Şeytan olmak ve şeytana tabi olmak
Sevgili kardeşlerim…
İbni Mace’de geçen bir hadis-i şerifte, Enes bin Malik Hazretleri şöyle der:
رأى رسول الله رجلا Allah’ın Resulü (asm) bir adam gördü. يتبع حمامة يلعب بها Bir güvercinin peşine düşmüş, onunla oynuyor. فقال Dedi ki شيطان يتبع شيطانة Şeytan şeytana tabi olmuş.
Bu hadis-i şerifte, Resulullah (asm) hem güvercinle oynayan kimseye, hem de güvercinin kendisine “şeytan” demiştir. Bu hususta hadis alimleri şu izahı yapmışlardır:
Adama “şeytan” denmesinin hikmeti şudur: Adamın güvercinle eğlenmesi ve onunla oynaması; boş ve faydasız bir iş olduğu için bu kişiye “şeytan” denmiştir. Zira boş ve faydasız bir şekilde vakti zayi etmek, şeytana ait bir sıfattır ve onun işidir. Hadis-i şerifte zikri geçen kişi, şeytana benzediğinden ve şeytana ait bir sıfatla sıfatlanmış olduğundan, Resulullah (asm) o kişiye şeytan demiş ve onu şeytana benzetmiştir.
Güvercine “şeytan” denilmesinin hikmeti ise şudur: Şeytanın işi, kişiyi haktan alıkoymaktır. Güvercin, hadiste bahsi geçen kişiyi haktan alıkoyduğu ve onun zamanını boşa geçirttiği için, sanki bir nevi şeytanın vazifesini yapıyor gibi olmuş ve bu sebeple “şeytan” olarak vasfedilmiştir.
O hâlde kıssadan hisse olarak diyebiliriz ki:
Kişiyi Allah’tan uzaklaştıran ve gaflete düşüren her şey şeytandır; yani şeytanın vazifesini yapmaktadır. Ve bir kimse o şeyin peşine düştüğünde o da şeytan olmakta, yani şeytana benzemektedir.
Evet, kim vaktini boş şeylerle zayi eder ve kendisine faydası olmayan işlerle meşgul olursa, o anda şeytana benzemekte ve şeytana ait bir sıfatla sıfatlanmaktadır. Ve bir şey, kişiyi boş bir meşguliyete çeker ve ibadet gibi faydalı amellerden alıkoyarsa, o şey de bir nevi şeytandır.
Allah Teala bizi, hem şeytan olmaktan, hem de şeytanlara tabi olmaktan muhafaza etsin. Amin…