11- Resulullah’ın (S.a.v.)’in hükmünden ancak münafıklar kaçar.
Abdurrahman Bahadır
- RESUL (A.S.M.)’IN HÜKMÜNDEN ANCAK MÜNAFIKLAR KAÇAR. (NİSA 61)
Nisa suresinin 61. ayet-i kerimesinde Rabbimiz ne buyurmuş:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ
Onlara, denildiğinde
تَعَالَوْا
gelin
إِلَى مَا أَنْزَلَ اللَّهُ
Allah’ın indirdiğine
وَإِلَى الرَّسُولِ
Ve resüle gelin denildiğinde
رَأَيْتَ الْمُنَافِقِينَ
Münafıkları görürsün. Nasıl görürsün?
يَصُدُّونَ عَنْكَ صُدُودًا
Tam manasıyla sen yüz çevirdiklerini görürsün.
Evet ayeti topluyorum. Onlara, “Allah’ın indirdiğine ve Resule gelin.” denildiğinde münafıkların senden tam manasıyla yüz çevirdiklerini görürsün. (Nisa 61)
Bu ayet-i kerimede münafıkların bir özelliği beyan ediliyor. O özellik, münafıkların iki şeyden yüz çevirmesidir.
Birincisi: مَا أَنْزَلَ اللَّهُ Allah’ın indirdiğinden.
İkincisi: وَإِلَى الرَّسُولِ ve Resulden.
Allah’ın indirdiğinden yüz çevirmek nedir? Kur’an’ın hükümlerinden yüz çevirmektir.
— Peki, Resulden yüz çevirmek nedir?
Sakın, “Bu da Kur’an’dan yüz çevirmektir.” demeyin. Çünkü bu, Kur’an’ın hükümlerinden yüz çevirmek olamaz. Arapça bilmeyenler için bunu izah edelim:
إِلَى مَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَإِلَى الرَّسُولِ ayetindeki “vav” harfi Arapçada atıf harfidir. Atıf harfi, kendisinden sonrasıyla öncesinin farklı olduğunu gösterir. “Allah’ın indirdiğine ve Resule gelin.” denildiğinde, Resule gelmenin, Allah’ın indirdiğine -yani Kur’an’a- gelmekten farklı olduğunu anlarız. Eğer ikisi aynı olsaydı arada “vav” atıf harfi kullanılmaz ve sadece “Allah’ın indirdiğine gelin.” denilirdi. Hâlbuki böyle denilmemiş.
— Peki, ne denilmiş?
“Allah’ın indirdiğine ve Resule gelin.” denilmiş.
Bu izahtan sonra sorumuz şu:
— Allah’ın indirdiğine gelmek, Kur’an’ın hükümlerine gelmek yani onları kabul etmektir. Peki, Resule gelmek nedir?
Aklınıza sünnetine gelmek ve hadislerini kabul etmekten başka bir şey geliyor mu? Elbette gelmiyor.
Demek, birisi sadece Kur’an’ın hükümlerini kabul etse bu yeterli değildir. Resulullah (a.s.m.)’ın hükümlerini de kabul etmek zorundadır. Çünkü Resulullah’ın hükmü de Allah’ın hükmü gibidir ve bu hükümler de Allah’ın emriyledir. Aradaki tek fark, bu hükümler Kur’an’da değil, hadislerde geçmektedir.
Bu tahlilden sonra, şimdi hadis inkârcılarına diyoruz ki:
Ey hadis inkârcıları, ey yerli müsteşrikler! Siz, “Biz Kur’an’a uyarız. Kur’an bize yeter.” diyorsunuz.
— Peki, Nisa suresinin 61. ayetini hiç okumuyor musunuz?
Bu ayet diyor ki: Resulullah’ın hükmünden ancak münafıklar kaçar.
— O halde soruyoruz. Siz münafık mısınız?
— Ya da münafıkların sıfatını taşımaktan haya etmiyor musunuz? Maalesef etmiyorlar. Tüm güçleriyle bir yandan hadisleri inkâr ederken diğer yandan asıl hedefleri olan Kuranı kendi yazdıkları meallerle hevalarına göre tahrif etmeye çalışıyorlar.
Bizler sizleri halis mümin olmaya davet ediyoruz. Halis mümin, Peygamberimiz (a.s.m)’ın hadislerini kabul eder ve gücü yettiği kadar sünnetini ihya eder sizler gibi imha değil.