Ubudiyet, sebkat eden nimetin neticesi ve onun fiyatıdır.
Onuncu Risale / Mesnevî-i Nuriye
İ’lem eyyühe’l-aziz! Ubudiyet, sebkat eden nimetin neticesi ve onun fiyatıdır. Gelecek bir nimetin mükâfat mukaddimesi ve vesilesi değildir. Mesela, insanın en güzel bir surette yaratılışı, ubudiyeti iktiza eden sâbık bir nimet olduğu ve sonra da imanın i’tasıyla kendisini sana tarif etmesi, ubudiyeti iktiza eden sâbık nimetlerdir.
Evet, nasıl ki midenin i’tasıyla bütün mat’umat i’ta edilmiş gibi telakki ediliyor; hayatın i’tasıyla da âlem-i şehadet müştemil bulunduğu nimetler ile beraber i’ta edilmiş gibi telakki ediliyor.
Ve keza nefs-i insanînin i’tasıyla, bu mide için mülk ve melekût âlemleri nimetler sofrası gibi kılınmıştır. Kezalik imanın i’tasıyla, mezkûr sofralar ile beraber, esma-i hüsnada iddihar edilen defineleri de sofra olarak verilmiş oluyor.
Bu gibi ücretleri peşin aldıktan sonra, devam ile hizmete mülazım olmak lâzımdır. Hizmet ve amelden sonra verilen nimetler mahza onun fazlındandır.