İnsana imanın lezzetini hissettiren 3 haslet!
Sevgili kardeşlerim. Buhari’de (bk. İmân 9, 14, İkrah 1, Edeb 42) geçen, Enes bin Malik hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
ثَلاَثٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ Kimde üç haslet bulunursa وَجَدَ حَلاَوَةَ الْإِيمَانِ imanın tadını bulur.
Demek, imanın bir tadı varmış, bal gibi lezzetliymiş; lakin bu tadı hissetmek için, üç haslete sahip olmak gerekliymiş. Bakalım bizde bu hasletler var mı?
1. hasletimiz: أَنْ يَكُونَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُمَا Allah ve Resulü, o kişiye başkalarından daha sevgili olacak.
Bu haslet, yine Buhari’de (bk. İman, 9) geçen başka bir hadiste, şöyle beyan buyrulmuştur:
لا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ Sizden biriniz iman etmiş olmaz حَتَّى أَكونَ أحَبَّ إِلَيْهِ Ben ona daha sevgili olmadıkça. -Kimden daha sevgili olmadıkça?- مِنْ وَالِدِهِ babasından, وَوَلَدِه evladından, وَالنَّاسِ أَجْمَعينَ ve bütün insanlardan.
Demek, Allah’ın Resulü bize; babamızdan, evladımızdan ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça, iman etmiş olmayız.
Buradaki “iman etmemiş olmak”, imanın kemaline ulaşmamak demektir. Yani böyle bir kişinin imanı olsa da; bu iman, kamil bir iman değildir.
Bu hadiste, Allah’ın resulünü herkesten fazla sevmek, kamil imanın alameti olarak zikredilirken; dersimizin konusu olan hadiste, Allah’ı ve Resulünü her şeyden fazla sevmek, imanın lezzetini hissetmenin bir şartı sayılmıştır.
Hadis-i şerifte; üç şey kimde varsa imanın lezzetini bulur, buyrulmuştu. Birincisini öğrendik. Allah’ı ve Resulünü her şeyden fazla sevmek.
İkincisi şu: وَأَنْ يُحِبَّ الْمَرْءَ لاَ يُحِبُّهُ إِلاَّ لِلَّهِ Sevdiğini ancak Allah için sevmek. Yani menfaat için değil, makamı için değil, malı için değil, güzelliği için değil; sadece Allah için sevecek. Bunu yapabilen, imanın lezzetini bir parça hisseder.
Hadisin devamı şöyle: وَأَنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ Tekrar küfre dönmek ona çirkin gelecek -ne kadar çirkin gelecek?- كَمَا يَكْرَهُ أَنْ يُقْذَفَ فِي النَّارِ ateşe atılmak gibi çirkin gelecek. Yani ateşe atılmak ne kadar korkunç ve çirkinse, eski günahkar haline ve küfre dönmek, o kişiye bu kadar çirkin gelecek.
Bunu yapabilen, imanın lezzetini bir parça hisseder.
Kardeşlerim, şimdi anladınız mı, Bizler niçin imanın lezzetini hissedemiyoruz?
Hissedemiyoruz, çünkü biz Allah’ı ve Resulünü, her şeyden daha çok sevmiyoruz.
Hissedemiyoruz, çünkü sevdiğimizi Allah için sevmiyoruz.
Hissedemiyoruz, çünkü günaha dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin görmüyoruz.
Rabbim bizi affetsin, imanın lezzetini gönlümüze atsın ve bu lezzete ulaştıracak üç hasleti bizlere nasip etsin. Amin.