7. Delil: En’am suresi 93. Ayet
Kabir hayatının hak olduğuna dair göstereceğimiz Yedinci Delil, En’am suresinin 93. ayetidir. Bu ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
وَلَوْ تَرَى إِذِ الظَّالِمُونَ فِي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ O zalimleri ölümün şiddetleri içinde bir görseydin! وَالْمَلآئِكَةُ بَاسِطُوا أَيْدِيهِمْ Melekler onlara ellerini uzatarak (derler ki) أَخْرِجُوا أَنْفُسَكُمُ Ruhlarınızı çıkarıp teslim edin الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُون Bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız. بِمَا كُنْتُمْ تَقُولُونَ عَلَى اللَّهِ غَيْرَ الْحَقِّ Allah hakkında haksız şeyler söylediğinizden dolayı وَكُنْتُمْ عَنْ آيَاتِهِ تَسْتَكْبِرُونَ ve O’nun ayetlerine karşı kibirlenmenizden dolayı.
Şimdi bu ayet-i kerimeyi tahlil edelim:
Ayet-i kerimede, zalimlerin ölüm anı anlatılmaktadır. Bizim üzerinde duracağımız bölüm meleklerin şu sözüdür: Bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız.
Kabir ve berzah hayatını inkar edenler diyorlar ki: Ölünün ruhu kabzedildikten sonra hiçbir hayat yoktur. Mükâfat veya ceza kıyametin kopmasından sonra olacaktır.
Hâlbuki tefsirini yaptığımız ayet onları yalanlıyor. Meleklerin sözüne bir daha dikkat edelim, bakın diyorlar ki: Bugün alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız.
Yani azap, öyle kıyametin kopmasından sonra falan değil; azap, bugün… Eğer kabir azabını inkâr edersek, meleklerin “bugün” sözünü nasıl izah edicez. Melekler: “Bugün cezalandırılacaksınız.” diyerek, azabın hemen başlayacağını açıkça haber vermiyorlar mı?
Eğer kabir hayatını inkar edenler: “Belki ‘bugün’ ifadesiyle başka bir zaman dilimi kastedilmiş olabilir.” derlerse, onlara cevaben deriz ki;
– Sizin aklınıza başka bir zaman dilimi geliyor mu? “Bugün” sözünden başka ne anlaşılabilir? Bugün demek, bugün demektir…
İnsanın yaratılışından bugüne binlerce yıl geçmiştir. Binlerce yıl önce yaşamış ve kâfir olarak ölmüş birisine melekler canını alırken diyor ki: “Bugün cezalandırılacaksınız.” Melekler böyle derken kabir hayatını inkar edenler diyorlar ki: “Ceza o gün değil, kıyamet koptuktan sonra.”
Şimdi kimin sözünü inanalım, meleklerin ve Kur’an’ın sözüne mi? Yoksa bu inkarcıların sözüne mi?.. Elbette Kur’an’ın sözüne inanacağız.
Ehl-i sünnet itikadının birçok meselesinde haddi aşan ve ifrata düşen İbni Kayyım el-Cevziyye bile mezkur ayetin beyanı karşısında kabir azabını kabul etmiş ve şöyle demiştir:
“Zalimlere bu söz ölüm anlarında söylenmiş ve melekler zalimlerin ölümleriyle birlikte korkunç bir azap göreceklerini bildirmişlerdir. Bu azap kabir azabıdır. Şayet azapları kıyamete kadar geciktirilmiş olsaydı onlara: ‘Bugün cezalandırılacaksınız.’ denilmezdi.”
Gördüğünüz gibi, İbni Kayyım gibi bir müfrit bile kabir azabını inkâr edemiyor ve ayetlerin beyanı karşısında kabul etmek zorunda kalıyor.
Yine Ehl-i sünnet itikadının bazı meselelerinde şaşıran Müfessir Zamehşeri bu ayetin berzah ve kabir hayatından haber verdiğini kabul ediyor.
İbni Kayyım ve Zamehşeri’yi örnek vermemin sebebi şu: Kabir hayatının varlığı hakkında Ehl-i sünnet âlimleri arasında hiçbir ihtilaf yoktur. Bu mesele, değil Ehl-i sünnet tarafından, birçok meselede ifrat eden İbni Kayyım ve Zamehşeri gibi âlimler tarafından bile kabul edilmektedir. Onlar birçok meseleyi reddettikleri hâlde, kabir hayatını kabul etmek zorunda kalmışlar ve tefsirini yaptığımız ayeti, kabir hayatına delil getirmişlerdir. Onların bile reddedemediği bir mesele, ne kadar kati bir meseledir, bu anlaşılsın diye onlardan misal verdik.
Sevgili kardeşlerim, kabir hayatının varlığına dair Yedinci Delilimizi burada sonlandıralım. Bir sonraki derste Sekizinci Delili işleyeceğiz.