Zekatı verilmeyen ziynetler ateş olacaktır
Biraz da altın ve gümüşü olup da zekâtını vermeyen bayan kardeşlerimize seslenmek istiyoruz. Taktıkları bileziklerin ve sahip oldukları altınların zekâtını vermeyen kardeşlerimize şu hadis-i şerifleri hatırlatıyoruz:
Amr İbni Şuayb hazretleri nakletmiştir: Bir kadın, kızı ile beraber Peygamber Efendimiz (sav)’e geldi. Kızın elinde iki tane altından yapılma kalın bilezik vardı. Peygamber Efendimiz sordu: “Bunların zekâtını verdin mi?” Kız: “Hayır.” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Allah’ın bunları ateşten iki bilezik yapıp koluna takmasını ister misin?” Bunun üzerine kadın derhal bilezikleri çıkarıp Peygamber Efendimizin önüne bırakarak şöyle dedi: “Bunlar, Allah ve Resulünündür.” (Ebu Davud, Zekat 9; Nesai, Zekat 1-2)
Yine Hz. Aişe’den rivayet edilen başka bir hadis-i şerif de şu şekildedir: Allah resulü (sav) yanıma girdi. Elimde kaşı olmayan iki iri gümüş yüzüğü görünce sordu: “Bu nedir ey Aişe?” Dedim ki: “Ey Allah’ın resulü! Senin için süsleneyim diye bunları taktım.” O dedi ki: “Bunların zekâtını veriyor musun?” Ben: “Hayır” dedim. Bunun üzerine O dedi ki: “Bunlar ateş olarak sana yeter!” (Ebu Davud, Zekat 4)
İşittin mi, ey altın ve gümüşlerinin zekâtını vermeyen bayan kardeşim! Eğer tövbe etmez ve zekâtını vermezsen akıbetin nasıl olacak! Zekâtını vermeyerek cimrilik ettiğin bilezikler ateşten yapılıp koluna takılacak. Ateşten bilezikleri takmaya dayanabilir misin?
Ya da şöyle mi zannediyorsun ki: Hep dünyada kalacaksın. Kabre girmeyip, hesap meydanına hiç çıkmayacaksın. İşlediğin günahlar, vermediğin zekâtlar sana hiç sorulmayacak… Böyle mi zannediyorsun? Eğer zannın buysa; anneni, babanı ve sevdiklerini gömdüğün kabirlerin sesine kulak ver, Kur’an’ı dinle; bak, onlar ne diyor. Onlar diyor ki: Öleceksin, toprağa gireceksin, sevdiğin ve sahip olduğun her şeyi arkanda bırakarak, tek başına bu dünyayı terk edeceksin…
Eğer kabirlerden ve Kur’an’ın ayetlerinden bu sözleri işitemiyorsan, biz sana ne diyelim! Sana hangi nasihat kâr eder. Ölümden ibret alamayana hangi nasihat verilir. Peygamberinin sözünden etkilenmeyene hangi söz fayda verir. Kur’an’a iman ettiği ve emirlerini bildiği halde, bu emirleri pervasızca çiğneyene ne denilir… Bizimkisi sadece bir hatırlatma, hidayet ve tevfik Allah’tandır.
Zekâta ait eserimiz burada tamamlanıyor. Bu eserle, Müslüman kardeşlerimizi uyarmak ve onları gazab-ı ilahiyeden kurtarmak istedik. Bununla da sadece ve sadece Rabbimizin rızasını talep ettik. Başka ne bir gayemiz ve ne de bir maksadımız vardır. Tek dileğimiz, yarın mahşer günü Rabbimiz bizlere: “Ben size ilim vermiştim. Kullarımı niçin uyarmadınız?” demesin ve bizlerden razı olsun. Çünkü ilmin de zekatı vardır.
Bu eserin hazırlanmasında emeği geçen ve bu eseri yayma hususunda gayret gösteren bütün kardeşlerimizden Allah ebeden razı olsun. Eserin seyredilmesiyle hâsıl olan bütün sevabı onların amel defterlerine kaydetsin. Bu eserde zikredilen ayet ve hadislerin hürmetine, Rabbimiz bizleri de sizleri de af etsin. Âmin.