12. Bölüm: 2. Soru-Cevap
Sevgili kardeşlerim, şefaati inkar edenlerin sözde delillerine cevap vermeye devam ediyoruz. Cevap vereceğimiz ikinci delilleri şöyle:
– Onlar diyorlar ki: Zümer suresi 44. ayette: “Bütün şefaat Allah’ındır.” buyrulmuştur. Demek şefaatin hepsi Allah’ındır ve Allah’tan başka kimse şefaate sahip değildir. Dolayısıyla bu ayet-i kerime şefaatin olmadığını ispat etmektedir.
İşte onlar böyle diyorlar. Onlara göre bu ayet, şefaatin tamamının Allah’a ait olduğunu bildirmekte ve diğer şefaat edicilerin varlığını reddetmektedir.
Acaba mesele onların dediği gibi mi? Bir şeyin tamamının Allah’a ait olması, başkasının ona sahip olamamasını mı gerektiriyor? Eğer böyle düşünüyorlarsa bizim şu sorumuza cevap versinler.
Nisa 139’da: “Bütün izzet Allah’a aittir.” buyrulmuştur. Sorumuz şu:
– Bütün izzetin Allah’a ait olması, başkasının izzet sahibi olmasına engel mi? Yani siz diyebilir misin ki: “Bütün izzet Allah’ındır. O halde peygamberler ve müminler izzetsizdir.” Bütün izzetin Allah’a ait olduğunu bildiren ayetten bu neticeyi mi çıkarıyorsunuz?
Eğer bu neticeyi çıkarıyorsanız Münafikun suresi 8. ayet sizi tekzip eder. Çünkü bu ayette şöyle buyrulmuştur: “İzzet Allah’a, Resulüne ve müminlere mahsustur.”
Bakın, Nisa 139’da bütün izzetin Allah’a ait olduğundan bahsedilirken, Münafikun 8’de Resulünün ve müminlerin de izzet sahibi olmasından bahsedilmiştir. Demek izzetin Allah’a ait olması, Peygamberimiz (asm)’in ve müminlerin o izzetten mahrum olması neticesini vermemiştir.
Birbirine zıt gibi görünen bu iki ayetin vech-i tevfiki şudur: İzzet tamamıyla Cenab-ı Hakk’a aittir. Peygamberimiz (asm)’in ve müminlerin izzeti ise, Allah’ın onlara izzet vermesi ve aziz kılması iledir. Cenab-ı Hakk’ın izzeti zatî iken, diğerlerinin ki zatî değildir. Neticede, Peygamberimiz (asm)’in ve müminlerin izzet sahibi olması, bütün izzetin Allah’a ait olması hakikatine zıt değildir.
Şefaatte de durum aynıdır. Bütün şefaatin Allah’a mahsus olması, başka kimsenin şefaate malik olmayacağı manasına gelmez. Bunun manası şudur: Bütün şefaat Allah’a aittir; diğerlerinin şefaate sahip olması ise, Allah’ın onlara bu yetkiyi vermesiyledir. Demek diğerleri, Allah’ın vermesiyle şefaate sahip olmuşlardır, şefaat onların zati malı değildir.
Bu şuna benzer: Bizden başka kimsenin parası olmasa ve biz bu paradan bazı insanları istifade ettirsek, bu durumda desek ki: “Bütün para bize aittir.” Bu söz, bizim parayı kimseye vermeyeceğimize değil; başkalarında bulunan paraların da aslında bize ait olduğunu ve bizim vermemizle onların buna malik olduklarını beyan içindir.
“Bütün şefaat Allah’ındır.” demek de aynen bunun gibidir. Yani kim şefaate yetkili kılındıysa, Allah’ın izniyle olmuştur ve ancak Allah’ın izin verdiği kişiye şefaat edebilecektir.
Dilerseniz bir örnek daha verelim: Kur’an’da birçok yerde bütün mülkün Allah’a ait olduğundan bahsedilmektedir. Şimdi, bütün mülkün Allah’a ait olması, bizlerin mülk sahibi olmasına engel mi? Elbette değil. Bizler de Allah’ın vermesiyle mülk sahibi olmuşuz. Evet, mülkün hakiki sahibi Allah’tır. Bizlerin malikiyeti ise, Allah’ın vermesiyledir. Hakikatte biz de sahip olduklarımız da Allah’ındır. Lakin Allah mülkünden bir kısmını bizlere vermiş ve bizleri mülk sahibi yapmıştır.
İşte şefaatin hepsinin Allah’a ait olması da böyledir. Bu aitlik, başkasının şefaat edemeyeceği manasına gelmez. Bunun manası şudur: Bütün şefaat Allah’ındır. Kimse kendinden şefaate sahip değildir. Ancak Allah’ın yetki vermesiyle buna sahip olur. Ve ancak izin verdiği kişi de bunu kullanır.
Sevgili kardeşlerim, gördüğünüz gibi, şefaati inkar edenlerin gösterdikleri İkinci Delil ne kadar zayıf ve ne kadar mantıksız. Bununla ancak Kur’an’ı bilmeyenleri aldatabilirler. Kur’an’ı bilenler onlara şöyle der:
Bütün şefaatin Allah’a ait olmasından, kulların hiçbir şefaate sahip olamayacağını mı çıkarıyorsunuz. O halde bütün izzetin Allah’a ait olmasından da meleklerin, peygamberlerin ve bütün müminlerin izzetsiz olduğunu çıkarmalısınız! Bunu yapıyor musunuz?
Yine bütün mülkün Allah’a ait olmasından, kimsenin mülke sahip olamayacağını manasını mı çıkarıyorsunuz? “Bütün mülk Allah’a aittir.” ayetinden bunu mu anlıyorsunuz?
İşte onlara böyle sorulduğunda, donup kalırlar ve tek bir kelime söyleyemezler. Daha Kur’an’da bunlar gibi çok ayet var. Meseleyi uzatmamak için burada kesiyoruz, herhalde meramımız anlaşılmıştır. Konuyu burada noktalayalım ve şimdi şefaati inkar edenlerin Üçüncü Delillerini tahlil edelim.