Kabir Hayatı

13. Bölüm: Kabir hayatını inkar edenlerin sözlerine cevap: 2

Kabir hayatını inkar edenlerin sözlerine cevap vermeye devam ediyoruz. Cevabını vereceğimiz İkinci Sözleri şu:

Onlar diyorlar ki: Kıyamet bir yargılama günüdür. Yargılama olmadan ceza olmaz. Kabirde ise yargılama söz konusu değildir. O hâlde kabirde azap olmamalıdır.

İşte onlar böyle diyorlar. Onlara cevaben deriz ki: Kur’an’da Hz. Nuh’un kavmi, Hz. Hud’un kavmi, Hz. Salih’in kavmi ve diğer peygamber kavimlerinin başına gelen dünyevi azaplar anlatılmaktadır. Mesela: Hz. Nuh’un kavmi denizde boğulmuş; Hz. Hud’un kavmi bir rüzgârla helak edilmiş; Hz. Salih’in kavmiyse şiddetli bir gürültüyle cezalandırılmıştır.

Yine Kur’an’da, zalim kavimlerin topluca helakinden başka, fertlerin helakinden de bahsedilir. Mesela: Kârun anlatılır ve “Onu ve sarayını yerin dibine geçirdik.” denilir. Firavun anlatılır, “Onu denizde boğduk.” denilir. Nemrud anlatılır, “Onu hüsrana uğrattık.” Denilir. Her zalim kavmin ve ferdin helak edilişinde de şu ifade kullanır: İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız!

Bu ayetlerden anlıyoruz ki, cezalandırmak için ille de hesaba çekmeye gerek yoktur. Zira bu kavimler hesaba çekilmeden helak edilmişler ve cezalandırılmışlardır. İsterseniz, hesaba çekilmeden helak edilişe dair birkaç örnek daha vereyim:

Araf suresi 152. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

إِنَّ الَّذِينَ اتَّخَذُوا الْعِجْلَ  Şüphesiz buzağıyı tanrı edinenlere  سَيَنَالُهُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَذِلَّةٌ فِي الْحَياةِ الدُّنْيَا  Rablerinden bir gazap ve dünya hayatındayken de bir zillet erişecektir.  وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُفْتَرِينَ  İşte biz iftiracıları böyle cezalandırırız.

Yunus suresi 13. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

وَلَقَدْ أَهْلَكْنَا الْقُرُونَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَمَّا ظَلَمُوا Andolsun ki, sizden önceki devirlerin birçok kavmini zulmettikleri için helak ettik. وَجَاءتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ وَمَا كَانُوا لِيُؤْمِنُوا  Peygamberleri kendilerine apaçık deliller getirdikleri halde onlar iman etmemişlerdi  كَذَلِكَ نَجْزِي الْقَوْمَ الْمُجْرِمِينَ  İşte günahkârlar topluluğunu biz böyle cezalandırırız.

Tâhâ suresi 127. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

وَكَذَلِكَ نَجْزِي مَنْ أَسْرَفَ وَلَمْ يُؤْمِن بِآيَاتِ رَبِّهِ  İşte haddi aşanları ve  Rabbinin ayetlerine inanmayanları biz böyle cezalandırırız. وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَشَدُّ وَأَبْقَى  Ve muhakkak ki ahiret azabı (dünya azabından) daha şiddetli ve daha devamlıdır.

Sebe suresi 16 ve 17. ayetlerde şöyle buyrulur:

فَأَعْرَضُوا  Fakat onlar yüz çevirdiler. فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ  Biz de üzerlerine Arim selini salıverdik وَبَدَّلْنَاهُم بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَى أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلِيلٍ ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemişli, ılgınlık ve içinde biraz da sidir ağacı bulunan iki harap bahçeye çevirdik. ذَلِكَ جَزَيْنَاهُمْ بِمَا كَفَرُوا  İşte böylece, küfretmiş olmalarından ötürü onları cezalandırdık. وَهَلْ نُجَازِي إِلاَّ الْكَفُورَ Biz küfredenlerden başkasını cezalandırır mıyız?

Bu ayetler gibi Kur’an-ı Kerim’de daha onlarca ayet-i kerime var. Bu ayetler gösteriyor ki, Allah zalimleri sadece ahirette değil, bu dünyadayken de cezalandırıyor. Öyleyse kabirde niye cezalandırmasın?

Kabir hayatını inkâr edenler diyorlar ki:

“Kıyamet bir yargılama günüdür. Yargılama olmadan ceza olmaz.”

Peki onlar, yargılama olmadan cezanın olduğunu beyan eden bu ayetleri hiç mi görmüyorlar? Yoksa onların başlarına gelen bu acı azaplar ceza değil midir?

Hem onlar şunu hiç mi düşünmüyorlar:

Yargılama ve hesap, yani amel defterlerinin açılması, mizanın kurulması, insanın hesaba çekilmesi gibi haller, Allah’ın, kulun hâlini ve durumunu bilmesi için değildir. Bütün bunlar, kulun durumunu kendisine göstermek içindir. Yoksa Allah Teâlâ nihayetsiz ilmiyle zaten kulun hâlini ve akıbetini bilmektedir.

Yoksa onlar, “Kıyamet bir yargılama günüdür. Yargılanma olmadan ceza olmaz.” derken, Allah’ın, kulunun halini bilmediğini mi düşünüyorlar? Yani onlara göre, Allah kimin salih, kimin zalim; kimin cennet ehli, kimin cehennem ehli olduğunu bilmiyor da bu bilgiye hesaptan sonra mı vakıf olacak? Ve vakıf olduktan sonra mı ceza verecek?

Yahu onlar Allah hakkında ne kötü zanda bulunuyorlar. “Yargılama olmadan ceza olmaz.” ne demek? Bu söz, hem Allah’ın ezeli ilmine hem de Kur’an’ın onlarca yerinde geçen, “İşte biz onları böylece cezalandırdık.” ifadesine zıt değil midir?

Kabirde azap etmek için neden ille de önce yargılama gereksin? Dünyada yargılamadan ve hesaba çekmeden ceza veriliyor da kabirde niye verilmesin? Allah, kulunun günahlarını bilmiyor mu ki, yargılama olmadan ona ceza veremesin?

Hatta değil peygamber kavimlerinin ve zalimlerin helak edilişi, bizim dahi başımıza gelen musibetler, işlemiş olduğumuz günahlardan dolayı değil midir? Meydana gelen depremler, yangınlar, kazalar ve diğer musibetler, hep kulların zulümleri ve isyanları sebebiyle değil midir? Bu hakikate işareten Rum suresinin 41. ayet-i kerimesinde şöyle buyrulmaz mı:

“İnsanların elleriyle işledikleri günahlardan dolayı karada ve denizde fesat çıktı. Allah, yaptıklarının bir kısmının cezasını onlara tattıracak. Umulur ki onlar dönerler.”

Bu ayet ve daha onlarca ayet, yargılama olmadan cezanın verileceğini göstermiyor mu?

Sevgili kardeşlerim, yaptığımız bu izahlarla herhalde onların: “Kıyamet bir yargılama günüdür. Yargılama olmadan ceza olmaz.” sözünün ne büyük bir safsata olduğu anlaşılmıştır. Demek, onlar hiç Kur’an okumamışlar. Zalimlerin daha dünyadayken -yargılama olmadan– nasıl cezalandırıldığını görmemişler. Elhamdülillah, biz kör gözlerine Kur’an’ın ayetlerini soktuk.

Bu dersimizi burada noktalayalım ve şimdi kabir hayatını inkar edenlerin Üçüncü Sözlerine geçelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu