazeret değildir. Çünkü ayete doğru mana vermek için, evvelini bilmeye gerek yoktur. Şimdi ayete bir daha dikkat edin. Bakın ayet diyor ki:

Hakkınızda Allah’ın ortakları olduğunu zannettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz?..

Ayette geçen“Allah’ın ortağı olduğunu zannetmek” ne demektir ve kimin işidir? Yani kim bazı varlıkları Allah’ın ortağı zannediyor? Müslümanlar mı?… Müslümanlar, şefaat edecek peygamber veya diğer salih kişileri, Allah’ın ortağı kabul etmiyor? O halde Allah’ın ortağı olduğunu zannedenler kim?

Sadece bu ifadeden, ayette bahsi geçenlerin müşrikler olduğu, onların Allah’a ortak koştuklarının da putlar olduğunu anlamak zor mu? Bunu anlamak için allame mi olmak gerekir.

Sevgili kardeşlerim, bunlar bunu her zaman yaparlar: Müşrikler hakkındaki ayetleri Müslümanlara teşmil ederler. Bunu yaparlarken de ayeti keser kırpar, hileleri anlaşılmasın diye ayetten cımbızla çekerler. Sonra birisi gelip, “Şu ayetin bir önüne arkasına bakalım.” deyince de kaçacak yer bulamazlar. Eee, Dünya’da bizden kaçsınlar bakalım; elbette Allah’ın hükmünden kaçamayacaklardır.

Sevgili kardeşlerim, mesele herhalde anlaşılmıştır. Daha fazla uzatmadan dersimizi burada noktalayalım ve şimdi şefaati inkar edenlerin Sekizinci Delilini tahlil edelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu