Kur’an ayetlerindeki tekrarlar usanç vermiyor mu bu tekrarların hikmeti nedir?
Arkadaş her parlayan şey ateş değildir. Evet, tekrar bazen usanç verir. Fakat umumi değildir. Her yere, her kelama ve her kitaba şamil değildir.
Usanç verdiği zannedilen pek çok tekrarlar, söz sanatı olan belagatçe güzel kabul edilir. Ve takdir edilir.
Evet, insanın yediği yemekler; biri gıda, diğeri meyve olmak üzere iki kısımdır.
Birinci kısım yani gıda olanı tekrar ettikçe memnuniyet verir, kat kat teşekküre sebep olur.
İkinci kısım olan meyve de ise tekrar usanç, değişiklik ise lezzet verir.
• Aynen bunun gibi sözler ve kelamlar da iki kısımdır.
Bir kısmı ruhlara gıda ve fikirlere kuvvet verici hakikatlerdir ki, tekrar ettikçe, güneşin ışığı gibi, ruhlara, fikirlere hayat verir. Meyveye benzeyen kısımda ise tekrar makbul değildir. Ve beğenilmez. Buna binaen; Kur’an tamamıyla kalplere gıda ve kuvvet olduğundan, tekrarı usanç değil, lezzet verdiği gibi, Kur’an ayetlerinden öyle bir kısmı vardır ki, o kuvvetin ruhu hükmünde olup, tekrar ettikçe daha ziyade parlar, hak ve hakikat nurlarını saçar, misk gibi karıştırıldıkça kokar.
• Ayrıca tekrar zannedilen ayetlerde, hakikatte tekrar yoktur. Zira o ayetler ayrı ayrı hikmetleri, nükteleri, gayeleri ifade ettiğinden, yalnız ibarece ve lafızca birbirine benzediklerinden tekrar zannedilmiştir. Hatta Musa (a.s.)’ın kıssasında çok meziyetler ve hikmetler vardır ki, her makamda o makama münasip bir yön ile zikredilmesi, belagatin ta kendisidir. Demek hangi surede tekrar varsa, o surenin ruhuyla münasip bir cihet bizzat kastedilmiştir.
• Ayrıca Kur’an, hem bir zikir kitabı, hem bir dua kitabı, hem bir davet kitabıdır. Bu sebeple içindeki tekrar güzeldir hatta lazımdır. Zira zikrin gereği tekrar ile nurlanmak, duanın gereği ısrarla istemek, davetin gereği ise tekrar ile kuvvetlendirmek. O halde kusur zannedilen tekrar kusur olamaz.
• Bilakis böyle bir kitapta tekrar olmaması kusurdur. Çünkü zikir, dua ve davet tekrar ile güzeldir.
• Hem herkes her vakit bütün Kur’an’ı okumaya güç yetiremez fakat bir veya birkaç sureyi okumaya muvaffak olabilir. Onun için Kur’an’da ki tevhid, ahiret ibadet gibi en mühim maksatlar her bir surenin içine yerleştirilmiş böylece her bir sure bir küçük Kur’an hükmüne geçmiştir. Demek hiç kimseyi mahrum etmemek için bu maksatlar hemen her surede tekrar edilmiştir.
• Hem Kur’an tesis edicidir. Âlemi islamın temellerini ve bu dinin esaslarını içerir. Ve bu esasları beşerin toplumsal hayatına yerleştirip tesis etmeye çalışır. Öyle ise bu esasların tekrar ile zikredilmesi gerekir ta ki bu tekrar ile o hakikatler kalplerde kuvvet bulup perçinleşsin. O halde kusur zannedilen tekrar kusur değildir. Bilakis nerde tekrar var ise orada önemine binaen bir tekid var demektir.
• Hem Kur’an öyle büyük meselelerden ve ince hakikatlerden bahseder ki onu okuyup dinleyenlerin kalplerine yerleştirmek için çok defa farklı şekillerde tekrar gerekir.