5- Namazı kılın diyecek ama nasıl kılındığını tarif etmeyecek. Bu mümkün müdür?
Abdurrahman Bahadır
5- Namazı kılın diyecek ama nasıl kılındığını tarif etmeyecek. Bu mümkün müdür?
Rasûlullah (s.a.v)’ın asıl görevi Kur’ân’ı insanlara tebliğ etmekle birlikte ayetlerin açıklamasını yapmak, zaman zaman sözlü olarak, kimi zaman da fiilî olarak Kur’ân’ın nasıl anlaşılması gerektiğini insanlara göstermektir ki bu efendimiz s.a.v. bu vazifeyi bi hakkın ifa etmiş ve bu hükümler sünnet ile sabit olmuştur.
Sünnetin bu yönü 1400 yıldır kabul edilmişken şimdi modernizmin etkisinde kalanlar ve reformistler Peygamber Efendimizin Kur’ân dışında hüküm koyamayacağını onun vazifesinin sadece tebliğ olduğunu, tebyin gibi bir vazifesi olmadığını ifade ederek. Hadisleri ve sünneti reddetmekte ve kendi yazdıkları mealler üzerinden bir din tesis etmeye çalışmaktadırlar.
Sünnetin en önemli yönü ise mücmel ve müşkil âyetleri açıklamak, umûmîlik bildiren âyetleri tahsis etmek, âyetlerdeki mutlak ifadeleri takyid etmek ve âyetlerdeki hükümleri teyit etmektir. İşte sünnetin bu kısmı tamamen vahy-i gayr-i metluv dur. Şimdi Vahiy sadece Kurandır diyerek sünneti inkar edenlere diyoruz ki: Hadis-i şerifleri kabul etmeden Kur’an’a nasıl uyacaksınız?
Mesela Kur’an, أَقِيمُوا الصَّلاةَ “Namaz kılın.” der.
— Peki, Kur’an’da namazın nasıl kılınacağı var mı? Yok
— Namazın farzlarını, namazı bozan şeyleri, namazda okunacak duaları ve tesbihler ve namazla ilgili diğer şeyleri bize Kur’an’da gösterebilir misiniz? Hayır.
Namazların vakitleri ve rekât sayıları konusunda Kur’ân-ı Kerîm’de herhangi bir malumat var mı oda yok. Ama Kuran diyor ki “Namazı kılın” hadi bakalım. Nasıl kılacağız?
Ya biraz insafınız olsa şunu göreceksiniz. Allah namazı kılın diyecek ama nasıl kılındığını tarif etmeyecek. Bu mümkün müdür. Bu ayetler ilk önce efendimiz s.a.v.’e indi. Ona namazı emredenin namazı nasıl kılınacağını tarif etmemesini hangi akıl ve vicdan sahibi kabul edebilir. Evet Kuran namazı kıl der ama nasıl kılınacağına dair tafsilatı sizin reddettiğiniz gayri metluv vahiy ile Peygamberine bildirmiştir. Efendimiz s.a.v de bunu ümmetine ders vermiştir.
ve bunlar, sünnet tarafından tespit ve tayin edilmiştir. Eğer hadisleri ve sünnet-i seniyyeyi kabul etmezsek Kur’an’la nasıl amel edeceğiz. Rabbimizin namazı kıl emrini nasıl eda edeceğiz.
Yine Kur’an, آتُوا الزَّكَوةَ “Zekât verin.” der.
— Peki, hangi maldan ve ne oranda zekât vereceğimizi Kur’an’da gösterebilir misiniz?
— Mesela balın zekâtı nedir?
— Hububatın zekâtı nedir?
— Develerin zekâtı kaçta kaçtır?
— Bunları ve zekâtın diğer meselelerini bize Kur’an’da gösterebilir misiniz?
Hayır gösteremezsiniz. Çünkü zekâtla ilgili bu meseleler Kur’an’da geçmemektedir.
Zekatı emreden zatın hangi maldan ve ne oranda zekât vereceğimizi beyan etmemesi mümkün müdür? Evet Kuran zekâtı ver der ama hangi maldan ve ne oranda zekât vereceğimizi ve tafsilatı sizin reddettiğiniz gayri metluv vahiy ile Peygamberine bildirmiştir. Efendimiz s.a.v de bunu ümmetine ders vermiştir. Ve bunlar, sünnet tarafından tespit ve tayin edilmiştir.
Yine Kur’an, أَتِمُّ الْحَجَّ “Haccı tamamlayın.” der.
— Peki, haccı nasıl eda edeceğiz?
— Mesela Kâbe’nin etrafında kaç defa döneceğiz?
— Safa ile Merve arasında kaç defa gidip geleceğiz?
— Haccın farzı ne, vacibi ne?
— Bunları Kur’an’da gösterebilir misiniz?
Hayır gösteremezsiniz. Çünkü bu meseleler Kur’an’da geçmemektedir.
— O hâlde sizler hadisleri kaynak kabul etmezseniz, Kur’an’ın “Haccı tamamlayın.” emrine nasıl itaat edeceksiniz? Haccı emreden Rabbimizin haccı nasıl eda edeceğimizi emretmeyeceğine ihtimal vermemek eğer bir garaz yoksa ancak akıldan istifa etmekle mümkündür. Evet Kuran haccı emreder ama nasıl eda edeceğimizi ve tafsilatı sizin reddettiğiniz gayri metluv vahiy ile Peygamberine bildirmiştir. Efendimiz s.a.v de bunu ümmetine ders vermiştir. Ve bunlar, sünnet tarafından tespit ve tayin edilmiştir.
Demek gayri metluv vahyi inkâr edenler ve bize kuran yeter diyenler şu kuranın sayfalarını açıp namazın rekatlarını, zekâtın hangi maldan hangi oranda verileceğini, haccın rükunlarını bize göstermelidir. Bakalım kuran onlara yetiyor mu yetmiyor mu görelim. Yav sen sünneti reddersen iki rekat bile namaz kılamayacağını ne zaman anlayacaksın. Kardeşlerim bunlar dini ifsad etmek için kurulmuş bir fesat şebekesidir. 14oo yıldır ümmetin üzerinde ittifak ettikleri şeyleri reddetmekte ve bu toplumun bilgisizliğinden istifade etmektedirler. Bu kimselere zerre kadar itibar etmeyiniz.
Bu üç misal gibi onlarca misal verebiliriz ki: Kur’anda tafsiline girilmemiş ve açıklaması yapılmamış İbadet ve hükümlere dair vereceğimiz her misal vahyin sadece kuran olmadığını sünnetin de gayri metluv bir vahiy olduğunu çok net bir şekilde göstermektedir.
Eğer hadisleri ve sünnet-i seniyyeyi kabul etmezsek Kur’an’la amel edemeyiz; Kur’an’ın emirlerini eda edemeyiz, Kur’an’a tabi olamayız ve Kur’an’ı yaşayamayız.
Eğer aklınız varsa ve kalbiniz hâlâ ölmediyse, gelin bu inkârdan vazgeçin ve bu büyük hüsrandan kurtulun. Allahu Teâlâ gönlünüzü hakka açsın. Âmin