Bir Müslüman yılbaşını kutlayabilir mi? Soruyu açalım yılbaşı nedir? Yılbaşı diye bu millete takdim edilen şeyin aslı noel dir. O zaman soru şu olmalı Bir Müslüman Noel’i kutlayabilir mi?
Zira bu batının her şeyini, bazı isimlerin altında bu memlekete soktukları gibi Hristiyanların Noel’ini de bu isimle millete yutturmaya çalıştılar. Açık saçıklığa moda, çıplaklığa sanat, eşcinselliğe tercih, zinaya özgürlük dedikleri gibi Noel’e de yılbaşı dediler.
Bir Müslüman Noel’i kutlar mı demek aslında bir Hristiyan kurban bayramını kutlar mı demek gibi manasız bir sorudur. Evet, bir Hristiyan kurban bayramını kutlamaz çünkü inancına zıttır, değerlerine aykırıdır ama ne acıdır ki Müslümanlar inancına zıt olduğu halde Hristiyanların Noel’ini kutluyor. Hem de çılgınlar gibi. İçkiler su gibi akarken adına milli piyango dedikleri kumar şebekesi insanları sömürerek güya umut dağıtıyor. Bir yanda eğlence mekânları dedikleri isyan ve günah vadileri tıka basa dolarken bu pislik, TV’ler aracılığıyla her eve sokulmaya çalışıyor. Her yerde bir çam ağacı her yerde bir eğlence, her yerde günah rüzgârları esiyor.
Bu ülkede gayri müslim olan Hristiyanların bu günü kutlamalarını bir derece anlıyoruz. Zaten yoldan çıkmışlar bunu ibadet olarak görüp yapıyorlar. Anlayamadığımız kendine Müslümanım diyenlerin de bu işi kutlaması. O halde sözümün muhatabı Müslümanlardır. Maksadım tahkir etmek değil uyandırmaktır. Hak hesabına konuşacağım sizlerde hak hesabına dinleyiniz.
Bizler Müslümanız elhamdülillah ve Müslüman gibi yaşarız gayri müslim gibi değil. Hadiselere Müslümanca bakarız gayri müslimce değil. Ölçümüz Allah’ın kitabı ve resulünün sünnetidir. Bakın Rabbimiz kitabında diyor ki:
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا Ey iman edenler!
لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓا Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Çünkü dostlukta muhabbet vardır, sevdiğine benzeme vardır. Onun gibi olma vardır.
بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍؕ Onlar birbirlerinin dostudur.
Sizin dostlarınız değil. Yani sizi sevmezler, size muhabbet duymazlar dolayısıyla size benzemezler. Peki, biz onları dost kabul etsek onları sevsek onlara benzesek onlar gibi yaşasak ne olur? İşte Rabbimiz diyor ki
وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْؕ Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır.
Evet, Rabbimiz Hristiyanları, Yahudileri dost tutanlar onlardandır diyor. Çünkü o dostluk saikasıyla onlara benzemiştir ve onlar gibi olmuştur.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَاْ Ey iman edenler!
إِن تُطِيعُواْ Eğer uyarsanız
فَرِيقًا مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız
يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ İmanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.
Ey Müslüman kardeşim hitap sana hitap bana bak ne diyor Rabbül alemin
Kendilerine kitap verilen Yahudi ve Hristiyanlara uyarsanız. Yani onların noelini kutlarsanız, onlara benzemeye çalışırsanız, bir bakmışsınız ki onlar gibi olmuşsunuz. Onlar sizi imanınızdan döndürmüş ve kendileri gibi kâfir yapmışlardır.
Ah kardeşlerim bizler batının fennini ilmini alacaktık. Sefih medeniyetini ve günahlarını aldık sonra sandık ki medeni olduk. Bakın Japonlara şu anda teknolojide dünya devi. 1945 te atom bombası yiyen bu devlet kısa bir zamanda nasıl bu hale geldi. Onlar bizim yapmadığımız bir şeyi yaptı. Batının fennini ilmini tekniğini aldı. Biz ise batının kokuşmuş günahlarını aşağılık medeniyetini aldık. Durum ortada.
Bu aziz millete öyle oyunlar oynandı ki şanlı bir tarihi, medeniyeti, kültürü, sanatı olan bu milletin geçmişle Kuranla, İslam’la olan bağını kesmek için inkılaplar adı altında öyle tahribatlar yapıldı ki. Sonra o bağı kopardıklarını zannedenler batının ne kadar haram eğlencesi, günahı varsa bu topluma tohumlarını atıp suladılar. Ne yazık ki Müslüman mahallesinde salyangoz satan bu kimselerin sattığı salyangoza birçok Müslüman müşteri oldu.
Asrın büyük imamı Bediüzzaman Hz.leri şöyle diyordu;
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Dininizde müsamaha ile dininizden ödün vererek, dininizi rüşvet vererek medeni denilen bu batıya kendinizi benzetmekle onlara yanaşmayın. Çünkü aramızdaki dere pek derindir; uçurumlar vardır burayı doldurarak onlara ulaşamazsınız. Ya siz de onlara iltihak edersiniz onlar gibi olursunuz veya dalâlete düşer, boğulursunuz.
Peygamber efendimiz (s.a.v.) ise şöyle diyordu. Men teşebbehe bi kavmin kim bir kavme benzerse fe hüve minhüm o onlardandır.
Ey Müslüman kardeşim sen kime benziyorsun kendine bir bak. Kimliğinde Müslüman yazması vallahi seni kurtarmaz. Müslüman Müslüman gibi yaşamalı Hristiyan gibi değil.
Efendimiz (s.a.v.) bu konuda o kadar hassastı ki;
Onlara benzememek için Aşûre gününün başına ve sonuna oruç eklemişti,
Onlara benzememek için ashabına, sakallarınızı bırakın, bıyıklarınızı kısaltın demişti.
Onlara benzememek için “Namaza durduğunuzda her tarafınız sâkin olsun, Yahudiler gibi sallanmayın!” buyurmuştu
Onlara benzememek için Namaz vaktini boru çalarak ilan etmeyi Yahudilere, çan çalarak haber vermeyi ise Hristiyanlara benzemek olacağı için reddetmişti.
Onlara benzememek için Cenâze defnedilirken önceleri ayakta durarak bekleyen Hazret-i Peygamber, bilahare Yahudilerin de böyle yaptığını öğrenince “Onlara muhalefet edin, cenâze defnedilinceye kadar oturun” buyurmuştu.
Peki, senin bu halini Peygamber (s.a.v.) görse sana ne derdi. Ümmetinden olan seni onların noelini kutlarken evinin içine çam koyarken noel baba kostümüyle seni görse sana ne derdi?
Ey Müslüman kardeşim Hz Peygamber (s.a.v.)seni piyango kuyruğunda görse sana ne derdi?
Ey Müslüman kardeşim Hz Peygamber (s.a.v.) seni o günah vadilerinde yılbaşı dediğin noeli kutlarken görse sana ne derdi?
Gel artık imanına muhalif hareket etmekten vazgeç. Oynanan oyunu gör ve boz. Sana yakışanı yap.
Senin bu âlemde benzemeye çalışacağın, takip edeceğin tek rehberin olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’ e uy. Uy ki yolun açık, ufkun açık olsun.
Abdurrahman Bahadır
