Mucize Haktır

6. Bölüm: Efendimize (asm) ait Kur’an’da zikredilen mucizeler 3. Ayet-i Kerime

Sevgili kardeşlerim, mucizeleri inkar ederek, “Peygamberimizin Kur’an’da mucizesi yoktur.” diyenlere, Kur’an’da geçen mucizeleri göstermeye devam ediyoruz. Bu dersimizde, Kur’an’da zikredilen mucizelerinden Üçüncüsünü işliyeceğiz. Tahlilini yapacağımız ayet-i kerime, Kamer suresinin 1. ayetidir. Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı.

Mezkûr ayet-i kerime, Ay’ın yarıldığından haber vermektedir. Sahih ve mütevatir hadislerde sabit olduğu üzere bu yarılma, Peygamberimiz (asm) zamanında bir mucize olarak vuku bulmuştur. Ay’ın yarılmasının, Peygamber Efendimiz zamanında vuku bulduğu konusu âlimler arasında ittifak edilmiş bir konudur. Bu, Hz. Peygamberin açık mucizelerinden birisidir. Şimdi, bu konuda varid olan hadis-i şeriflerden bir kısmını ikinvi bir sesle dinleyelim. Ve daha sonra üzerinde konuşalım:

AY’IN İKİYE YARILMASI HAKKINDAKİ HADİS-İ ŞERİFLER

İmam Buhari Hazretleri der ki: Bize Yahya İbni Bükeyr’in… İbni Abbas’tan rivayetine göre, o şöyle demiştir: Ay, Allah’ın Resulü (asm) zamanında yarıldı.

İbni Cerir der ki: Bize İbni Müsennâ’nın… İbni Abbas’tan rivayetine göre, o şöyle demiştir: Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı. Onlar bir ayet görürlerse yüz çevirirler ve bu “Süregelen bir büyüdür.” derler.” (Kamer 1-2) ayetleri hakkında şöyle demiştir: Bu geçmişte olmuştur. Hicretten önce idi. Ay yarıldı ve onlar iki parça halinde gördüler.

Abdullah İbni Ömer şöyle demiştir: Bu, Allah’ın Resulü (asm) zamanında oldu. Ay iki parçaya yarıldı. Bir parça dağın önünde, bir parça da arkasındaydı. Hz. Peygamber (asm): “Allah’ım şahit ol.” dedi.

Müslim ve Tirmizî de hadisi bu şekliyle muhtelif kanallardan olmak üzere Şu’be’den, o A’meş’den, o da İmam Mücahid’den rivayet etmiştir. İmam Müslim, İmam Mücahid’in rivayetini Ebu Ma’mer kanalıyla İbni Mesud’a kadar ulaştırır.

Abdullah İbni Mesud şöyle demiştir: Resulullah’ın (asm) zamanında Ay ikiye ayrıldı ve onlar Ay’a baktılar. Allah’ın Resulü (asm): Şahit olunuz, buyurdu.

Buhâri ve Müslim de hadisi, bu şekli ile Süfyan İbni Uyeyne kanalıyla rivayet etmişlerdir. Yine Buhâri ve Müslim hadisi A’meş kanalıyla… İbni Mesud’dan rivayetle tahric ederler.

Abdullah İbni Mesud Hazretleri başka bire rivayette şöyle demiştir: Resulullah’ın (asm) zamanında Ay yarıldı. Kureyşliler: “Bu, İbni Ebu Kebşe’nin büyüsüdür. Dışarıdan, seferden gelenlerin getireceği haberi bekleyin. Şüphesiz Muhammed bütün insanları büyüleyebilecek değildir.” dediler. Seferden gelenler bu durumu aynen haber verdiler.

İmam Beyhaki der ki: Bize Hafız Ebu Abdullah’ın… Abdullah İbni Mesud’dan rivayetle haber verdiğine göre, o şöyle demiştir:

Ay Mekke’de yarıldı ve iki parça oldu. Mekkeli Kureyş kâfirleri: “Bu, İbn Ebu Kebşe’nin sizi büyülemiş olduğu bir büyüdür. Seferden gelecekleri bekleyin; şayet sizin gördüğünüzü onlar da görmüşse doğru söylemiştir. Eğer sizin gördüğünüz gibi görmemişlerse hiç şüphesiz bu onun bizi büyüleyeceği bir büyüdür.” dediler. Dışarıdan seferden gelenlere soruldu da muhtelif yönlerden gelenler “Onu gördük.” dediler.

İbni Cerir de hadisi Mugire kanalıyla rivayet etmiştir. Onda şu fazlalık da vardır: Ve bunun üzerine Allah Teâlâ: “Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı.” ayetini inzal buyurdu.

Yine İbni Mesud Hazretleri şöyle der: Resulullah’ın (asm) zamanında Ay yarıldı ve ben dağı ayın iki parçası arasındaki açıklıktan gördüm.

Ay’ın ikiye yarılması mucizesi ile ilgili daha birçok rivayet vardır. Tamamını yazmaya gerek duymuyor ve tamamını incelemek isteyenleri ilgili ayet-i kerimenin tefsirine ve hadis kitaplarının ilgili bölümlerine havale ediyoruz.

Burada şöyle bir soru akla gelebilir:

– Ayetin başında “Kıyamet yaklaştı.” buyrulmuş. Hâlbuki 1.400 sene geçmesine rağmen kıyamet hâlâ kopmamıştır. Bu da Ay’ın kıyamete yakın bir zamanda yarılacağına işaret eder?..

Buna cevap olarak şöyle deriz: Kıyamet, insanın değil, kainatın ölümüdür. Bu sebeple de meseleye kainatın ömrü açısından bakmak gerekir. Mesela:

İnsan yaklaşık 70-80 sene yaşarken, bazı kelebek türleri sadece birkaç gün yaşamaktadır. Şimdi, böyle bir kelebeğe: “İnsanın eceli yaklaştı.” dediğimizde, bu kelebek bu sözü kendi ömrüne kıyas ederek insanın 1-2 saati kaldığını anlar. Zira 1-2 günlük ömürde 1-2 saat ömrün sonudur. Hâlbuki biz, “İnsanın eceli yaklaştı.” dediğimizde, ömründen geriye 3-5 sene gibi bir zaman kaldığını kastetmiş oluruz. Ya da en azından 5-6 ayı vardır gibi bir manayı anlarız.

Ya da gelin bu kıyası insanlar arasında yapalım: Hz. Nuh 1.050 sene yaşamıştır. Bu, ayet-i kerimeyle sabittir. Şimdi şöyle desek: “Hz. Nuh’un ömrünün sonlarında…” Bu ifadeyle kaç seneyi kastetmiş oluruz? Eğer ömrü 1.050 seneyse, 50-60 yılı kastetmiş oluruz ki, bu bizim ömrümüzün tamamından ibarettir.

Dolayısıyla ayet-i kerimedeki “Kıyamet yaklaştı” ifadesini de kâinatın ömrüne kıyasla anlamak gerekir. Milyonlarca yıl önce yaratılmış âlem için 2.000-3.000 sene, bize göre kâinatın ömrünün son dakikaları değil, belki son saniyeleridir. Bu manayı kuvvetlendiren ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler de mevcuttur. Dilerseniz bunlardan bir kısmına bakalım:

Nahl suresi 1. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

أَتَى أَمْرُ اللّهِ فَلاَ تَسْتَعْجِلُوهُ  Allah’ın emri geldi. Artık onu acele istemeyin.

Ayette geçen “Allah’ın emri” ifadesiyle kıyamet kastedilmiştir. Allah Teâlâ kıyametin yaklaştığını, kesinlikle meydana geleceğine delalet eden geçmiş zaman sigasıyla haber vermiştir.

Yine Enbiya suresi 1. ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

اقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ مَعْرِضُونَ  İnsanların hesaba çekilme vakti yaklaştı. Fakat onlar hâlâ gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

Bu ayet-i kerimede de kıyametin yaklaştığı beyan buyrulmaktadır.

Enes İbni Malik’ten rivayet edilen bir hadis-i şerifte: Allah’ın Resulü (asm) bir gün ashabına güneşin batmaya yaklaştığı ve küçücük bir kısmının kaldığı sırada hitap etmiş ve şöyle buyurmuştur:

“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, dünyanın geçen kısmına nispetle kalanı, ancak sizin şu gününüzden geçen kısmına nispetle kalanı gibidir.”

Enes b. Malik der ki: Biz güneşin ancak çok küçük bir kısmını görüyorduk.

İbni Ömer’den rivayet edilen bir hadis-i şerifte: İkindiden sonra güneş Kuaykıyan Dağları üzerindeyken biz Hz. Peygamber (asm)’in yanında oturuyorduk. Şöyle buyurdu:

“Geçenlerin ömürlerine göre sizin ömürleriniz, şu günün geçen kısmına nispetle kalanı gibidir.”

Sehl İbn Sa’d’dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet şöyle iken ben peygamber olarak gönderildim. Bunu söylerken Allah’ın Resulü işaret ve orta parmaklarına işaret buyurmuştur.”

Naklettiğimiz ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler, kıyametin yaklaştığını haber vermektedir. Zira ifade ettiğimiz gibi, 2.000-3.000 sene, kâinatın ömrüne kıyasla saniyeler gibidir. Dolayısıyla “Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı.” ayetini de bu şekilde anlamalıyız.

Ay’ın yarılması hakkında ehl-i bid’a ve ehl-i küfür birçok şüpheler ortaya atmışlardır. Bu makamda, bu şüpheleri temizlemek amacıyla, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin Ay’ın yarılması hakkında yazmış olduğu eserden istifade ederek hazırladığımız videoyu izleyelim, daha sonra bu konu üzerinde konuşalım:

Bu tahlillerden sonra, “Kur’an’da Peygamberin mucizesi yoktur.” diyen Mustafa İslamoğlu’na, Mehmet Okuyan’a, Abdülaziz Bayındır’a ve Caner Taslaman gibi kişilere şu soruları sormak istiyoruz:

1. Ay’ın yarılması hususunda bütün sahabeler ittifak etmiş ve onların bir kısmı “Biz gördük.” demişlerdir. Acaba “Kur’an’da Peygamberin mucizesi yoktur.” diyerek, bütün o cemaat-i uzmaya iftira attığınızın farkında değil misiniz? Allah’ın Resulünün sahabelerine iftira atmak sizi hiç korkutmuyor mu?

2. Bütün müfessirler “Ay Yarıldı.” ayetinin tefsirinde ittifakla Ay’ın yarıldığını haber veriyorken, sizler hangi ilminiz ve kuvvetinizle onların sözlerini hükümden düşürüyorsunuz?

3. Bütün muhaddisler farklı senet ve rivayetlerle Ay’ın yarılması hakkında hadis-i şerifleri naklederken ve bu hadislerin sahih olduğunda ittifak ederken, sizler hangi ilminizle onlara meydan okuyorsunuz?

4. Kelam ilminin bütün allameleri yine Ay’ın ikiye yarılması mucizesinde ittifak etmiş iken, onların ittifakını hangi bilginizle hükümden düşürüyorsunuz?

5. Bütün Ümmet-i Muhammed Ay’ın ikiye yarılması mucizesini bilirken ve bunu kabul ederken, Ümmet-i Muhammed’in bu telakkisini hangi ilminizle yok etmeye ve yıkmaya çalışıyorsunuz?

Evet, Ay yarılmıştır ve bu Hz. Peygamber (asm)’ın bir mucizesidir. “Kur’an’da Peygamberin mucizesi yoktur.” diyenlere, Kamer suresinin 1. ayet-i kerimesini gösteriyor ve onları tövbe etmeye ve bu batıl fikirden dönmeye davet ediyoruz.

Sevgili kardeşlerim, bu dersimizi burada tamamlayalım ve şimdi Peygamber Efendimiz (asm)’in Kur’an’da zikredilen Dördüncü mucizesine geçelim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu