Teberrük

4- Safa ve Merve Allah’ın şiarlarındandır

Teberrükün caiz olduğuna dair göstereceğimiz Dördüncü Kur’an delili, Bakara suresinin 158. ayet-i kerimesidir. Bu ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ   Şüphesiz Safa ve Merve  مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ  Allah’ın şiarlarındandır.

Safa ve Merve neydenmiş? Allah’ın şiarlarındandır…

Safa ve Merve, birkaç metre boyunda iki küçücük tepedir; hac veya umre yapılırken, arasında say yapılır. Zaten bir çoğunuz bu iki tepeyi bilmektesiniz. İşte Cenab-ı Hak bu iki tepe hakkında “Allah’ın şiarlarındandır.” buyurmuş. Peki, şiar olunca ne oluyor? Sorumuza cevabı Hac suresi 32. Ayeti versin:

وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ  Kim Allah’ın şiarlarına saygı gösterirse   فَإِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ Şüphesiz bu, kalbin takvasındandır. 

Şiara saygı neydenmiş? Kalbin takvasından.

Peki, Safa ve Merve neydi? Allah’ın şiarı. O halde Safa ve Merve’ye saygı göstermek, kalbin takvasındandır. Yani her kimin kalbi takva sahibiyse, o kişi, Safa ve Merve’ye ve diğer şiarlara saygı gösterir. Kim de saygı göstermezse, onun kalbinin takvası yoktur. Ayet-i kerimeler bu manaya gelmektdir.

Teberrükü inkâr edenler diyorlar ki: “Eşya mukaddes olamaz, eşyaya saygı ve hürmet göstermek şirktir.”

Şimdi biz de onlara soruyoruz:

– Madem eşyaya hürmet göstermek şirk, o halde hadi gidin Safa ve Merve tepesine, üstünü kirletin ve ona saygısızlık yapın… Yapabilir misiniz? Yapamazsınız!.. Haa, siz yaparsınız, ama bu Kur’anî olur mu?..

Hem diyebilir misiniz ki: “Bunlar da tepe, bizim köydeki de tepe; ikisi de aynı.” Diyemezsiniz, çünkü Allah Safa ve Merve tepesini İslam’ın şiarı olarak vasfetmiş ve onlara bu makamı vermiş; sizin köyünüzdeki tepe ise şiar değildir.

Köyünüzdeki tepeye yaptığınız muameleyi, Safa ve Merve’ye yapamazsınız. Ve yapmamak, kalbin takvasındandır…

Hani eşyaya hürmet şirkti? Allah Safa ve Merve’ye saygı göstermemizi emrediyor. Eşyaya hürmet şirk olsaydı, Allah bunu emreder miydi?..

Safa ve Merve’ye saygı gösterenlere Kur’an, kalbi takva sahibi derken; sizler müşrik diyorsunuz. Biraz aklınız varsa, Kur’an’dan ne kadar uzak olduğunuzu anlarsınız. Şimdi meselemizi sakal-ı şerif ziyaretine bağlayalım.

Şimdi teberrükü inkâr edenlere şu soruyu soruyoruz:

Bir tepe, İslam’ın şiarı olabiliyor. Ona hürmet ve saygı göstermek kalbin takvasından; hürmetsizlikse takvasızlığından olduğunu Kur’an beyan ediyor. Siz de bunu işitiyorsunuz.

– Bütün bunlardan sonra nasıl olur da “Eşyaya hürmet şirktir, sakal-ı şerif ziyareti şirktir.” diyorsunuz?

– Bir tepeyi şiar yapan ve ona karşı hürmet isteyen Rabbimiz, Peygamberimiz (asm)’in sakalına karşı hürmet istemez mi? Peygamberimiz (asm)’in sakalının, Allah katında bir tepecik kadar değeri yok mu?

– Halbuki şu alemi, Peygamberimiz (asm) hürmetine yaratmış. Hürmetine alemlerin yaratıldığı bir zatın sakal-ı şerifi veya diğer eşyaları, bir tepeden daha fazla hürmete layık değil midir?

Kalbinde biraz takvası olan, sakal-ı şerife karşı nasıl hürmetsizlik eder, nasıl saygısızlık gösterir; ehli kalbin insafına soruyorum?..

Kardeşlerim, meselenin derinlemesine tefekkürünü sizlerin alemine bırakıyor, ve teberrüke dair Dördüncü Kur’an delilimiziburada sonlandırıyoruz. Beşinci delilde buluşuncaya kadar hepiniz Allah’a emanet olunuz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu