14. Miraca benzeyen onlarca hadise her an cereyan etmektedir
Bu dersimizde, miracı kabullenmekte zorlananlara miraca benzeyen hadiseleri göstereceğiz. Bazı kişiler, Peygamber Efendimiz (a.s.m.)’ın bedeniyle birlikte semaya yükselmesini kabul edemiyor ve “Bu nasıl olur?” diyorlar. Hâlbuki miracın benzeri onlarca hadise her an cereyan etmektedir.
Mesela melekler bir anda yerden göğe yükselir, gökten yere inerler. Yerden göğe, gökten yere olan bu seyahat her daim melekler tarafından yapılır.
— Buna iman eden bir insan nasıl olur da miracı anlayamaz ve aklına sığıştıramaz?
— Meleklere bu seyahati her daim yaptıran Allahu Teâlâ sevgili bir kulunu Arş’a çıkaramaz mı?
— Ve çıkarmasında nasıl bir gariplik vardır?
Yine biz iman ederiz ki cennet ehli mahşer meydanından cennet bağlarına kısa bir zamanda giderler.
— Ehl-i imana bu seyahati bir anda yaptıran ve onları cennete bir anda ulaştıran Allahu Teâlâ, “Habibim” dediği bir kulu semaya çıkaramaz mı?
— Çıkarmasında nasıl bir gariplik vardır ve akıl bunun nesini anlayamamaktadır?
Yine biz iman ederiz ki Şâh-ı Nakşibendî, Abdülkâdir-i Geylânî, İmam-ı Rabbânî gibi, Allah’ın sevgisini kazanan kâmil kullar, bir nevi miraç olan seyr-i sülûkle, manevi bir yolculukla, ruhen Arş’a kadar yükselirler.
— Onlara ruhen bu seyahati yaptıran Rabbimiz, onların sultanı olan Hazreti Muhammed (a.s.m.)’a bu seyahati bedenle yaptıramaz mı? Yaptırmasında ne engel vardır?
Hem insan şunları düşünse, miracın gayet makul ve mümkün olduğunu kolayca kabul eder:
Görme duyusuna sahip her insan güneşe, aya veya bir yıldıza baktığında nazarı bir anda o gök cismine ulaşır. Mesafenin uzunluğu hiçbir mâni teşkil etmez.
— Göze bu seyahati bir anda yaptıran Allahu Teâlâ, sevgili bir kuluna bu seyahati bedeniyle niçin yaptıramasın? Haşa, Allah’ın buna kudreti mi yetmez?
Yine ilim sahibi bir insan ilmin düsturlarına binip yıldızların ötesini düşündüğünde, aklıyla ve hayaliyle bir anda o mekâna varıp araştırmasını yapabilir.
— Hayale bu genişliği veren ve hayali bir anda kâinatın öbür ucuna ulaştıran Allahu Teâlâ, bir kulunu semaya niçin çıkaramasın?
— Bir kulunun bedenine hayalin hızını niçin veremesin?
— Haşa, Allahu Teâlâ bundan âciz midir?
Yine mümin bir kul miracını namazda yapar. Namaza girmek için “Allahu Ekber” dediğinde bütün âlemleri geride bırakıp, manen Allah’ın huzuruna çıkar. Bedeni mescitte, ruhu ise yüksek âlemlerde gezer.
— Mümine namazda bu miracı manen yaptıran Allahu Teâlâ, müminlerin imamı ve reisi olan Hazreti Muhammed (a.s.m.)’a bu miracı bedeniyle niçin yaptıramasın?
Bütün bunlardan sonra deriz ki:
Bütün evliyanın sultanı, müminlerin imamı, ehl-i cennetin reisi ve meleklerin makbulü olan Hazreti Muhammed (a.s.m.)’ın bir anda miraca çıkması, o yüce âlemleri gezip görmesi ve dönmesi gayet makuldür ve şüphesizdir. Aklı ve imanı olan bundan şüphe etmez!