11. Metnin kaynağına göre hadis çeşitleri
Hadis çeşitlerini üç ana başlıkta inceleceğiz:
- Metnin kaynağına göre hadis çeşitleri.
- Ravi sayısına göre hadis çeşitleri.
- Sıhhat derecesine göre hadis çeşitleri.
Metnin kaynağına göre hadis çeşitleri dörde ayrılır:
- Kudsî hadis
- Merfu hadis
- Mevkuf hadis
- Maktu hadis
Şimdi, bu hadis çeşitlerinin ne olduğunu öğrenelim:
Kudsî hadis: Manası Allahu Teâlâ’ya, lafzı Peygamberimiz (a.s.m.)’a ait olan hadistir.
Bir hadisin kudsî hadis olduğu başındaki ifadeden anlaşılır. Kudsî hadisler şöyle başlar:
— Resulullah (a.s.m.) şöyle dedi: Allahu Teâlâ buyurdu ki…
İşte “Allahu Teâlâ buyurdu ki” şeklinde başlayan hadisler kudsî hadistir.
Bu makamda şöyle bir soru akla gelebilir:
— Kudsî hadis ile Kur’an arasında ne fark var?
Bu sorunun cevabı şudur: Kudsî hadis ile Kur’an ayetinin benzerliği her ikisinin de vahiy olması yönüyledir. Ancak Kur’an hem mana hem de söz olarak Peygamberimiz (a.s.m.)’a vahyedilmiştir. Kudsî hadis ise sadece mana olarak vahyedilmiş, lafızla ifadesi Peygamberimiz (a.s.m.)’a bırakılmıştır.
Demek, kudsî hadisler Peygamberimiz (a.s.m.)’ın sözleridir. Kur’an’dan sayılmazlar ve okunmaları Kur’an okumak gibi ibadet yerine geçmez.
Merfu hadis: Peygamberimiz (a.s.m.)’a isnad edilen bütün söz ve fiillerdir. Bu hadis türüne “hadis-i nebevî” de denilmektedir.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.)’dan rivayet edilen bütün sözlere “hadis” denildiği hâlde burada ayrıca “merfu hadis” diye tasnife tabi tutulması, onu sahabe ve tâbiînin sözlerinden ayırt etmek içindir. Zira birazdan izah edeceğimiz üzere, sahabe ve tâbiînin sözleri de “hadis” tabiriyle ifade edilir. Merfu hadis denildiğinde anlarız ki: Bu söz Hazreti Peygamber (a.s.m.)’a e aittir; sahabeye ve tâbiîne değil.
Mevkuf hadis: Sahabeye ait söz ve fiillerdir. Bu haberlere mevkuf denilmesi, isnadın sahabede kalmış olması sebebiyledir. Yani o söz ya da davranış Peygamberimiz (a.s.m.)’a değil, sahabeye aittir.
Buna göre, bir ravinin, “Falan sahabe şunu yaptı, şöyle dedi…” diyerek naklettiği rivayetler mevkuftur.
Sahabe sözüne “hadis” denilmesinin sebebi, onların dinle ilgili söz ve davranışlarının büyük ölçüde Peygamberimiz (a.s.m.)’a dayanma ihtimalinden dolayıdır. Bu sebeple, mevkuf hadisler kesin ve bağlayıcı olmamakla birlikte, dinî hükümlerin kaynaklarından sayılmıştır.
Mevkuf hadisler de merfu hadisler gibi, gerek ravileri yönünden ve gerekse isnadları yönünden sahih veya zayıf olabilirler. Sahih ve zayıf tabirlerinin manasını, “sıhhat derecesine göre hadis çeşitleri” konusunda işleyeceğiz.
Maktu hadis: Tâbiînin söz ve fiilleridir. Sahabeleri gören Müslümanlara tâbiîn denir. Tâbiînin söz ve fiillerine de maktu hadis denir.
Dinî hükümlerin tespitinde tâbiînin söz ve eylemleri dikkate alınmakla birlikte, bunlar bağlayıcı bir delil olarak kabul edilmemiştir.