Cümle İzahları

اَلرَّحِيمِ de, fiilî olan sıfat-ı gayriyeye imadır.

اَلرَّحِيمِ  de, fiilî olan sıfat-ı gayriyeye imadır.

Bir önceki yazımızda İşaret-ül İ’caz tefsirinde geçen, “Cenab-ı Hakk’ın ismi, Zat-ı Akdesine ayn olduğu cihetle lafza-i celal sıfat-ı ayniyeye işarettir.” cümlesini izah etmiş, daha doğrusu izah etmeye çalışmıştık. Bu yazımızda ise aynı paragrafta geçen اَلرَّحِيمِ  de, fiilî olan sıfat-ı gayriyeye imadır.” cümlesini açıklamaya çalışacak ve mezkûr cümle üzerinde tefekkür edeceğiz. İnayet ve tevfik Allah’tandır.

İlk önce, fiili sıfatlar nelerdir, bunu açıklamaya çalışalım:

Allah’ın fiili sıfatları; tahlik (yaratma), terzik (rızık verme), inşa (ilk başta yaratma), ibda (eşsiz bir şekilde yaratma), ihya (diriltme), if­na (yok etme), tasvir (şekil verme), inma (büyütme), tezyin (süsleme), tanzim (nizama ve düzene koyma), tekmil (kemale er­dirme), tenvir (nurlandırma), ba’s (öldürdükten sonra tekrar dirilt­me), in’am (nimetlendirme) ve terbiye etme gibi, iş ile ilgili olan sıfatlardır. Bu sıfatların hepsi tekvin sıfatının manası içine girmektedir.

Ayrıca bu umumi fiillerin -tabiri caizse- bir de alt şubeleri vardır. Bunla­ra bakıldığında, ilâhî fiillerin sonsuzluğu daha iyi anlaşılır. Mesela, terbiye etme tek bir sıfat-ı fiiledir; ama sayısız denilecek kadar çok şubeleri var­dır. Bütün âlemlerin terbiyesinden, semanın terbiyesine, arzın terbiyesine, insanın terbiyesine, gözün, kulağın, ağzın, midenin terbiye­lerine, alyuvarların, akyuvarların, bakterilerin, mikropların terbiye­lerine kadar nice farklı terbiye tarzları vardır. Diğer fiiller de bu şekilde düşünülebilir.

Fiilî sıfatların meydana çıkması mahlukların varlığına bağlı olduğu için bunlara sıfat-ı gayriye denilir. Yoksa bu sıfatlar da Cenab-ı Hakk’ın zatına ait sıfatlardır. Ancak bu sıfatların tecellisi gayrın varlığına bağlıdır. Bu sebeple bu sıfatlara sıfat-ı gayriye denilir.

Fiili sıfatları bu şekilde tanıdıktan sonra, şimdi sıra geldi Er-Rahim isminin bu fiillere olan imasına…

Bu  kardeşiniz bu cümleyi şöyle anlıyor: Saydığımız bütün fiili sıfatlar ve sayamadıklarımız Cenab-ı Hakk’ın tekvin sıfatının manası içine girse de, bütün bu sıfatlar Er-Rahim ismine dayanmakta ve Er-Rahim ism-i şerifi sebebiyle tecelli etmektedir. Şöyle ki:

Mesela, rızıklandırmak bir sıfat-ı fiiliyedir. Cenab-ı Hakk’ın rızıklandırmasına sebep olan şey ise merhametidir. Eğer Rabbimiz kullarına acıyıp merhamet etmeseydi elbette onları rızıklandırmazdı. Demek, rızıklandırmak sıfat-ı fiiliyesi, Er-Rahim ismine dayanmakta ve Er-Rahim ism-i şerifi sebebiyle tecelli etmektedir. Eğer Rabbimizin merhameti olmasaydı, rızıklandırmak sıfat-ı fiiliyesi tecelli edemezdi.

Yine bir sıfat-i fiiliye olan hayat verme sıfatına bakalım: Hayat vermek, merhametin bir neticesidir. Eğer rabbimiz merhamet sahibi olmasaydı ihya sıfatıyla tecelli etmez ve hiçbir mahlûkuna hayat vermezdi. Demek, ihya fiili de yine Er-Rahim ismine dayanmakta ve Er-Rahim ism-i şerifi sayesinde tecelli etmektedir.

Yukarıda verdiğimiz iki fiili sıfat gibi, bütün fiili sıfatlar Er-Rahim ismine dayanmakta ve Er-Rahim ism-i şerifi sebebiyle tecelli etmektedir. Cenab-ı Hak merhamet sahibi olduğu için besliyor, yaratıyor, terbiye ediyor, süslüyor, boyuyor, tanzim ediyor, tekmil ediyor ve hâkeza…

O halde, “ اَلرَّحِيمِ  de, fiilî olan sıfat-ı gayriyeye imadır.” cümlesi hakkında diyebiliriz ki: Madem Zat-ı Zülcelal merhamet sahibidir; o halde elbette yaratacak, besleyecek, suret verecek, tekmil edecek, büyütecek, koruyacak, in’am edecek ve diğer fiili sıfatlarlarıyla tecelli edecek. İşte bu sebeple, Er-Rahim ismi, sıfat-ı fiiliyeye ima eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu