Arşa İstivaKuran'da Münezzeh

2- Kuran’da münezzeh yoktur diyenlere soruyoruz onun misli gibi yoktur ne demektir?

Abdurrahman Bahadır

2- O’nun misli gibi bir şey yoktur demek tenzih değil midir?

Bizler, Allah’ı zaman, mekân ve beşerî tüm sıfatlardan münezzeh olarak kabul ederiz. Ancak selefi akımına mensup olan bazı kişiler, “Allah münezzehtir” ifadesini nereden aldınız veya hangi kaynağa dayandırdınız, bunu bize Kur’an’dan gösteriniz?” şeklinde sorular yöneltiyorlar. Kuran’da Allah’ın münezzeh olduğunu ifade eden birçok ayet bulunsa da bu derste başka bir ayeti ele alalım.

Leyse ke mislihi şey’un “O’nun misli gibi bir şey yoktur.” (Şûra, 42/11),

Yâni ne zâtında, ne sıfatında, ne fiillerinde benzeri yoktur. Allahü Teâlâ gerek zâtıyla, gerek sıfatlarıyla akla, hayâle, zihne, fikre ve tasavvura gelen ve gelmesi mümkün olan her şeye benzemekten münezzehtir.

Hani kuran da münezzeh yoktu, İşte Allah kendini tenzih ediyor. Hiçbir şey benim gibi değildir, benim mislim yoktur, benzerim yoktur diyor. Bu selefilerse nerden çıkardınız bu münezzehi diyor. Kardeşlerim artık ne diyelim sözün bittiği yerdeyiz.

Leyse ke mislihi şey’un. Mukaddes mahiyeti hiçbir mahiyete benzemez. Yani Cenâb-ı Hakk’ın vâcib, zâti ve ezelî olan varlığı mahlûkatın mümkin, hadis ve fâni varlıkları ile hiçbir cihetle kıyas edilemez. Hak Teâlâ’nın Zâtı mahlûkatıyla mukayese edilemeyeceği gibi, sıfatları da mahlûkatın sıfatlarıyla kıyasa girmez. Zira, Hak Teâlâ’nın bütün sıfatları ezelidir, mutlaktır, nihayetsizdir. Mahlukatın sıfatları ise kendileri gibi mahlûktur, hadistir, sınırlıdır. Bu sıfatlar ne kadar büyük tahayyül edilirlerse edilsinler Cenâb-ı Hakk’ın mukades sıfatları ile mukayese edilemezler; ancak O’nun sıfatlarına delâlet ederler.

Yine tüm müfessirler Allah’ın, uzuvlardan, cüzlerden meydana gelmediğine ne bir mekânda ne bir cihette bulunmadığına cisim olmadığına bu ayeti delil getirerek şöyle demişlerdir: “Şayet O, bir cisim olsaydı, ne olurdu? Elbette diğer cisimlerin misli ve benzeri olurdu. Leyse ke mislihi şey’un  ayeti kat’i bir şekilde ispat eder ki O’nun misli gibi bir şey yoktur.

O’nun misli gibi bir şey yoktur. Demek ne demek

Allah mahlukatına benzemekten münezzehtir demek değil mi?

Oturmaktan, bir şeyin altında üstünde olmaktan, cihet ve yönden münezzehtir demek değil mi?

Yine elden, yüzden, parmaktan, inmekten, çıkmaktan, münezzehtir demek değil mi?

İlim olmayınca veya ilim olsa da usul olmayınca işte böyle oluyor. Utanmadan sıkılmadan Allah münezzehmiş nerden çıkardınız bunu diyecek hale geliyor. Peki niye böyle diyorlar hiç düşündünüz mü?

Aslında o da biliyor bu ayeti Allah’ın münezzeh olduğunu ama o zaman Allah arşın üstündedir nasıl diyecek, nasıl Allaha bir yön verecek ve bir mekân isnad edecek?

Birde ne diyordu? Muhalefetün Lil-havadis diye bir şey çıkarmışlar. Nerden çıkardınız bunu diyor.  Muhalefetün Lil-havadis yani Sonradan yarattıklarına benzemez demek. Peki Leyse ke mislihi şey ün ne demek O’nun misli gibi bir şey yoktur, yarattıklarına benzemez demek değil mi?

İmam Taberi tefsirinde bu ayet için diyor ki Al­lah Tealanın, yarattıklarından herhangi birine benzemediği muhakkaktır ki Allah Tealanın bu sıfatına “Muhalefetün Lil-havadis” denmektedir.

Ahh kardeşlerim işte itikadını dayandıracak sağlam bir delil olmadığında insan bu hallere düşüyor. Ne yazık ki bu kimseler kendilerine ehli sünnet diyerek bu kavramı da kirletmeye ve böyle adam devşirmeye çalışıyorlar. Rabbimiz bizleri ve ehli sünnet yolunu böyle ifsad edicilerin şerrinden muhafaza eylesin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu