Kur’an’ın lafzındaki câmiiyyet harikadır.
Kur’an kelimeleri, öyle bir tarzda seçilmiştir ki, her bir sözün, hatta her bir kelimenin, hatta her bir harfin, hatta bazen bir harfin harekesiz okunmasının bile çok cihetleri ve yönleri vardır. Bu özelliği ile her muhataba ayrı ayrı bir kapıdan hissesini verir. Kur’an’ın bütün kelimeleri bu bahse şahittir ve misaldir.
Bizler sadece şu ayetin dürbünüyle bu hakikate bakalım ve bazen Kur’an’ın bir kelimesinde, bir sayfalık mana olduğuna şahit olalım:
بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنَّى يَكُونُ لَهُ وَلَدٌ وَلَمْ تَكُن
لَّهُ صَاحِبَةٌ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ وهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
“Gökleri ve yerleri yoktan yaratan O’dur. Onun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olsun. Her şeyi o yaratmıştır ve O her şeyi hakkıyla bilendir.” (Enam: 101)
Şu kısacık ayet ile Allah, Hrıstiyanların inancının batıllığını iki kere iki dört eder derecesinde ispat etmiştir. İzahı şudur: Hrıstiyanlar, Hz. İsa’nın (a.s) babasız doğduğunu delil göstererek ona bir ilahlık makamı vermiş ve Allah’ın oğlu olduğunu iddia et-mişlerdir. Allah, Hrıstiyanların “Hz. İsa’nın babasız ve bir insan suyu olmaksızın vücuda geldiği” sözünü kabul etmiş ve şöyle buyurmuştur:
Siz İsa’ya “Allah’ın oğludur” demekle” 2 manadan birini kastetmektesiniz:
1- Ya Onun, bir babanın suyu devreye girmeksizin, bizzat Allah tarafından, hiçten yaratıldığını ve bu sebepten Allah’ın oğlu olduğunu kastetmektesiniz.
2- Ya da yoktan icat edilmeyip, herkesçe bilinen yol üzere, babadan evlat meydana gelmesi şeklinde olduğunu murat etmektesiniz.
1.İhtimalin batıllığı şöyle izah edilir:
Allah’ın Hz. İsa’yı babasız yaratması onun oğlu olduğunu ispat etmez. Çünkü Allah bu âlemi de ilk önce yoktan icat etmiştir. Eğer yoktan ve sebepsiz icat etmek, oğul edinmeyi gerektirseydi, yer ve göğün de Allah’ın oğlu olması gerekirdi. İşte bu manayı ifade etmek için Allah bu ayette “gökyüzünün ve yeryüzünün yoktan yaratılmasından” bahsetmiş, ancak içindekilerin yaratılmasından bahsetmemiştir. Çünkü içindekiler, yoktan değil, daha önce yaratılmış maddelerin bir araya getirilmesiyle icat edildiğinden, onlardan bahis bu makam uygun düşmez.
İşte ayette geçen “Allah yerin ve göğün yoktan yaratıcısıdır” sözündeki maksat: Hrıstiyanların “İsa bir baba olmaksızın yoktan yaratılmıştır o halde ilahtır” sözüne reddiyedir. Allah onların bu batıl sözlerine karşı, “Semanın ve yerin de yoktan yaratıldığını” ifade ederek, “Eğer hükmünüz doğru ise gökyüzü ve yeryüzünün de benim evladım olması gerekir” diyerek, görüşlerinin yanlış olduğunu beyan etmiştir.
2. İhtimalin batıllığı ise şöyledir:
Bu ihtimal adet olan doğum işidir. Doğum ise ancak eşi ve şehveti bulunan, kendinden “bir parça ayrılıp, eşinin karnında duran” kimseler için düşünülür. Bütün bunların Allah hakkında düşünülmesi ise imkânsızdır. O halde madem Allah’ın eşi ve şehveti olamaz ve ondan bir parça kopup başkasının karnında duramaz, o halde bilinen yollan evlat edinmekte Allah hakkında düşünülemez.
İşte ayette geçen “Onun nasıl çocuğu olabilir, onun eşi yok ki” ifadesiyle murat olan mana budur. Allah bu ifadeyle de Hz. İsa’nın evladı olduğu iddiasını reddeder.
Hem bu yolla çocuk edinmek, bir defada yaratıp icat etmeğe gücü yetmeyenler hakkında düşünülebilir. İşte ayette geçen “O her şeyi yaratmıştır” ifadesiyle kastedilen, Allah’ın kudretinin nihayetsizliği beyan ile Hrıstiyanların bu batıl sözlerini reddetmektir. Hem bu çocuk ya ezeli olur ya da sonradan yaratılmış olur. Ezeli olması düşünülemez. Çünkü ezeli olmak sadece Allah’a aittir ve Onun sıfatıdır. Geriye kalan ise sonradan yaratıldığıdır. Eğer Allah çocuk edinmekte bir kemal bilseydi, elbette iradesi ona taalluk eder ve onu çok evvel yaratırdı.
Hz. İsa’ya kadar beklemezdi. Yok, eğer çocuk edinmekte bir kemal ve fayda görmediyse, zaten onu hiçbir zaman yaratmamış olması gerekir. İşte ayette geçen “O, her şeyi hakkıyla bilendir” ifadesi bu manaya işarettir.
İşte gördüğünüz gibi kısacık bir ayetle, Hrıstiyanların davasının batıllığı ne kadar güzel ispat edilmiş.
Ayetin her bir kelimesinde farklı bir delil ve farklı bir cihet tercih edilmiş.
Diğer ayetleri sen buna kıyas et ve dilersen bu bahsi eserlerinde yüzlerce misal ile ispat eden âlimlerin eserlerine müracaat et.