Neden Mezhep?

26- Peygamber Efendimiz S.A.V zamanında mezhep var mıydı?

Peygamber Efendimiz (SAV) zamanında mezhep var mıydı?

Hayır, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) zamanında mezhep yoktu…
Ama niye yoktu? Çünkü mezhebe ihtiyaç yoktu!

Bugün “Peygamber zamanında mezhep yoktu” deyip, bunu sanki mezheplerin gereksizliğine delil zannedenler, meseleyi tam tersinden okuyorlar. Evet, o zaman mezhep yoktu, çünkü sorulacak soru varsa, cevap verecek Resul vardı.
Fıkhî meselelerde merak ettiklerini bizzat Peygamber Efendimize gidip soruyorlardı ve cevabı da uygulamasını da anında öğreniyorlardı. Onların imamı Resulullah’tı. Böyle bir ortamda, kim mezhep kursun?

Peki sonra ne oldu? Peygamberimiz (SAV) vefat etti. Yeni meseleler ortaya çıktı. O devirde insanlar artık bir fetva için Peygamberimizin huzuruna gidemez oldu. İşte o zaman devreye ne girdi? Peygamberin sünnetini en iyi bilen, Kur’an’ın maksadını en derin kavrayan büyük müctehid imamlar… Onlar, ümmetin ihtiyacına cevap verdiler.
Yani Efendimizin sağlığında yaptığı işi, onun vefatından sonra bu âlimler yapmaya başladı.

Ama ne yazık ki her dönemde olduğu gibi, bu dönemde de çıkıp, “Ben anlamak için birine ihtiyaç duymam, bana Kur’an yeter!” diyen mütehakkim tipler çıktı. Ne hikmetse Kur’an’dan veraset paylaşımını çıkaramayan adamlar, miras meselesi sorulunca hâlâ mezhep kitaplarına bakıyor ama “bize Kur’an yeter” diyorlar. Hadi oradan!

Evet, mezhepler Peygamberden sonra ortaya çıkmıştır ama ihtiyaçtan doğmuştur.
Bugün mezhepleri inkâr edenin hali şuna benzer: “Eskiden insanlar doktor kullanmazdı, çünkü doktora ihtiyaç yoktu” diyerek, bugün apandisit patlamışken kendi kendine teşhis koymaya kalkışmak gibi bir şey…

Özetle: Peygamberimizin sağlığında mezhep yoktu, çünkü sorular doğrudan Vahiy ile çözülüyordu. Mezhepler ise, Efendimizin vefatından sonra Kur’an ve sünneti doğru anlayarak hüküm çıkaran büyük âlimlerin hizmetidir.

Eğer sen de “mezhebe gerek yok” diyorsan, Allah aşkına önce kendine sor:
Senin her meselede bizzat Peygamber gibi hüküm verecek ilmin var mı?
Yoksa ilmini, içtihadı, kıyası, fıkhı geçtim… Arapçayı bile okuyamıyorsun.

O hâlde haddini bileceksin, müctehid olamıyorsan, müctehide uymak zorundasın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu