Makaleler

Onu razı ettiysen!

İ’lemeyyühe’l-aziz! Ey nefis! Eğer takva ve amel-i salih ile Hâlık’ını razı etti isen halkın rızasını tahsile lüzum yoktur, o kâfidir.

Evet, kardeşlerim bir hastalığımız var. İnsanlar ne der hastalığı. Elalem ne der denilen bir hastalık. Hakka giden yolda insanın önünde duran ve insanların duruşunu değiştiren bir hastalık. Şimdi üstadımız bu hastalığı tedavi edecek insanın içinde bir put gibi duran elalem ne der putunu yıkacak bir hakikati bizlere anlatacak.

Evet, takvayla, salih amellerle Allah’ı razı ettiysen insanların rızasını tahsil etmeye gerek yok niye çünkü o sana kâfidir. اَلَيْسَ اللّٰهُ بِكَافٍ عَبْدَهُؕ Allah kuluna yetmez mi?

Eğer halk da yani insanlarda Allah’ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirlerse iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi âciz kullardır.

Evet, Allah’ı razı ettikten sonra insanları rızasını tahsil etmeye onların muhabbetini teveccühünü kazanmaya gerek yok. Peki, onlar bizi sevmesinler mi? Eğer onlar Allah hesabına sana muhabbet gösteriyorlarsa sevsinler bu iyi. Yok, onların muhabbeti de dünya hesabınaysa bunun da bir kıymeti yok. Zira bu adam aslında seni sevmiyor senin üzerinden kazandığı menfaatlerini seviyor. Kıymeti yok çünkü onlar da senin gibi âciz kullardır.

Şimdi bakın Üstadımız ne diyor?

Bununla beraber ikinci şıkkı takip etmekte şirk-i hafî olduğu gibi tahsili de mümkün değildir.

İnsanları razı etmeye çalışmak onlara olduğunun dışında şirin gözükmek şirki hafidir?.  Şirki Hafi nedir? Gizli şirktir. Allah için yapılacak bir iş, bir amelle; içten içe, gizliden gizliye insanların rızasını, muhabbetini kazanmaya çalışmaktır. Bu niyet olarak insanın iç âleminde olup bittiği için, “gizlidir” denilmiştir.

Nasıl ki bir adam, Allah’tan başkasına secde ile tazim etse, bu açık bir küfür ve şirktir. Aynen öyle de; bir adam namazında o secdeyi bir başkası için uzatsa, bu da gizli şirktir. Çünkü o zahirde Allah için secde yapıyor gibi gözükse de hakikatte kendisine bakan için yapıyor.

Yine bir adam Allah için vereceği bir sadakayı insanlara gösterip, içten içe “Bak bu adam ne kadar cömert.” desinler diye verse, bu da gizli bir şirktir. Bir adam Allah için tuttuğu orucu insanlara duyurmak istese, işte bu da gizli bir şirktir. Allah’a ibadet ederek, kulları kandırıp onlara yaklaşmak ve Allah için yapamadıklarımızı kullar için yapmak. Allah muhafaza etsin.

Ve üstadımız dedi ki bu gizli şirk olduğu gibi insanların rızasını tahsil etmek mümkünde değildir. Hani Nasreddin hoca oğlunu bi eşeğe bindirmiş yanında kendisi yürüyor. Demişler ki ya çocuğa bak kendisi eşeğe binmişte babası yürüyor. Hoca bu sefer kendisi eşeğe binmiş oğlu yayan gidiyor. Bu sefer demişler ki ya hocaya bak kendisi eşeğe binmiş oğlunu yürütüyor. Bu sefer hoca hem kendi hem oğlu eşeğe beraber binmişler. İnsanlar bu sefer bu eşeğe yazık değil mi ikiniz birden binmişsiniz derler. Bu sefer Hocanın canı sıkılır insanların lafını kesmek için oğluyla eşekten iner. Eşek boşta hoca ve oğlu yanında yürürler. İnsanların sözü biter mi bitmez. Demişler ki sen ne akılsız bi adamsın eşek boş gidiyor ikiniz yürüyorsunuz. Evet, kardeşlerim insanların rızasını tahsil etmek mümkün değildir siz ne yaparsanız yapın kusur bulmak isteyen elbet bir kusur bulacaktır.

Evet, bir maslahat bir menfaat için sultana müracaat eden adam, sultanı razı etmiş ise o iş görülür. Etmemiş ise halkın iltimasıyla ricasıyla çok zahmet olur. Bununla beraber yine sultanın izni lâzımdır. İzni de rızasına bağlıdır.

Evet, kardeşlerim mesele Allah’ı razı etmekmiş kulları değil zaten razıda olmazlar. Razı olsalar ne olacak onlarda bizim gibi aciz kullar. Hem de bu iş insanı gizli şirke düşürecek bir iş imiş. Öyleyse artık o ne der bu ne der hastalığından kurtulup. Allah ne der diye düşünmenin derdine düşmek lazım. Rabbim bizleri ancak kendi rızasını arayan bahtiyar kullarından eylesin. Amin

Abdurrahman Bahadır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu