17. Bölüm: Kabir hayatını inkar edenlerin sözlerine cevap: 6
Kabir hayatını inkar edenlerin sözlerine cevap vermeye devam ediyoruz. Cevabını vereceğimiz Altıncı Sözleri şu: Onlar diyorlar ki:
– Nahl suresi 21. ayette şöyle buyrulmaktadır: Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. Bu ayette, onların diri değil, ölü olduğu ve ne zaman dirileceklerini bilmedikleri beyan buyrulmuştur. Demek, sadece mahşer günü diriliş vardır. Ayette geçen, hem “diri değil, ölü oldukları” ifadesi, hem de “ne zaman diriltileceklerini bilmezler” ifadesi, kabir hayatının olmadığına delildir.
Bazı kimseler, onların bu sözlerine ikna olup kabir hayatını inkar ediyorlar. Bu inkar, onların Kur’an ilmini bilmemelerinden kaynaklanıyor. Şimdi onların bu sözlerine cevap verdiğimizde, ayetlerle nasıl oynadıklarına ve ayetlerin manasını nasıl çarpıttıklarına şahit olacaksınız.
Şimdi onlar diyorlar ki: Nahl suresinin 21. ayet-i kerimesinde, Onların diri değil, ölü oldukları ve ne zaman diriltileceklerini de bilmediklerinden bahsedilmiş. Onlara göre: Madem diri değil ölüler ve ne zaman da diriltileceklerini bilmiyorlar, o halde kabir hayatı diye bir şey olmamalıdır. Öyle ya, kabir hayatı olsaydı, onların hâlihazırda ölü olmasından bahsedilmezdi.
İşte onlar böyle diyorlar. Şimdi size bir soru soralım:
– Ayette geçen “Onlar diri değil, ölülerdir.” ifadesindeki “onlar” kimdir? Yani onlarla kim kastedilmiştir? Herhalde “onlar”ifadesiyle ölülerin kastedildiğini zannediyorsunuz?..
O zaman gelin, bir önceki ayete bakalım. Nahl suresinin 21. ayetini konuşuyorduk, şimdi 20. ayetinin manasına bakalım. Çünkü “onlar” ile kimin kastedildiği bu ayette geçiyor. 20. Ayet şöyle:
وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ Onların Allah’tan başka taptıkları لاَ يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ hiç bir şey yaratamazlar, bilakis onlar yaratılmışlardır.
İşte bu ayette, müşriklerin taptıkları putlardan bahsedilmekte ve genişletilmiş bir mealle şöyle denilmektedir:
Müşriklerin Allah’ı bırakarak, kendilerine taptıkları putlar hiçbir şey yaratamazlar. Yani müşriklerin dualarına cevap verip, istediklerini onlara veremezler ve korktukları şeylerden de onları koruyamazlar. Zira onların ne icada ve ne de yaratmağa kudretleri yoktur. Bırakın onların yaratmasını, onların kendileri bile yaratılmıştır. Üstelik müşrikler, onları elleriyle yapmış, yontarak şekil vermişlerdir. Varlığı için bir insana muhtaç olan, nasıl ilah olabilir?
İşte bu izahtan sonra Nahl 21. ayet gelir ve der ki:
Onların, yani müşriklerin taptıkları putların bırakın yaratmağa muktedir olmasını, onların hayatı bile yoktur, onlar ölüdürler.
Bu ifadeyle de şu anlaşılır: İlah olmak, hayat sahibi olmakla mümkündür. Hayatı olmayanın ilahlığından nasıl bahsedilir ve ona nasıl ibadet edilir?
Demek, Cenab-ı Hak bu ayetlerde, ölmüş insanlardan değil, müşriklerin taptığı putlardan bahsetmektedir. İlk önce, onların hiçbir şey yaratmaya muktedir olmadıklarından; sonra kendilerinin bile yaratılmış olduklarından; sonra da ilah olan zatın en birinci vasfı olan hayattan bile mahrum olduklarından bahsetmektedir.
Ayetin sonu da şöyle tamamlanır:
Onların yaratacak bir kudreti, işitecek bir hayatı olmadığı gibi, bilecek bir ilimleri de yoktur. Hatta onlar ne zaman diriltileceklerini bile bilmezler, buyrularak ilim sıfatından da mahrum oldukları nazara verilmiştir.
İşte ayetin manası budur.
Bu ayetin kabir hayatıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu ayet putlardan bahsetmekte ve onların ilah olamayacağı beyanı sadedinde onlara ait sıfatları zikretmektedir. Yani Kur’an der ki: Putlara tapmayın. Zira onlar yaratamaz. Bırakın yaratmayı, kendi varlıkları bile bir insanın onları yontmasına bağlıdır. Hem hayatları yoktur, ölüdürler. Hem de ilimleri yoktur. Böyle aciz, hayatsız ve ilimsiz olan taşlara ibadet edilir mi, Allah bırakılıp da onlara tapılır mı?
İşte ayet bu manayı nazara veriyor. Ama kabir hayatını inkâr edenler, surenin 20. ayetinden hiç bahsetmezler. Direkt 21. ayeti gösterip, ayetin ölmüş insanlar hakkında olduğu havasını verirler. Bunlar bunu hep yaparlar: Ayetin başını sonunu saklar ve ayeti kendi batıl görüşlerine sözde delil yaparlar.
Aslında inanın, size bu anlattıklarımızı onlar da biliyor. Zira 21. ayeti nakleden, 20. ayeti bilmez mi? Boş verin tefsir ilmini bilmeyi, sadece manaya baksa, ayetten putların kastedildiğini anlar. Ama onlar bile bile ahiretlerini dünya için satıyorlar. Birilerinin maşası olmuşlar, bilerek bu dini bozmaya çalışıyorlar. Bu fakir gibi, artık sizin de vazifeniz, onların fitnelerinin neticesiz kalması için çalışmak. Bilen yazacak, anlatacak; bilmeyen de bu yazılan ve anlatılanların yayılması için çalışacak.
Bu makamda şu soru sorulabilir:
– Tamam kabul ettik, bu ayette müşriklerin taptığı putlardan bahsedilmiş ve onların ilah olamayacağından bahsedilmiş. Peki ama ayetin sonunda olan “Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.” ifadesinin manası nedir? Putlar diriltilecek mi ki, böyle bir şey söylenmiş?
Cevaben deriz ki:
Evet, putlar da diriltilecektir. Bunun delili Enbiya suresinin 98. ayet-i kerimesidir. Bu ayette şöyle buyrulmuştur:
إِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ حَصَبُ جَهَنَّمَ Gerçekten siz de Allah’tan başka taptıklarınız da cehennemin odunusunuz. أَنتُمْ لَهَا وَارِدُونَSizler oraya gireceksiniz.
Bu ayette geçen, “Allah’tan başka taptıklarınız” ifadesiyle kastedilen putlardır. Yine Bakara suresinin 24. Ayetinde: “Odunu, insanlar ve taşlar olan ateşten sakının.” buyrulmuştur. Buradaki taşlar da âlimlerin ittifakıyla putlardır.
Bu konuda başka ayet-i kerimeler de vardır. Allah Teâlâ, kıyamet gününde putları canlı varlıklar halinde diriltecek ve bu putlar, kendilerine yapılan ibadetten uzak olduklarını ifade edeceklerdir.
Bu konuda İbni Abbas Hazretleri şöyle der:
“Kıyamet günü putlar diriltilecek ve onlara hayat verilecektir. Putlarla birlikte şeytanları da bulunacaktır ve bunlar kendilerine ibadet edenlerden uzak olduklarını bildireceklerdir. Daha sonra şeytanlar ve müşrikler, verilen emirle ateşe götürüleceklerdir.”
Sevgili kardeşlerim, dersimizi burada noktalayalım. Bir sonraki dersimizde kabir hayatını inkar edenlerin Sekizinci Sözlerinecevap vericez…