Ve keza seni nefsini sevmeye sevk eden esbab:
1- Bütün lezzetlerin mahzeni nefistir.
2- Vücudun merkezi ve menfaatin madeni nefistir.
3- İnsana en karib (yakın) nefistir, diyorsun.
Pekâlâ. Fakat o fâni lezzetlere mukabil, lezaiz-i bâkiyeyi veren Hâlık’ı daha ziyade ubudiyetle sevmek lâzım değil midir? Nefis, vücuda merkez olduğundan muhabbete lâyık ise o vücudu icad eden ve o vücudun kayyumu olan Hâlık, daha fazla muhabbete, ubudiyete müstahak olmaz mı? Nefsin maden-i menfaat ve en yakın olduğu, sebeb-i muhabbet olursa bütün hayırlar, rızıklar elinde bulunan ve o nefsi yaratan Nâfi’, Bâki ve daha karib olan, daha ziyade muhabbete lâyık değil midir? Binaenaleyh bütün mevcudata inkısam eden muhabbetleri cem ve muhabbetin ile beraber mahbub-u hakiki olan Fâtır-ı Hakîm’e ihda etmek lâzımdır.