Kur’an’ın, eşyanın icadında, zahiri sebeplerin etkisi olmadığını gösteren ifadeleri harikadır.
Bazen Kur’an ayetleri, görünen sebebin icada kabiliyeti olmadığını ispat etmek için, neticenin gayelerini, meyvelerini ve faydalarını gösterir.
Ta anlaşılsın ki, sebep yalnız, zahiri bir perdedir. Çünkü hikmetle gayeleri irade etmek, gayet âlim, hâkim birinin işi olabilir. Sebepler ise, şuursuz, cansız şeylerdir. Sebepten, neticenin icat edilmesinde o kadar uzaklık vardır ki, en büyük sebebin eli, en küçük bir neticenin icadına yetişmez. Güneş o büyüklüğü ile birlikte, bir sineğe kanat takamaz.
Mesela: Abese suresi 24 ve 32. ayetler arasında Allah şöyle buyurmuş:
“İnsan, yiyeceğine bir baksın. Biz suyu akıttıkça akıttık. Sonra toprağı yardıkça yardık. Size ve hayvanlarınıza rızık olsun diye ondan, taneler; üzümler ve yoncalar; zeytinler ve hurmalar; bol ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlar bitirdik.”
İşte şu ayet, Allah’ın kudret mucizelerini, hikmetli bir tertip ile zikrederek, sebepleri, neticelere bağlar.
Ve en sonunda, “size ve hayvanlarınıza bir rızık olsun diye” cümlesiyle tamamlanarak bir gayeyi gösterir ki, o gaye, o sebep ve neticelerin içinde, o gayeyi gören ve takip eden gizli bir idarecinin bulunduğunu ve sebepler; sadece onun perdesi olduğunu ispat eder.
Ve manen der ki: “Size ve hayvanlarınıza rızık yetiştirmek için su semadan geliyor. Hâlbuki O suda, size ve hayvanlarınıza acıyıp, şefkat edip rızık yetiştirmek kabiliyeti yoktur. Demek, su gelmiyor, gönderiliyor.
Hem toprak, bitkileriyle açılıp, rızkınız oradan geliyor. Hissiz, şuursuz toprak sizin rızkınızı düşünüp şefkat etmek kabiliyeti olmadığından toprak kendi kendine açılmıyor, birisi o kapıyı açıyor, nimetleri ellerinize veriyor.
Hem otlar, ağaçlar, sizin rızkınızı düşünüp, merhâmet edip, size meyveleri, hububatı yetiştirmekten pek çok uzak olduğundan, ayet gösteriyor ki; Onlar, Hakîm bir Rabbin, perde arkasından uzattığı ipler ve şeritlerdir ki, nimetlerini onlara takmış, hayat sahiplerine uzatıyor.
İşte Kur’an’ın, zahiri sebeplerin icada kabiliyetleri olmadığını ispat etmek için, gayeleri neticeleri ve meyveleri ayetin sonunda göstermesi böyle harikadır.
Şimdi Kur’an’ın, eşyanın icadında, sebeplerin etkisi olmadığını gösteren diğer ayetlerini sen bu ayete kıyas et. Acaba hiç mümkün müdür ki, bu ifadeler Allah’tan başkasına ait olsun? Ve Allah’tan başkası o silsileler içinde, gayeleri ve neticeleri göstererek sebepleri faillikten azledebilsin?
Hayır olamaz. Bu ifadeler, sebepleri ve neticeleri birlikte yaratan Allah’tan başkasına ait olamaz.