13. Ehl-i kitabın cehennem ehli olduğuna dair ON BİRİNCİ delil
Ehl-i kitabın ehl-i cehennem olduğuna dair on birinci delilimiz şu: Âl-i İmran suresinin 199. ayetinde “Şüphesiz Ehl-i kitaptan öyle kimseler vardır ki…” denilerek söze başlanmış ve ayetin sonunda “İşte onlar var ya, Rableri katında onlar için mükâfatları vardır.” buyrularak Ehl-i kitaptan olan bu kişilerin mükâfata nail olacakları beyan buyrulmuş.
— Peki, mükâfata kavuşacak olan bu Ehl-i kitabın sıfatları nelerdir?
— Allah onlardan hangi amelleri istemiştir?
Şimdi, ayet-i kerimeye bakarak sorumuzun cevabını öğrenelim:
وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَمَنْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَمَا أُنْزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَا أُنْزِلَ إِلَيْهِمْ خَاشِعِينَ لِلَّهِ لاَ يَشْتَرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلاً أُولئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ
Şüphesiz Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki Allah’a, size ve kendilerine indirilene (yani Kur’an’a, Tevrat’a ve İncil’e) Allah’a karşı huşu ederek iman eder. Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmazlar. İşte onlar var ya, Rableri katında onlar için mükâfatları vardır. (Âl-i İmran 199)
Allahû Teâlâ bu ayet-i kerimede, mükâfat vereceği Ehl-i kitabın beş vasfını saydı. Bunlar:
1. Allah’a iman etmeleri.
2. Kur’an’a iman etmeleri. Yani Müslüman olmaları.
3. Tevrat ve İncil’e iman etmeleri.
4. Huşu sahibi olmaları.
5. Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmamaları.
İşte Ehl-i kitap bu beş şartla Allah’ın mükâfatına nail olabilir. Biz konumuz olan ikinci şart üzerine konuşalım:
İkinci şart: Kur’an’a iman etmeleri yani Müslüman olmalarıdır.
— Peki, onlar Kur’an’a iman ediyor mu?
Hayır, etmiyorlar. Bu durumda, mükâfatları için gerekli olan şartı yerine getirmemiş oluyorlar. Şart yerine gelmezse, meşrut yani şarta bağlanan şey de yerine gelmez. Bu durumda da onlar için bir mükâfattan bahsedilemez. Mükâfatın olabilmesi için, şart olan, Kur’an’a inanmaları lazım. Bu olmazsa, ahirette tek görecekleri şey azaptır.
Eğer şöyle denilse:
— Onlar diğer şartları yerine getiriyor. Hem Allah’a hem de kendi kitaplarına iman ediyorlar. Bir kısmının huşusu da var ve Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmıyorlar. Bu şartları yerine getirmek mükâfat için yeterli değil midir?
Bu soruya cevabımız şudur:
— Eğer bu şartlar yeterli olsa ve Kur’an’a iman etmeleri şartı gerekmese, bu durumda, mükâfat için gerekli olan şartlara gereksiz bir şart ilave edilmiş olur. Yani mükâfatta etkisi olmayan Kur’an’a iman şartının, mükâfat için gerekli olan şartlara ilavesi söz konusu olur. Hâlbuki belagat ilminde, gereksiz bir şartın neticeyi tek başına hasıl edecek bir şarta ilavesi caiz değildir. Kur’an ise belagat üzere nazil olmuştur. İşte bu durum da ispat eder ki Kur’an’a iman gereksiz bir şart değil, işin olmazsa olmazıdır. Kur’an’a iman etmeyen Ehl-i kitap mükâfata nail olamayacaktır.