İmam Malik “Allah göktedir.” demiş midir?
“Allah’ın Arş’a istivası” isimli eserimizin, 17. dersindeyiz. Bu dersimizde, Selefilerin İmam Malik hazretlerine attığı, bir iftirayı çürüteceğiz. Selefiler diyor ki: Allah Arş’ın üzerine yükseldi ve oturdu. Lakin bu oturuş, celaline ve kemaline yaraşır şekilde olmuştur. Nasıl oturduğunu düşünmeyiz, tevil etmeyiz, benzetmeyiz. İmam Malik’in, “İstivanın manası malumdur ve sabittir.” sözünün manası budur.
Selefiler böyle diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki: Bir çok şeyi yanlış anladığınız gibi, İmam Malik’in, “İstivanın manası malumdur ve sabittir.” sözünü de yanlış anlamışsınız. “İstivanın manası malumdur.” demek, “Dilde anlamı bilinmez değildir, lügat manası bellidir.” demektir. İstivanın sabit olması da, Arş’a istivanın ayette geçmesidir.
“İstivanın manası malumdur ve sabittir.” sözünün manası bu iken, siz nasıl oluyor da bu sözü, İmam Malik’in Allah’ın gökte olduğuna inandığına yorumluyorsunuz? Ayrıca İmam Malik’in sözünün tamamını niçin nakletmiyorsunuz?… Sizin yarıda kestiğinizi biz tamamlayalım:
İmam Malik’e bir adam, “Allah Arş’a nasıl istiva etmiştir?” diye sordu. İmam Malik adama: “Allah’ın istivası malumdur ve sabittir. Keyfiyeti ise imkansızdır ve ona iman edilmesi farzdır. Bunun hakkında nasıl diye soru sormak bidattır.” diye cevap vermiştir. Bakın İmam Malik diyor ki: İstivanın keyfiyeti imkansızdır. Yani oturma ve yerleşme, Allah hakkında düşünülemez. Bu, Allah hakkında imkansızdır. Arş’a istiva hakkında, nasıl diye sormak da bidattır.
İmam Malik, istivanın manasını açıklamamış, Selef alimleri gibi, manasını Allah’ın ilmine havale etmiş. Bu konularda konuşmayı da bidat kabul etmiş. Bu sırdan dolayıdır ki, Maliki mezhebi mensupları, bu bidat pisliğine düşmemişler; Allah hakkında teşbih ve tescim günahından, yani Allah’ı insanlara benzetmek, ve Allah’ı cisim kabul etmek fikrinden muhafaza olmuşlar. Şimdi:
- İmam Malik bu konuda konuşmayı bidat kabul ediyor.
- Ayetin zahiri manasının Allah için imkansız olduğunu söylüyor.
- Selef alimleri gibi ayetin manasını izah etmeyip, “Allah’ın muradı neyse, biz ona iman ettik.” diyor.
Hal böyleyken, Selefiler, İmam Malik’in Allah’ın gökte olduğuna inandığını söylüyor. İmam Malik’e bundan daha büyük bir iftira var mıdır?..
Bu Selefiler, İmam Malik’e iftira attıkları gibi, Ahmed İbni Hanbel hazretlerine de birçok iftira atmışlar. İbnu’l Cevzi bu iftiraları, “Def’u Şühebi’t Teşbih” isimli eserinde teker teker çürütmüş. Yine Takiyuddin el-Hinsi, bu iftiraları çürütmek için özel bir eser yazmış. (Def’u şübehi men şebbehe ve temerrade ve nesebe zâlike ile’s Seyyid-el İmam Ahmed)
Kardeşlerim, Selefilerin alimlere atfettikleri sözlere hemen inanmayın. Bunların atıflarının çoğu yalandır. Bunların hadis diye gösterdiklerinin çoğu da hadis değildir. Ehli sünnetin itirazından korktukları için, kendi batıl itikatlarını, Ehli sünnet alimlerine nispet etmiş, onlara iftira atmış, hatta hadis dahi uydurmuşlardır. İmam-ı Azam’a attıkları iftirayı bir önceki derste çürütmüştük. Bir sonraki derste de, İmam Ebu Yusuf hakkındaki iftiralarını çürütücez. Bunların tek işi, alimlere iftira atmaktır. Allah bunların şerrinden Ümmet-i Muhammed’i muhafaza etsin… Dersimizi burada tamamlayalım. Bir sonraki derste görüşünceye kadar Allah’a emanet olun.