Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimizin Sünnetine ittibâyı, O’nun emir ve yasaklarına itaat etmeyi emretmektedir. Dînin doğru anlaşılması ve doğru yaşanabilmesi için sünnetlerin hükmü ve uygulanabilirliği de kıyamete kadar geçerlidir. Hal böyleyken Hadis inkârcıları: “Biz Kur’an’a uyarız. Kur’an bize yeter.” diyerek bir bütün olan Kuran ve Sünneti ayırmakta Sünnetsiz bir İslâm, Peygambersiz bir Kuran oluşturmaya çalışmaktadırlar.
Rabbimiz Nisa suresi 80. Ayette ne buyurmuş:
مَنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ اَطَاعَ اللّٰهَۚ
“Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.
وَمَنْ تَوَلّٰى Kim de -senden- yüz çevirirse,
فَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَف۪يظًاۜ
biz seni onlar üzerine bir bekçi olarak göndermedik.” (Nisa, 4/80)
Ayet-i kerimede, “Kim Kur’an’a itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.” denilmiyor. Deniliyor ki: “Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.” Eğer sadece Kur’an’ın emirlerine itaat kâfi olsaydı, ayette “Resul” yerine ne geçerdi? Elbette“Kur’an” geçerdi.
Allah bizden, Resul (asm)’a itaat etmemizi istiyor. Ve bu itaati, kendine itaatin bir şartı kabul edip, kendine itaatle denk tutuyor. Ama sözde kuran Müslümanlarına aldanan kimseler bakın ne diyor?
- Resule itaat şirktir biz ancak Allaha itaat ederiz
- Peygamberin sözleri bizi bağlamaz bizi kuran bağlar
- Peygamber tebliğcidir. Bir şeyi açıklama yetkisi yok postacıdır bize kuran yeter.
Resüle itaati şirkle eş tutacak kadar aşağı ve hadisleri inkâr edecek kadar karanlık bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Ayette “Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir” ifadesine rağmen resüle itaati çevirip Kur’an’a itaat diyen kimse şunu bilmedir. Allah sözün en güzelini söyler, söylenme ihtiyacı olmayan bir şeyi söylemez. Daha iyi bir şekilde söylenebilirdi diye bir şey düşünemeyiz. Zira sözü söyleyen Allah’tır. وَمَنْ اَصْدَقُ مِنَ اللّٰهِ حَد۪يثًا۟. Kimin sözü Allah’ın sözünden daha doğru olabilir?
Şimdi bu ayete, haddini aşarak Resule itaat sözüyle sadece Kur’an’a itaat kastedilmiştir diyen kimse haşa Allaha söz söylemeyi mi öğretmektedir? Yani haşa Allah “kim Kur’an’a itaat ederse” demeyi bilmiyordu da bunu bu kimseler mi bilmektedir?
Hem Resüle itaatin manası sadece kurana itaat olsaydı Allah Kurana itaat edin demez miydi?
Resüle itaatten sadece Kur’ân ayetleriyle yetinmeyi anlamak Kur’ân’a itaat ederim, Sünnet beni bağlamaz demek kabul edilebilir mi?
Kim Sünnetin tefsir ve tafsil ediciliği olmadan, ayetlerin meali üzerinden kendisine bir din inşâ etmeye kalkarsa, kendi yorumlarıyla altını doldurduğu ayetlere tâbî olacağından herkesin kendi anlayışına göre dinler ortaya çıkacaktır! Aslında yapılmak istenen çok açıktır. Çünkü onların Kuranı istediği gibi yorumlamalarının önündeki tek engel Peygamber a.s dır. Onun için sahabeyi tahkir etmekte sahih hadis kitaplarının itibarını kırmaya çalışmaktadırlar ta ki Sünnetsiz bir İslam ve Peygambersiz bir din oluşsun. Peygamber sussun bu kimseler konuşsun. Evet, Kuran bize yeter diyenlerin yazdıkları onca kitap bu sözümüzü tasdik etmektedir. Kuran bu kimselere yetiyorsa niçin yüzlerce kitap yazma gereği duymaktadırlar?
Yani onlara göre 1400 yıldır Peygamber aleyhisselamı Kuranın en büyük müfessiri kabul eden ve Kuranı Sünnetin tefsir ve tafsiliyle anlayan bu ümmet yanlış yapmış. Kendilerine bize kuran yeter diyen bu zihniyet Kuran ile peygamberin arasını ayırarak doğruyu mu bulmuştur?
Kuran’ı Sünnet ışığında anlamak lazımken sünneti bir kenara koyup kendi sönük fikrimizle kuranı anlamaya çalışmak ne kadar doğrudur?
Bu fikri savunan insanlar neden çocuklarını okullara göndermektedirler. Madem kitapla bir ilim öğrenilebiliyorsa, çocukları okula gönderme zahmetine neden giriyorlar? Matematik, fizik, coğrafya gibi bir ilim dahi bir öğretmenin nezaretinde tahsil edilmesi gerektiğine inananlar neden Kuran gibi ilahi bir kitabın Peygamber a.s nezaretinde okunması gerektiğine inanmazlar.
Sünnet ve hadis düşmanlığını “Kur’ân Müslümanlığı” zırhıyla gizleyen kimseler içlerinde zerre kadar bir iman ve insaf ile bu ayete baksalar şunu göreceklerdir.
“Kim Resule itaat ederse, şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.” Yani: “Kim Resule itaat etmezse, şüphesiz Allah’a itaat etmemiştir.”
İşte, bu kimseler Efendimiz (asm)’a itaat etmemek ve hadislerini inkâr etmekle aslında Allah’a isyan ederken hangi yüz ile Kur’an Müslümanlığından bahsetmektedirler.
Evet çok açık olan bu ayet sanki hiç inmemiş gibi görmezden gelenler ve gördüklerinde utanmadan sıkılmadan resule itaat edin ayetini sırf hadisleri inkâr için Kuran’a itaat diye çevirenler niye bunu yapıyorlar sizce.
Çünkü ayetin dediğini ikrar edip kabul etseler hadisleri inkâr ve itibarsızlaştırma gayretlerinin zora düşeceğini çok iyi biliyorlar. Sözde Kuran Müslümanları ya bunlar. Ah kardeşlerim ah Kuran bir vadide bunlar başka bir vadidedir. Bakmayın biraz gürültü çıkardıklarından, seslerinin çok duyulduğuna. Boş tenekeden çok ses çıkar. İçimizdeki yerli müsteşriklerin onlara bilerek veya bilmeyerek yardım edenlerin sayesinde bir zemin buluyorlar. Medya yardım ediyor, televizyonlarda konuşturuyorlar maalesef. Sesleri dolayısıyla çok çıkıyor bilmeyenleri kandırıp bu toplumun cehaletinden istifade ediyorlar. Ama ortada bir gerçek var ki; bu dinin aslı Kuran ve sünnetdir. Bunları birbirinden ayırmaya kimsenin gücü yetmez ve asla muvaffak olamayacaklardır. Ama bizler istismar edilen ve cehaletin bedelini imanlarını kaybetmekle ödeyenlere üzülüyoruz. Tek derdimizde bu kardeşlerimizin uyanmasına gerçekleri görmesine vesile olmaktır. Tevfik ve Hidayet Allah’tandır.