Takvanın üç mertebesi
Bakara suresinin 2. ayet-i kerimesinde هُدًى لِلْمُتَّقِينَ Kur’an, muttakiler için hidayettir. buyurulmuştur. Bu dersimizde “muttaki”kavramı üzerinde duracağız.
Takva: Kişinin, ahirette kendisine zarar verecek şeylerden son derece sakınmasıdır. Bu sıfatı takınana “muttaki” denilir.
Bazı alimlere göre takvanın üç mertebesi vardır:
Birinci mertebedeki takva, aklın takvasıdır. Küfrü gerektiren inançlardan, sözlerden ve işlerden son derece sakınmaktır. وَأَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوَى Onlara takva kelimesi lazım oldu ayet-i celilesi, bu mertebeye işaret etmektedir. İnsan bu mertebedeki takvayı, kelime-i şehadeti diliyle ikrar ve kalbiyle tasdik ederek kazanır. Yani kim İslam’a girerse, takvanın bu mertebesini kazanmıştır. Demek bu mertebedeki takva, küfür ve şirkten takvadır.
İkinci mertebedeki takva, bedenin takvasıdır. Büyük ve küçük günahlardan sakınmaktır. Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى Eğer şehir ahalisi آمَنُوا وَاتَّقَوْا iman edip takva sahibi olsalardı لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ biz üzerlerine gökten ve yerden nice bereketler açardık.
Bu ayet-i kerimede kastedilen takva, bedenin takvasıdır. Kişi, büyük ve küçük günahlardan kaçınarak bu mertebedeki takvayı kazanır.
Üçüncü mertebedeki takva, kalbin takvasıdır. Kalbi, Allah’tan meşgul edecek şeylerden sakındırmak ve her şeyden kesilip tamamıyla Mevla’ya yönelmektir. Cenab-ı Mevla şöyle buyurmuştur:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا Ey iman edenler! اتَّقُوا اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ Allah’tan hakkıyla takva edin. Allah’tan hakkıyla takva etmek, kalbin takvasıdır ve takvanın en üst mertebesidir. Takvanın bu mertebesini yakalamak isteyen, kalbinin kapısında bekçi olur ve kalbine Allah’tan ve Allah’ın rızasından başka hiçbir şeyin girmesine müsaade etmez.
Cenab-ı Hak cümlemizi, takvanın bu mertebelerine ulaşmakla nasibdar eylesin. Amin.