1- Allah’ın nebilerle kitap indirmeden konuşması gayri metluv vahiydir.
Abdurrahman Bahadır
“Sünneti reddedenler ve hadisleri kabul etmeyen kişiler diyor ki; Kuran her şeyi beyan etmiş bize Kuran yeter diyorlar. Peygambere gelen vahiy kuranla sınırlıdır ama, siz bunun dışında bir de “vahy-i gayr-i metluv” vardır diyerek uydurulmuş bir din icat ediyorsunuz diyerek sünneti ve hadis-i şerifleri inkâr ediyorlar.
Biz ise şunu ifade ediyoruz: Eğer gerçekten Kuran’ı dikkatlice okuyup anlamış olsaydınız, bu tür iddialarda bulunmaktan kaçınırdınız. Siz vahiy sadece Kuran’dır diyorsunuz ya elinizdeki Kuran sizinle aynı şeyi mi söylüyor bakalım. Meseleyi direk Kuran’a götürelim. Kuran ne diyor ondan dinleyelim.
Cenabı Hak insanlara iki türlü peygamber göndermiş. Resuller ve Nebiler. Bunların bir kısmı hem resul hem nebi; bir kısmı sadece nebidir. Bunların arasındaki fark şudur. Resul kendisine bir kitap indirilen yeni bir şeriat getiren peygamberlerdir. Nebiler ise kendilerine yeni bir kitap ve şeriat verilmeyen kendisinden evvelki resulün şeriatını ihya eden peygamberlerdir.
Hazreti Musa (as) hem nebi hem resul olarak gönderilen peygamberlerden biridir. Ondan sonra gelen beni İsrail’in peygamberlerinin tamamı nebidir. Hazreti İsa as. hem nebi hem resuldür. Bir resul peygamber olduğunu kitapla bilir peki bir nebi peygamber olduğunu nasıl bilir? Kitap yok. Peki kitap yok diye bu peygambere vahiy gelmiyor mu? Geliyor. İşte o gelen vahiy gayri metluv vahiydir. Kitap olmamasına rağmen, bu peygamberlere yine vahiy gelir. İşte bu tür gelen vahiy, “gayri metluv vahiy” olarak adlandırılır.
Hazreti Musa as’ın kıssası ki Kuran da çok zikredilir. Şimdi siz Kurana bir bakın o resul olmadan önce nebiydi. Ta ki ona Tevrat indirildi o zaman nebi resul oldu. O resul olana kadar geçen hadiselere kurandan bir bakalım mı?
Hz. Musa Mısır’da bir kıbtiye tokat vurdu ve öldürdü: Oradan Medyen’e gitti Hazreti Şuayip’le 10 sene kaldı. Sonra ailesini aldı mısıra dönerken Tu-ri Sina da konakladı. Ateş bulmak için Tu-ri Sinaya çıktı orda Mûsâ, ateşin yanına gelince, o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafındaki ağaçtan şöyle seslenildi: يَا مُوسٰٓى اِنّ۪ٓي اَنَا۬ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَۙ “Ey Mûsâ! Şüphesiz ben, Alemlerin Rabbi olan Allah’ım” diye seslenildi.
وَاَنْ اَلْقِ عَصَاكَۜ Ve “Asânı at!” denildi. Musa (attığı) asâyı yılan gibi titreşir görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı.
Bakın Hz. Musa daha resul değil ortada Tevrat yok. Ama vahye mazhar mı? Evet. Demek ki Allah nebilerle konuşur muymuş evet. Hani Allah sadece indirilen kitap ile konuşurdu.
Bakın اِذْ نَادٰيهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًىۚ
Hani Rabbi ona kutsal vadi olan Tuva’da seslenmişti.
اِذْهَبْ اِلٰى فِرْعَوْنَ اِنَّهُ طَغٰىۘ
“Firavun’a git. Çünkü o gerçekten azdı.
Bakın Hz. Musa as. Hala nebi. Ortada Tevrat yok. Bu vahiyleri nasıl alıyor? Sizin kabul etmediğiniz vahiy olan Gayri metluv vahiy ile alıyor. Hazreti Musa kendisine kitap indirilmediği halde nasıl vahiy aldığını Kuran da görüyorsunuz ve gayri metluv vahiy kavramının bu süreçte nasıl önemli bir rol oynadığına şahitsiniz.
Sonra Firavunla arasında geçen hadiseler, mucizeler, İsrail oğullarını geri alması. Kızıldeniz’i geçmesi hep hep gayri metluv vahiy ile oldu. sonra israil oğullarıyla tih sahrasına geldiler orada hazreti musa orada turi sina’ya çıktı ve tevrat’ı aldı ve ne oldu. o zaman nebi resul oldu. o zamana kadar neydi nebiydi. Peki o ana kadar Hz. Musa’nın yaptıkları haşa kendi kafasına göre mi yapmıştı. Hayır. Allah’ın emri ve vahyi ile yapmıştı. Yani sizin bize nerden uydurdunuz dediğiniz vahiy olan Gayri metluv vahiy ile yapmıştı. Kuran da bu Gayri metluv vahiy ile ilgili o kadar çok şey bulursunuz ki. hazreti yunus’tan, Hz, salihten, Hz. Luta kadar bir çok nebinin kıssası bu sözümüze şahittir.
İşte efendimiz s.a.v de nebidir ve resuldür. Resul olmadan önce de olduktan sonra da gayri metluv vahiy alıyordu.
إِنَّا أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ
Şüphesiz biz sana vahyettik.
كَمَا أَوْحَيْنَا إِلَى نُوحٍ وَالنَّبِيِّينَ مِن بَعْدِهِ
Tıpkı Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, Kendisine kitap verilmeyen bu peygamberler Allah’dan nasıl vahiy alıyolar? İlla sayfaya kitaba yazılan bir ayet mi geliyor?
Şimdi Hazreti Nuh a.s.’a kitap mı geldi hayır. Ama vahiy geldi. Yani ayete dikkat edin. Onlara vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Demek vahiy sadece kitap değilmiş. Allah tüm nebilerine kitap indirmeden de vahyediyor muymuş evet ediyormuş. İşte bu vahiy sizin kabul etmediğiniz uydurulmuş din dediğiniz vahy-i gayr-i metluvdur. Sünneti seniyye gayri metluv vahiyle sabittir. Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın dinin tebliği, kuranın tefsiri ve beyanında söylediği her şey vahiydir. Demek vahiy sadece Kur’an’da gördüklerimizden ibaret değildir.
Şimdi Allah’ın nebilerle kitap indirmeden konuşmasını yani gayri metluv vahiy ile vahyetmesini kabul ediyorsunuz da Efendimiz s.a.v ile konuşmasını niye kabul etmiyorsunuz. Biz kuranda bulduğumuzu kabul ederiz yoksa redderiz diyorsunuz ya. İşte Kuran gayri metluv vahyi kendisine kitap verilmeyen tüm nebilerin kıssalarıyla ortaya koyuyor. Size düşen bu batıl düşüncelerinizden sıyrılarak o nebinin şerefli sözleri olan hadislere ilişmeyi bırakıp “Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin.” Ayetiyle amel etmektir.