Şefaat

8. Delil: Zuhruf suresi 86. Ayet

Şefaatin hak olduğuna dair göstereceğimiz Sekizinci Kur’an Delili, Zuhruf suresinin 86. ayet-i kerimesidir. Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

أَستعيذ بالله ،  وَلاَ يَمْلِكُ الَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ الشَّفَاعَةَ  Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleri şeyler şefaate sahip değildirler  إِلاَّ مَنْ   şefaate ancak o kimse sahiptir ki  شَهِدَ بِالْحَقِّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ  bilerek hakka şahitlik etti.

Manaya bir daha dikkat kesilelim: Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleri şeyler -yani putlar- şefaate sahip değildirler. Şefaate ancak, bilerek hakka şahitlik edenler sahiptir. (Zuhruf, 43/86)

Şimdi, bu ayet-i kerime üzerinde biraz tahlil yapalım.

Ayet-i kerimenin başında   وَلاَ يَمْلِكُ الَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ الشَّفَاعَةَ  Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleri şeyler şefaate sahip değildirler. buyrulmuş. Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleri şeyler putlardır. Müşrikler, putların kendilerine şefaat edeceklerine inanıyorlardı. Bu ayet-i kerimeyle, onların inancının yanlışlığı ortaya konulmuş ve putların şefaat hakkı olmadığı bildirilmiştir. Daha sonra  إِلاَّ مَنْ   ancak o kimse müstesna denilerek istisna yapılmıştır. Bu istisnadan anlıyoruz ki, ayetin devamında gelecek olan kimseler şefaat hakkına sahiptirler. Peki, kimdir onlar? Ayetin devamı bunu beyan eder:  شَهِدَ بِالْحَقِّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ  bilerek hakka şahitlik edenler. Hakka şahitlikten murad, Allah’tan başka ilâh olmadığına şahitliktir. Bilerek bu şahitliği yapanlar da başta melekler, peygamberler ve derecelerine göre salih kullardır.

Bakın, ayetin açık beyanıyla: Bilerek hakka şahitlik edenler şefaat yetkisine sahip olacaklardır. Bu manaya kendi yorumumuzu falan da katmıyoruz. Ayetin kelime manası bu. Hangi tefsire ya da meale baksanız, bu manayı bulursunuz. O halde şimdi, şefaati inkar edenlere bazı sorular soralım:

Ayet-i kerimede, “Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleri şeyler -yani putlar- şefaate sahip değildirler. Şefaate ancak, bilerek hakka şahitlik edenler sahiptir.” buyrulmuştur. Demek şefaat, haktır ve hakka şahitlik edenlere mahsustur.

Şimdi şefaati inkar edenlere soruyoruz:

– Sizler bu ayet-i kerimeye nasıl mana veriyorsunuz? Yoksa biz ayet-i kerimeye yanlış mı mana veriyoruz?

– Ayet apaçık bir şekilde şefaat hakkını, bilerek hakka şahitlik edenlere tahsis ederken, sizler nasıl oluyor da şefaati inkar ediyorsunuz?

Bakın, şefaati inkar etmek, ayeti inkar etmektir. Ayeti inkar eden de küfre girer. Küfre girmek için, tek bir ayeti inkar etmek kafidir. Şefaat, Kur’an’ın ayetleriyle sabittir. Bunu inkar, ayetleri inkardır. Artık bundan sonrasını, şefaati inkar edenler düşünsün!..

Sevgili kardeşlerim, şefaatin hak olduğuna dair Sekizinci Delilimizi burada sonlandıralım ve şimdi Kur’an’dan Dokuzuncu Delilimize geçelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu