Sevgili kardeşlerim…
Buhari’de geçen, Abdullah ibni Mesud Hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
لاَ حَسَدَ إِلاَّ فِي اثْنَتَيْنِ İki kişiden başkasına haset edilmez. Yani sadece iki kişiye haset edilir ki, buna “gıpta” denir. رَجُلٌ آتَاهُ اللهُ مَالاً Bir kişiye gıpta edilir ki, Allah ona mal vermiştir. فَسُلِّطَ عَلَى هَلَكَتِهِ فِي الْحَقِّ O da malını hak yolunda harcamıştır. وَرَجُلٌ آتَاهُ اللهُ الْحِكْمَةَ Bir kişiye daha gıpta edilir ki, Allah ona hikmet vermiştir. فَهُوَ يَقْضِي بِهَا وَيُعَلِّمُهَا O da onunla hükmeder ve onu insanlara öğretir.
İşittiğiniz gibi, sadece iki kişiye gıpta edilir. Allah’ın verdiği malı, Allah’ın yolunda harcayana gıpta edilir… Yani şöyle düşünsek güzeldir:
“Keşke ben de bu kişi kadar zengin olsaydım ve onun infak ettiği gibi ben de infak etseydim. İnsanlara yedirseydim; camiler, Kur’an kursları yapsaydım; talebe okutsaydım; Allah yolunda malımla cihat etseydim…”
İşte böyle niyetler sebebiyle, malını Allah yoluna harcayan cömerde özenmek caizdir.
Gıpta edilecek ikinci kişi ise, Allah’ın kendisine hikmet yani ilim verdiği kişidir. O bu bilimle insanlar arasında hakla hükmeder ve bu ilmi insanlara öğretir… Yani şöyle düşünsek güzeldir:
“Keşke ben de falanca gibi alim olsaydım. İnsanlara Allah’ın dinini anlatsaydım; hakkı nasihat etseydim; helali haramı öğretseydim; talebe okutsaydım; dine ilmimle hizmet etseydim…”
İşte böyle niyetler sebebiyle, alime özenmek caizdir.
Sadece bu iki kişiye gıpta caizken, maalesef bizler yolumuzu şaşırmışız. Zengine, güzele, şan ve mevki sahibine, artiste, futbolcuya herkese özenir olmuşuz.
Allah bizi affetsin ve rızasına nail eylesin. Amin.
