Tekfir

6. Büyük günah işleyenin kâfir olmadığına dair BEŞİNCİ delil

Konuyu hatırlatarak dersimize başlayalım:

Tekfir: Kişiyi küfre nispet etmek ve kâfir olduğunu söylemektir.

Maalesef günümüzde bazı kimseler -bilhassa Selefî zihniyete sahip olanlar- günah işleyenleri tekfir etmekte yani onları kâfir olmakla itham etmektedirler. Günah işlemeyi küfür kabul eden bu zihniyete göre, büyük günah işleyen herkes kâfirdir. Hâlbuki Ehl-i sünnet itikadına göre, büyük günah işlemek kişiyi dinden çıkarmaz ve kâfir yapmaz.

Önceki derslerimizde bu meselenin dört delilini işlemiştik. Bu dersimizde beşinci delili işleyeceğiz. Şimdi şöyle bir tahlil yapalım:

Biliyoruz ki tövbe ile her günah bağışlanır. Bu günah şirk ve küfür de olsa samimi tövbeyle affedilir. Küfürden tövbe edip mümin olan kimsenin önceki bütün günahları silinir. Demek, ister büyük günah olsun ister küfür olsun tövbe edilen günahlar için af kapısı açıktır.

Şimdi sorumuz şu:

— Cenab-ı Hak küfür günahını tövbesiz affeder mi? Yani bir kimse tövbe etmeden kâfir olarak ölse affa mazhar olabilir mi?

Kur’an’ın ayetleriyle biliyoruz ki tövbe edilmezse küfür ve şirk affedilmiyor. Hatta kâfir son nefeste tövbe etse tövbesi kabul olmuyor. Nitekim Firavun son nefesinde tövbe etmiş ama tövbesi kabul olmamıştır.

Buraya kadar anlattıklarımızı maddeleyelim, daha sonra bir soru soralım:

1. Küfür günahı tövbe ile affedilir.

2. Diğer büyük günahlar da tövbe ile affedilir.

3. Kâfir tövbe etmeden ölürse küfür günahı affedilmez. Küfür ve şirk kişiyi ebedî cehenneme mahkûm eder.

Şimdi sorumuz şu:

— Küfür dışındaki büyük günahlar tövbe edilmeden affedilebilir mi?

Mesela bir kişi içki içse ve günahına tövbe etmeden ölse, Allahu Teâlâ bu günahı affedebilir mi? Yoksa tövbe edilmeyen günahın affı -kâfirin affı gibi- imkânsız mıdır?

Bu sorunun cevabı çok önemlidir. Zira büyük günahlar tövbe edilmeden affedilebiliyorsa, büyük günahın kişiyi küfre sokmaması gerekir. Eğer büyük günah sahibi kâfir olsaydı affı mümkün olmazdı. Affın mümkün olması, büyük günahın küfürden farklı bir günah olduğuna ve kişiyi kâfir yapmayacağına delil olur.

Şimdi bakalım, Kur’an bu konuda ne diyor:

إِنَّ اللَّهَ لاَيَغْفِرُ أَنْ يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذلِكَ لِمَنْ يَشَاء

Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. Bundan başka dilediği kimseyi affeder. (Nisa 116)

— Allahu Teâlâ neyi affetmiyormuş?

Kendisine şirk koşulmasını… Ancak biz biliyoruz ki kişi ölmeden önce şirk günahına tövbe ederse Allah onu bağışlıyor. Bu onlarca ayette beyan edilmiş. Demek, burada bahsi geçen şirk koşma, müşrik olarak ölenin şirk koşması. Yani Allahu Teâlâ şirk üzere öleni affetmiyor.

— Peki, dilerse kimi affediyor?

Şirkin dışındaki günah sahiplerini.

— Bu günahlar için tövbe şart mıdır?

Hayır, şart değildir. Zira ayet-i kerimede tövbe şartı koşulmamış.

İşte bu durum ispat ediyor ki büyük günah işleyen iman dairesinden çıkmaz ve kâfir olmaz. Şirkin tövbesiz affedilmeyeceği, büyük günahın ise tövbesiz affedilebileceği ispat eder ki şirk ve küfür büyük günahtan farklıdır.

Delilinin daha iyi anlaşılması için bir daha tekrar edelim:

Ayet-i kerime diyor ki: Allahu Teâlâ kendisine şirk koşulmasını affetmez; bundan başka dilediği kişinin günahını affeder.

Bu ayet tövbe edilmeyen günahlar içindir. Zira tövbe edildiğinde şirk ve küfür de affedilir. O zaman ayetin manası şöyle olur: Şüphesiz Allah -tövbe edilmezse- kendisine şirk koşulmasını affetmez. Şirkin dışındaki günahlara -tövbe edilmese de- Allah dilediği kulunun günahlarını affeder.

Bu ayet-i kerime, büyük günah işlemenin kişiyi küfre sokmadığına delildir. Zira büyük günah kişiyi küfre soksaydı, Allahu Teâlâ kâfiri -tövbesiz- affetmediği gibi büyük günah işleyeni de affetmezdi. Ama ayet-i kerimede, dilediği kulunun günahını tövbesiz affedebileceğini beyan buyurmuş. Bu da ispat eder ki: Büyük günah, sahibini küfre sokmaz ve imandan çıkarmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu