4. Bölüm: Efendimize (asm) ait Kur’an’da zikredilen mucizeler – 1. Ayet-i Kerime
Bu dua üzerine Cebrail (a.s.), Efendimize: “Bir avuç toprak al ve bunu onların yüzlerine at.” dedi. Hz. Peygamber de bir avuç toprak alarak bunu onların yüzlerine attı ve “Yüzleri kurusun!” buyurdu. Müşriklerden hiç kimse kalmadı ki, gözlerine, burun deliklerine ve ağzına bu bir avuç topraktan isabet etmiş olmasın. Müşrikler gözlerine kaçan bu toprakla uğraşırken sahabeler onlara saldırıp bir kısmını öldürdü ve bir kısmını da esir etti. Savaştan sonra da Cenab-ı Hak bu ayet-i kerimeyi nazil ederek, müminlere vermiş olduğu nimeti hatırlattı…
Şimdi, “Kur’an’da Peygamberin mucizesi yoktur.” diyen Mustafa İslamoğlu’na, Mehmet Okuyan’a, Abdülaziz Bayındır’a ve Caner Taslaman gibi kişilere bazı sorular sormak istiyoruz:
Ey Mustafa İslamoğlu, ey Mehmet Okuyan, ey Abdülaziz Bayındır ve mucizeyi inkar eden diğerleri! Şu sorularımıza cevap verin:
1. Enfal suresinin 17. ayet-i kerimesini hiç okumadınız mı ve iniş sebebine hiç bakmadınız mı?
2. Bütün müfessirler bu ayet-i kerimedeki “Attığın zaman sen atmadın, lâkin Allah attı.” ifadesinin Bedir günü, anlattığımız hadise üzerine indiğinde ittifak etmişken, siz nasıl olur da “Peygamberin Kur’an’da mucizesi yoktur.” diyorsunuz.
3. Yoksa size göre, Efendimizin bir avuç toprağı müşriklere atması ve bu toprağın onların gözlerine, kulaklarına ve ağızlarına kaçması mucize değil midir? Yani bu olayın örfte çok emsali mi var ki, bunu mucize olarak kabul etmiyorsunuz? Eğer bu mucize değil ve sıradan bir iş ise, o zaman siz de bir avuç toprak alın ve kalabalık bir cemaate doğru fırlatın. Bakın bakalım, kaç kişinin gözüne girecek.
4. Ya da siz, “Attığın zaman sen atmadın, lâkin Allah attı.” ayet-i kerimesini farklı bir şekilde mi tefsir ediyorsunuz. Sahabenin ve tâbiînin bütün müfessirleri bu ayet-i kerimenin iniş sebebi hakkında ittifak etmiş ve bu müfessirlerin bir kısmı o gün Bedir’de bu olaya bizzat şahit olmuşken, siz kafanızdan başka bir iniş sebebi mi uyduruyorsunuz? Eğer Kur’an’a iftira atacak bu seviyeye gelmişseniz, daha size hangi nasihat kâr eder?
5. Yoksa mucizeyi aklınıza mı sığıştıramıyorsunuz? O halde gözünüzü açın da şu âleme bir bakın! Kâinattaki her fiil zaten bir mucizedir ve beşerin bu fiilleri taklit etmesi mümkün değildir. Bir sinek mucize değil midir? Bir kelebek mucize değil midir? Bulutlardan dökülen yağmur damlaları mucize değil midir? Denizlerde akıp giden gemiler mucize değil midir? Her an böyle milyonlarca mucizeyi gördükten sonra, nasıl olur da Allah’ın, Peygamber Efendimiz (asm)’in elinde mucizeler yaratmasını inkâr edebilirsiniz. Şunu unutmayın, Mucizeler Peygamberin değil, Allah’ın bir fiilidir ve O’nun icadıdır. -Hâşâ- Allah Teâlâ, Peygamberinin elinde mucizeler yaratmaktan aciz midir? Yoksa bunu mu kabul ediyorsunuz? Bunu kabul edene değil Müslüman, insan denilir mi?
6. Acaba bu kadar müfessir ve alimler, ayet-i kerimenin iniş sebebinde ve Peygamber Efendimiz (asm)’in bu mucizesinde ittifak etmişken ve bu ittifak edenlerin de bir kısmı bu olaya bizzat şahitlik yapmışken, bu mucizeyi inkâr ederek bunca müfessire ve alime “yalancı” dediğinizin farkında mısınız? Öyle ya, eğer sizin dediğiniz gibi Peygamberin mucizesi yoksa, O’ndan mucize nakleden bütün sahabeler ve hadisçiler yalancıdır ve müfteridir. Acaba onlara yalancı ve müfteri derken hiç vicdanınız sızlamıyor mu? Onlarla yarın hesap günü karşı karşıya geldiğinizde onların yüzlerine nasıl bakacaksınız? Onlara yaptığınız bu iftiranın cezasına nasıl katlanacaksınız? Bunu hiç düşünmüyor musunuz?..
Ey “Kur’an’da Peygamberin mucizesi yoktur.” diyenler, tefsirini yaptığımız Enfal suresinin 17. ayet-i kerimesini yüzsüz yüzünüze çarpıyor ve kör gözünüze sokuyoruz…
Sevgili kardeşlerim, bu dersimizi burada tamamlayalım ve şimdi Peygamber Efendimizin Kur’an’da zikredilen ikinci mucizesine geçelim…